Songül Hatısaru

Songül Hatısaru

songul.hatisaru@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İlk kez bir Gastronomi Festivali’nin düzenlendiği Tokat, yerli yabancı turistlere, meşhur sarması, kebabı ve coğrafi işaretli ürünleriyle muhteşem bir lezzet yolculuğu vaat ediyor.

Gastronomi turizminin hızla büyüdüğü, farklı ülkelerde lezzet keşfine çıkan turistlerin bir akşam yemeğine 1000 euro’ları bulan hesaplar ödediği dünyada, Türkiye en parlak yıldız olabilecek bir miras ve potansiyele sahip. Yörelerin kendi potansiyellerini fark edip sunmaya yönelik çalışmaların son dönemde hızlanması gerçekten umut veriyor. Bunlardan birini geçen hafta Tokat’ta yaşadık. Tokat Belediyesi’nin düzenlediği Gastronomi Festivali tam bir şölendi doğrusu. Dört gün süren festival boyunca Tokat mutfağı tanıtılırken, yemek yarışmaları düzenlendi, söyleşiler, tadım etkinlikleri yapıldı.

Haberin Devamı

Tokat, lezzetleriyle sarıp sarmalıyor

Tokat Gastronomi Festivali’nde Emine Hanım’ın yöresel lezzetlerimizi hazırlamadaki maharetine bizzat şahit oldum.

Tarlada mutfak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Tokat’ta düzenlenen “Gastronomi Festivali” etkinlikleri kapsamında “Bereket Hasadı” programına katıldı. Tokat Belediye Başkanı Av. Eyüp Eroğlu, bereket hasadının yapıldığı Endiz köyünde, tarla içerisine inşa ettikleri mutfak ve restoranda buraya gelen turistlere yöresel yemekleri ve malzemeleri tanıtarak uzun yıllar hem Tokat hem de Türk gastronomisine katkı sağlama hedefinde olduklarını söyledi. Tarladaki restorana gelenler kendi hasatlarını yaparken Tokat kebabı başta olmak üzere kendi topladıkları malzemelerle pişirilen yemekleri yiyiyor.

Ünlü şefleri ağırlayacak

Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu, “Sosyal tesisteki mutfak ve restoranda zaman zaman ünlü şeflerin katılımıyla pop up etkinlikler düzenlenecek. Ürünün ve yerli tohumun önemi ve tüm bunların tarladan sofraya kadar olan hikâyesi farklı bakış açılarıyla anlatılacak. Tesisin inşaatında kullanılan geri dönüştürülmüş taşlardan, ahşap malzemeleri ve işletme anlayışına kadar sıfır atık prensibini benimsedik” dedi.

Tokat, lezzetleriyle sarıp sarmalıyor

Kebaplar, sarmalar…

Kuzu eti, kuyruk yağı, patlıcan ve patatesin takılı olduğu şişin kebap ocağına verilmesine yardımcı olan Emine Erdoğan, pişen Tokat kebabın tadına baktı. Emine Hanım ünlü Tokat asma yaprağıyla sarma da sardı. Tokat’ın yemek kültürü, giyim kültürü, yazmacılık ve dokumacılık gibi, sanat ve zanaatlar ile yaşamın bir parçası olmaya devam ettiğine dikkat çeken Erdoğan, “Öte yandan, dilimizden düşmeyen Tokat türküleri, halkımızın belleğidir. Tokat, gastronomisiyle de sembol şehirlerimizden biri. Coğrafi işaretli Tokat kebabımız kendine has hazırlanma aşamalarıyla, mutfağımızın karakteristik özelliklerini yansıtır. Tokat, sahip olduğumuz muhteşem mirasın, her parçasından bünyesinde barındıran ve bu potansiyele ayna tutan bir şehrimizdir” dedi.

Haberin Devamı

Yazmacılar Hanı’ında festival için ağırlanan konuklara şehrin lezzetlerini ikram eden Tokat milletvekili Özlem Zengin ise kentin gastronomik bir destinasyon olarak tanınmasına yönelik etkinliklerin sürmesini planladıklarını söyledi.

Tokat, lezzetleriyle sarıp sarmalıyor

Emine Erdoğan, gençlerin tarıma yönlendirilmesinin ve ata tohumlarının canlandırılmasının önemini de vurguladı.

Haberin Devamı

Doğal gıdalarla ruhsal ve bedensel şifa

Endüstriyel mutfağın bugün insan sağlığına karşı, en büyük tehditlerden biri haline geldiğini belirten Emine Erdoğan şunları söyledi: “Hibrit tohumlar, GDO ve fastfood kültürü, insanların sadece fiziksel sağlıklarını değil, iç dünyalarını da değiştiriyor. Sofra kültürümüzü, yiyeceklerle kurduğumuz ilişkiyi ve en başta yiyeceğe, ‘nimet’ anlayışıyla yaklaşımımızı, temelden sarsıyor. Buna rağmen, son zamanlarda, dünya çapında bir uyanışın ayak seslerini işitiyoruz. Doğal beslenme pratiklerinin, yeni isimlerle tekrar, yaşantımızda yer edindiğini görüyoruz. Bu vaziyet, mutfağımızın insana hem ruhsal hem de bedensel şifa sunan doğal reçetelerini, dünyaya tanıtmak için, bir fırsattır. Öte yandan, mutfağımızın doğa dostu karakteri, insanların tabiatla yeniden tesis etmek istedikleri, dengeli ilişki arayışlarına da önemli bir çözümdür. Global gıda kaybı dediğimiz büyük sorunun karşısında atıksız Türk mutfağının dünyaya ihtiyacı olan yeni söylemi hediye edeceğine inanıyorum. Bu doğrultuda son derece önemli adımlar attık. UNESCO Oluşturucu Şehirler Ağı içerisinde yer alan şehirlerimiz, UNESCO tarafından koruma altına alınan
yemeklerimiz oldu. 21-27 Mayıs haftasını Türk Mutfağı Haftası ilan ettik.”