Suruç saldırısının 2. yılı

24 Temmuz 2017

Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde DEAŞ’ın gerçekleştirdiği canlı bomba eylemi üzerinden tam 2 yıl geçti.

Kobani’ye yardım götürmek amacıyla ilçe merkezindeki Amara Kültür Merkezi önünde toplanan Sosyalist Gençlik Federasyonu (SDGF) üyelerinin hedef alındığı DEAŞ saldırısında 33 kişi yaşamını yitirdi.

Suriye’de başgösteren iç savaş ortamında doğan ve halen çatışma bölgelerinde faaliyetine devam eden DEAŞ’ın, Türkiye’deki en kanlı saldırılarından birisiydi Suruç katliamı.

Gerçek bir katliam olmuştu.

Gerek saldırıdan sonra yapılan araştırmalarda, gerekse olayın üzerinden 18 ay sonra hazırlanan iddianamede, şimdilerde kamuoyunun yakından tanıdığı DEAŞ’lı Abdurrahman Alagöz olayın faili olarak belirlenmişti.

Suruç’taki canlı bomba Alagöz’ün kardeşi Yunus Emre Alagöz de ağabeyinin izinden gidip DEAŞ adına Ankara’daki Barış Mitingi’nde canlı bomba olarak karşımıza çıkmıştı. Kardeş Alagöz, Cumhuriyet taihimizin en kanlı terör eylemini gerçekleştirenh isim oldu.

***

7 Haziran seçimleriyle ortaya çıkan siyasi tablonun iç siyaset ve kamuoyundaki yansımalarının yoğunlaştığı dönemde yaşanan Suruç katliamıyla ilgili İçişleri Bakanlığı da bir inceleme yürütmüştü.

Yazının Devamı

Özel Harekât’ta hüzünlü tören

17 Temmuz 2017

“15 Temmuz darbe girişimi sırasında bombalanan Gölbaşı’ndaki Özel Harekat ve Havacılık Dairesi’nde düzenlenen törende acı va gözyaşı vardı. Şehit aileleri, evlatlarının anılarıyla buluştu, şehitlerin küçük çocukları ne olduğunu bilmeksizin polis amcaları ve ablalarıyla oynadı...”



Başarısız darbe girişiminin organize edildiği Akıncı Hava Üssü’nden havalanan mühimmat yüklü F-16 savaş uçakları Ankara semalarında kin kustu o gece...
TBMM dahil pek çok stratejik nokta vardı hedefte.
Bu noktalardan biri de darbe planında “A9” olarak tanımlanan Emniyet Genel Müdürlüğü’nün Gölbaşı’ndaki stratejik tesisleriydi.

Yazının Devamı

Antalya’dan iki çarpıcı örnek: FETÖ örgütlenmeye devam ediyor

14 Temmuz 2017

Türk Silahlı Kuv-vetleri’ne (TSK) “altın nesil” olarak tanımlanan dönemde yerleşen Gülen cemaati mensuplarının organize edip uygulamaya koyduğu darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlanmasının üzerinden bir yıl geçti.
Yıllar önce dini yapı olarak kabul gören Gülen cemaatinin, 15 Temmuz’la birlikte “profesyonel bir istihbarat örgütü”ne dönüştüğünü çok can yakıcı bir girişimle gördük ne yazık ki.
FETÖ liderinin “doğrudan örgütlenme” hedefindeki TSK, MİT, Emniyet ve adliyenin yanı sıra Gülen cemaatinin devletin tüm kurumlarında 2009’dan sonra çalışmalarını yoğunlaştırdığı ortaya çıktı.
Başarısız darbe girişimi sonrasında yaşadıklarımız, nasıl bir tehlikeli tabloyla karşı karşıya olduğumuzu kanıtlarıyla ortaya koydu.
17-25 Aralık sürecinde devlet kadrolarında başlatılan FETÖ tasfiyesi 15 Temmuz’la birlikte hız kazandı. Ancak 7-25 Aralık’tan sonra Gülen cemaatine yönelik yeterli ve planlı bir tasfiye sürecinin yürütülmemesi, Türkiye’yi 15 Temmuz sürecine taşıdı.
Boşa geçen sürecinin bedeli çok ağır oldu maalesef.
170 bin kişi hakkında soruşturma yapıldı/yapılıyor, 50 bin kişi FETÖ şüphelisi olarak tutuklandı.

Yazının Devamı

ABD kabin yasağını neden geri çekti?

10 Temmuz 2017

Türkiye’nin yanısıra 8 ülkenin 10 ayrı havalimanından yapılacak ticari uçuşlarda, yolcuların bilgisayar kullanmasını yasaklayan ABD, geçen hafta bu kararından geri adım attı.
Sadece Türkiye’nin değil diğer ülkelerin de büyük tepkisini çeken ‘kabine bilgisayar yasağı’nın 102 gün sonra kaldırılmasıyla ilgili geçen Haziran’da önemli bir sürecin yürütüldüğü ortaya çıktı.
Konuyla ilgili edindiğim bilgileri şöyle paylaşabilirim;
Ulaştırma Güvenlik İdaresi (TSA), geçen 25 Mart’ta Türkiye ile birlikte Birleşik Arap Emirlikleri (Abu Dabi ve Dubai), Ürdün (Amman) Suudi Arabistan (Cidde ve Riyad), Katar (Doha), Mısır (Kahire), Fas (Kazablanka) ve Kuveyt’ten ABD’ye yapılacak ticari uçuşlarda güvenlik önlemleri kapsamında yolcuların kabine cep telefonundan büyük dizüstü bilgisayarlar ile tabletlerin alınmasına yasak getirmişti.
Avrupa tepki koydu
TSA, aynı uygulamanın Avrupa’dan yapılacak tüm uçuşlarda yürürlüğe konulacağını AB ülkelerine bildirdi.
Bu kapsamda, geçen Haziran’da TSA yetkilileri ile Avrupa ülkelerinin sivil havacılık yetkilileri, Hollanda ve Belçika’da iki ayrı toplantıda bir araya geldi.

Yazının Devamı

FETÖ’cü Batmaz’ın aranan eşi, açık görüşte yakalandı

3 Temmuz 2017

Başarısız darbe girişimini organize edip uygulamaya koyan FETÖ’nün kilit isimlerindendi Kemal Batmaz.

Halen firari olan FETÖ’nün Türk Silahlı Kuvvetleri imamı olan Adil Öksüz’ün en yakınındaydı.

FETÖ şüphelileri Adil Öksüz, Harun Biniş, Hakan Evrim ve Nurettin Oruç’la beraber 15 Temmuz darbe girişiminin sivil ayağını oluşturdu.

Darbe girişimi öncesinde Öksüz’le beraber ABD’ye gidip gelen ve FETÖ liderinin darbe girişimi talimatlarını TSK mensuplarına yine Öksüz’le beraber ileten Batmaz’ın kimliği, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın çalışmaları sonrasında ortaya çıkarılmıştı.

Gözaltına alındıktan sonra ‘kilitlenen’ ve bildiklerini ‘unutan’ Batmaz, Öksüz’ü tanımadığını anlattı hep. Darbe planını FETÖ liderine onaylatmak için birlikte ABD’ye gittiği Öksüz’le yanyana görüldüğü kamera görüntülerini her defasında ‘tesadüf’ olarak niteledi.

Batmaz, Öksüz’le olan bağlantısını ortaya koyan tüm bilgi ve delilleri ters yüz etmeye çabaladı, ancak Akıncı Üssü iddinamesinde Gülen ve Öksüz’ün ardından 3. sıradaki şüpheli olmaktan kurtulamadı.

15 Temmuz’dan 11 gün sonra tutuklanan Batmaz, halen Sincan Cezaevi’nde. Susmaya devam ediyor.

Kısacası, Batmaz önemli bir isim.

Yazının Devamı

Adil Öksüz iddianamesi

26 Haziran 2017

Türk Silahlı Kuvvetleri içinde yuvalanmış FETÖ mensuplarının organize ettiği başarısız darbe girişiminin mimarı olarak tanımlanan firari akademisyen Adil Öksüz’ün gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılmasıyla ilgili savcılık iddianamesi tamamlandı.

İddianame üzerinde inceleme süreci yürüyor.

Hatırlanacağı üzere, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Öksüz, gözaltına alındıktan sonra adliyeye çıkarılmış ve 21 dakikada serbest bırakılmıştı.

İşin ilginç yönü; Öksüz, Akıncı Üs Komutanlığı çevresinde gözaltına alındıktan sonra Sincan Adliyesi’ne çıkartılan asker ve sivillerden oluşan 100 şüpheliden serbest bırakılan tek kişiydi.

Akıncı Üssü’nden çıktıktan sonra tarla içinde elinde bir küçük valiz ve bir el çantasıyla yakalanan Öksüz, bölgede tarla baktığını öne sürmüştü.

Gözaltında olduğu sırada ilk anda işler iyi gitmedi Öksüz için.

İddianameye göre, Kazan’daki Kışla Jandarma Karakolu’na gelen Ankara Emniyeti İstihbarat Şubesi ekipleri, kısa süre içinde Öksüz’ün gerçek konumunu ortaya çıkardı.

Karakola gelen istihbaratçı polis, iletişim kurduğu Emniyet Genel Müdürlüğü’nde görev yapan ve geçmişte birlikte çalıştığı bir müdürünü arayıp, “Sakın bırakmayın, Hava Kuvvetleri imamı” yanıtını aldığ

Yazının Devamı

15 TEMMUZ’DAN ÖNCE YAŞANANLAR

19 Haziran 2017

15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden neredeyse bir yıl geçti.
Geride bıraktığımız dönemde, iddianameler hazırlandı, yargılamalar başladı.
TBMM’de kurulan komisyonun hazırladığı rapor, CHP ve MHP’nin ayrı ayrı hazırladığı muhalefet şerhi niteliğindeki raporlar, “karanlık sürecin” aydınlatılmasına yetmiyor.
Bu kadar tanık ve sanık ifadesi, belgeler, bilirkişi raporları ve iddianamelere rağmen halen akıllarda bazı soru işaretleri var ne yazık ki.
Soru işaretlerinin büyük bölümü, darbenin neden öğrenilemediği noktasında toplanıyor kuşkusuz.
İlk ipuçları
Darbe öncesi süreçte devletin “ilgili kurumları”nda yaşananlardan bir bölümünü paylaşmak, belki bu soru işaretlerinin yanıt bulmasına katkı sağlayacaktır.

Yazının Devamı

Holigan polis!

15 Haziran 2017

Göztepe-Eskişehir maçına girişte bir seyirci çantasını aramak isteyen görevlilere polis kimliğini göstererek stada girmek istedi. Aramayı sürdüren polisler meslektaşlarının çantasında maytap ve meşaleler buldu. Göztepe taraftarı polis hakkında işlem başlatıldı...



Antalya’daki Göztepe-Eskişehirspor arasındaki futbol maçında yaşananlar halen sıcaklığını koruyor.

Süper Lig’e çıkacak son takımı belirleyecek maçta hakem Ali Palabıyık, maçı dört kez durdurdu.

Sahaya atılan yanıcı maddeler, maytaplar ve meşaleler yüzünden toplamda 27 dakikalık ara verildi.

Spor sahalarının güvenliğinin sağlanmasında tartışma yaratan görüntülerin kamuoyuna yansımasıyla birlikte Antalya Valiliği, Ankara’dan müfettiş talebinde bulundu.

Yazının Devamı