CUNTAYA DARBEYİ KİM VURDU?

23 Temmuz 2016

Darbe gecesi televizyonları izlerken aklıma Levent Kırca’nın ‘Olacak O Kadar’daki skeci geldi. Darbeci generaller bildiri okumak ister fakat özel kanal olduğu için sürekli araya reklam girer. General bildiriyi bir türlü okuyamaz, ekran karşısında diktatör olmak isterken maskara olur.

O gece ülkede sadece tek bir kanal olsa herkes cuntanın yönetime el koyduğuna inanacak, teslim olacaktı belki. Çok kanallı döneme girildikten sonraki ilk darbe girişimi, ilk darbesini medyadan yemiş oldu. Demek ki çok kanal, çok ses iyiymiş...

Sadece biz değil, dünya ilk defa bir darbe girişimini canlı yayın stüdyolarında an be an izledi. Kanal D basılırken spiker Serdar Cebe, bir gözüyle askerleri izlerken son ana kadar yayına devam etti ve darbeye direndi. FOX bombaların altında meclis saldırısını canlı gösterdi. TRT 1’de darbe bildirisi okunurken CNN Türk’te Hande Fırat, Abdülkadir Selvi ile yaptığı canlı yayında darbecilere karşı Cumhurbaşkanı, Başbakan, general ulaşabildiği herkesle konuşmaya ve girişimi boşa çıkarmaya çalıştı. Halk bu yayınlar sayesinde sokağa çağrılabildi.

Demek ki medyada muhalefet de iyi bir şeymiş…

Twitter, Facebook, Facetime ve Skype... Oradan sizi destekleyen de, size

Yazının Devamı

REYTİNGİ BELİRLEYEN KADIN MI, ERKEK Mİ?

16 Temmuz 2016

Dizi sektöründe uzun yıllardır genel bir inanış var. “Dizileri kadınlar izler, o nedenle de onların beğeneceği projeler yapmak gerekir.” Bu özetle aşk hikayeleri demek. Peki kadın izleyici yakalanırsa reyting garanti mi? Geçen sezon aylık reyting sonuçlarına baktım yeniden. Birincilik alanlar: ‘Diriliş Ertuğrul’, ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’, ‘Survivor’, ‘Kurtlar Vadisi Pusu’’, ‘Arka Sokaklar’, ‘Kiralık Aşk’, ‘Kördüğüm’ ve tabii ki futbol maçları.

Erkek seyirciyi tavlamadan reyting zor

Hesap net olarak ortada. Erkek seyirciyi yakalamadan birinci olmak zor. Düşünün şu an yayında olan en uzun ömürlü iki dizi ‘Kurtlar Vadisi Pusu’ ve ‘Arka Sokaklar’. Üstelik de hâlâ birinci olabiliyorlar. Romantik komediler ise hızlı başlıyor ama uzun koşuya dayanamıyorlar.

İki yıl önce beş reytingin altındaki diziler için tehlike çanları çalınıyordu. Şimdi 2 -3 reytingle birinci oluyor işler. Bunun nedenlerinden biri de erkek izleyicinin giderek ekrandan uzaklaşması. Yakışıklı erkekler ve onları tavlamaya çalışan kızların hikayeleri, güzel evler, şık kostümler ve aşk oyunları, erkek izleyiciyi çekmek için yetmiyor. Yeni sezonun projeleri seçilirken göz ardı edilmemeli bu. Erkekleri cezbetmezseniz

Yazının Devamı

DİZİLER HAYATINI NASIL KAYBETTİ?

9 Temmuz 2016

Eskiden dizi yapanlar şuna inanırdı, “Seyirci ya yaşadıklarını ya da yaşamak istediklerini izler.” Şimdi herkes başkasının yerine geçiyor, aşk oyunları oynuyor, sahte evlilikler yapıyor. Zenginler zengin doğuyor yoksullar onları tavlıyor. Eğer tek istediğimiz zengin biriyle evlenmek, yakışıklı ya da güzel birini tavlamaksa tamam. İstediğimizi izliyoruz. Peki ama biz başka bir şey istemiyor muyuz Allah aşkına? Mesela dürüst bir sevgili, masum bir aşk, mutlu bir aile, iyi bir meslek, sağlam dostluklar? Kimsenin böyle dertleri yok mu?

Diyeceksiniz ki ‘iyi’lik anlatılsa ilgi çekmez. Doğru ama onun formülü belli. İyinin karşısına kötüyü koyarsın çatışma olur izlenir. Kahramanlar masumca aşık olur, onların karşısında hain planları olan kötüler engeller. Ve biz iyilerin kazanmasını ve sonunda birbirlerine kavuşmasını isteriz. Şimdi kim iyi, kim kötü belli değil ki. Bütün aşıklar birbirine oyun oynarken biz kimin tarafını tutacağız?

Herkes başka kimliklerle çıkıyor aşık olduğu ya da olacağı kişinin karşısına. Dünyanın en çok sosyal medya kullanan ülkesinde, kimse Facebook’a, Google’a, Instagram’a bakmayı akıl edemiyor. Herkes bu tuzağa düşüyor. Üstelik bu soruyu soracak seyirciyi ikna

Yazının Devamı

KENDi ÖLÜMÜNÜZE ÜZÜLÜR MÜYDÜNÜZ?

2 Temmuz 2016

Ben salı akşamı öldüm. Atatürk Havalimanı’nda. Bayram ziyaretine gidiyordum. İşlerimi ayarladım, bavulumu hazırladım. Tatilden sonra önümde koca bir hayat
var sanıyordum. Trafik terörüne kurban gitmeyeyim diye uçağa binecektim. Bir gürültü koptu önce, sonra öldüm. Öldükten sonra açtım televizyonu. Belki niye öldüğümü bulurum diye. Yarışmalar, diziler, programlar aynen devam ediyordu. Yoksa ölmedim mi ben? Haber kanallarına ulaşınca anladım öldüğümü.

Eskiden televizyondan izlerdim terör saldırılarını,
ölen yaralanan insanları. Şimdi kendi ölümümü izlemek için karşısındaydım televizyonun.

İnsan ölünce hayat sadece onun için duruyormuş, sevdiğim dizinin sezon finali devam edince anladım.

Haber kanallarındaki yorumculara bir kere daha hayran oldum. O kadar soğukkanlı, o kadar rahat yorum yapıyorlardı ki... Profesyonelliklerinin karşısında hayranlık duyamadım, çünkü öldüm.

Yayın yasağını savunan bir milletvekili, “Sizin de başınıza gelsin de, o zaman anlarsınız yayın yasağının faydasını”

Yazının Devamı

Son kaleleri fetheden dizi hangisi?

25 Haziran 2016

Dizilerimiz tüm dünyaya yayılıyor. Orta Doğu’da, Balkanlar’da, Latin ülkelerinde çok iyi gidiyoruz fakat Avrupa, özellikle İngiltere ve ABD’de açamadığımız kapılar hâlâ var. Şimdi o kapıları zorlayan bir dizimiz var: ‘Kördüğüm.’
“Giderek yükselen Türk dizileri için bir dönüm noktası olabilir.” Bu sözlerin sahibi, dünyada televizyon sektörü için çok önemli bir dergi olan Drama Quarterly’nin editörü Michael Pickard. Dergi, ‘Kördüğüm’e geniş yer ayırarak Türk dizilerinin girmekte zorlandığı ülkelerde neden ilgi gördüğünü anlatıyor. Yüksek çekim ve prodüksiyon kalitesi, gerçekçi ve evrensel bir senaryo, iyi oyunculardan kurulmuş doğru bir cast.
Yapım firması Endemol Shine yetkililerine son durumu sordum. Diziye Avrupa ve ABD’den yüksek talep geldiğini ve asıl sevindirici olanın format haklarının da talep edilmesi olduğunu söylediler. Yani, biz nasıl Kore dizilerini alıp yeniden yapıyorsak, bazı ülkeler de ‘Kördüğüm’ün haklarını alıp yeniden çekmek istiyorlar.
‘Kördüğüm’ örneğinde olduğu gibi dizilerimizin dünya çapında ilgi görmesinin bir nedeni de İstanbul. Bütün kaosuna, trafiğine, kalabalıklığına rağmen cazibesini yitirmeyen bir şehir çünkü. Dergi, İstanbul’un önemine de

Yazının Devamı

SEYİRCİ NE SEVİYOR, NE SEVMİYOR?

18 Haziran 2016

ATV’nin yeni romantik komedisi ‘Seviyor Sevmiyor’ çarşamba akşamı yayına girdi. Yapımcılığını MF Yapım Faruk Bayhan, yönetmenliğini Yusuf Prihasan’ın üstlendiği dizinin senaryosunu Hakan Bonomo ve Aksel Bonfil yazmış. Başrollerinde ‘Beni Böyle Sev’le beğeni toplayan Zeynep Çamcı, ‘Kocamın Ailesi’yle sevilen Gökhan Alkan’la birlikte Gonca Sarıyıldız, Yiğit Kirazcı ve İpek Tenolcay yer alıyor.

Ortaokulda sınıfın güzel ve popüler kızı Deniz, büyüdüğünde hayat istediği gibi gitmez. Ailesi iflas eder, güzelliği gider. Hayatta dikiş tutturamamış, ne doğru düzgün bir işi, ne de aşkı olabilmiştir. Çocukluk arkadaşı Dombili Yiğit’ten bir mail alır. 15 yıldır görüşemediği bu arkadaşını gördüğünde şok olur.

Herkesin dışladığı, şişman, gözlüklü Yiğit gitmiş yerine yakışıklı, kariyer sahibi bir Yiğit gelmiştir. Onun gözünde güzel ve popüler bir kız olarak kalmak ister ve buluşmak istemez. Yerine en yakın dostu, ev arkadaşı güzel İrem’i gönderir. Böylece Yiğit onun hâlâ çok güzel ve başarılı bir kız olduğunu düşünecektir. Deniz bir moda dergisinde stajyer olarak işe başlar. Patronu ise Yiğit’tir.“İnsanlar değişince aşk baki kalır mı” gibi bir sorunun yanıtını arıyor dizi. Dış güzellik geçicidir,

Yazının Devamı

VAR MISIN, YOK MUSUN DIGITURK?

11 Haziran 2016

‘Game of Thrones’, Türkçe adıyla ‘Taht Oyunları’ dizisi sadece dünyada değil, Türkiye’de de fenomen dizilerin başında geliyor. internetten dizi izleyenlerin bir numarası.

Katarlı bir şirkete satılan Digiturk, dizinin yayın haklarını satın alınca internette dizi yayınlayan sitelere uyarı yaptı. Bu siteler de bütün bölümleri hemen yayından kaldırdı. İnternet dünyasında büyük tepkilere yol açtı bu durum.

Ben dizilerin, filmlerin internetten bedava izlenmesine karşıyım. Sonuçta insanların emekleri var ve bu emekler bir anlamda çalınmış oluyor. İnsanlar kolayca ödeyebilecekleri rakamlarla bir sisteme bağlansa hem emek hırsızlığı olmaz, hem de dizi ve film sektöründe büyük gelişmeler olur.

Özellikle ülkemizde dizilerden para kazanılan tek mecra televizyon olduğu için, internete yönelik üretim yapılamıyor. Böyle olunca da uzun süreli diziler, çıldırtan reklam dakikaları, RTÜK sansürü vs. derken beklentileri karşılayamayan, tatsız bir durum çıkıyor karşımıza. Yani internete makul bir ödeme sistemi getirilmesi hem dizi ve film üreten insanlar hem de seyircinin ortak yararına olacak.

Dünyadaki sanatçılar bir dizinin tekrar yayınından, Digiturk gibi başka bir mecrada yayınlanmasından vs. her

Yazının Devamı

SEKTÖRÜ BEKLEYEN TEHLİKE NE?

4 Haziran 2016

Şu an yayında birçok romantik komedi dizisi var. ‘Kiralık Aşk’, ‘Aşk Yeniden’, ‘Aşk Yalanı Sever’, ‘Hayatımın Aşkı’, ‘Tatlı İntikam’ ve ‘No:309’… Yeni gelenler: ‘Hayat Sevince Güzel’, ‘Aşk Laftan Anlamaz’, ‘Seviyor Sevmiyor’ ve ‘Rengarenk’… Konuşulan, yazılan, planlananları saymıyorum bile.
“Tabii ki çok reyting alıyorsa kanallar da böyle diziler yapmaya devam eder sonuçta ticari bir iş” diyebilirsiniz. Üzgünüm ama öyle değil. Abarttığımı düşünenler olabilir, hemen matematikle yanıt vereyim. Mayıs ayında en çok izlenen 10 program arasında AB grubunda hiç romantik komedi dizisi yok. Tüm izleyicilerde ise sadece iki tane. Diğer aylarda durum farklı değil.
10 reyting barajını geçen diziler ‘Diriliş Ertuğrul’ ve ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’... Bırakın onu 5 reyting barajını kıl payı geçebilen bir dizi var, ‘Kiralık Aşk’...
Gün birincisi olan bir tane bile romantik komedi yok.
Rakamlarla gördüğünüz gibi romantik komediler reyting başarısı getirmiyor. İhtiyaçtan fazla olduğu halde, daha yenileri de yolda. Ekonominin temel kurallarına da aykırı gelişiyor. Başarı yok, arz fazlası var. Otomatik olarak önce fiyatlar düşer, sonra da ekonomik değeri ve varlığı.
Bir faaliyet

Yazının Devamı