Açıklamayı Limon Yapım yaptı; “Sevilen dizi, önümüzdeki sezon yeni hikayeler ve ekibe dahil olacak karakterlerle, kaldığı yerden devam edecek. Dizinin biteceğine yönelik yapılan haberler gerçeği yansıtmıyor” dedi. Bu köşede yazmıştım olasılıkları... “Yeni sezon garantisi yok” duyumunu dile getirmiştim. Kararı Limon Yapım’ın vereceğini de belirtmiştim. Başka bir kanalın da konuşulduğu yönünde bilgiler vardı. Yeni hikayelerle devam edeceği açıklandı. Gayet güzel bir karar... “Star TV’nin Limon Yapım imzalı dizisi ‘Avlu’, 30 Mayıs Perşembe akşamı sezon finali yapıyor” diyor bültende. Peki yeni
sezonda nerede olacak? Star TV’de olmayacak. Kulağıma gelen,
Netflix’te yayınlanacağı yönünde...
‘BEHZAT Ç.’ ŞİMDİDEN DÜNYA PAZARINDA
Açık kanal döneminin tartışmasız en iyi dizilerinden ‘Behzat Ç.’, şimdi paralı kanalda yayınlanacak. Açık kanalların hiçbiri ‘Behzat Ç.’ işine giremezdi. Doğru adrese gitti. Dizinin yurt dışı satış çalışmaları da şimdiden başladı. Yabancı televizyon sektörüyle ilgili bilgi veren internet sitelerinde yayılmaya başlamış haberler. Şöyle de bir detay veriliyor; ‘Behzat Ç.’nin yeni bölümlerinin çekileceği duyulduktan sonra, geçtiğimiz hafta sonu sosyal medya
Kanal D ‘2. Sayfa’da Esra Balamir konuktu. ‘En çok burun ameliyatı yaptıran ünlü’ olarak biliniyormuş. Kolay bir iş değil bıçak altına yatmak. Bir süre önce de bu programa katılmış. Seyirciler, “Esra Hanım acaba yine estetik yaptırdı mı?” diye merak etmiş. “Sihirli değneğim olsa bu hatadan dönmek isterim” dedi. Ekranda şöhret olmanın estetikle bütünleşen çarpıcı örneği...
Hayatım estetik!
‘Melis Buse Betkaya’ anonsuyla ekrana üç fotoğraf geliyor. “Üçü de Melis” diyorlar. Hepsi birbirinden estetikli... Kartviziti nedir? ‘Kısmetse Olur’ yarışmacısı... “Bir estetik operasyon geçirdikten sonra tanınmayacak derecede değişti” diyor Müge Dağıstanlı. Bir gün önce de bu kardeşimiz stüdyoda... O programın görüntüleri geliyor. “Kendimi güzel hissediyorum. Hayatta hiç bir şeyin sonu yok. Bir ölüm var. Ben de ölene kadar yaptırmayı düşünüyorum” diyor. “Kendimle oynamayı seviyorum” cümlesi önemli bir saptama. “Boş vakit çok olduğu için mi, yoksa birileri seni beğenmediği için mi?” şeklinde yöneltilen soruya verilen cevap ise ‘şöhretin kaideleri’ listesine girecek kıvamda: “Herkesin kendi hayatında zaman ayırdığı bir şey var. Ben de buna vakit ayırmak istiyorum.” Bu kadar, nokta... “Ekrana
Bir Kuzey ülkesi; İsveç... Bizim ‘telenovela’lara hayli uzak izleyici kitlesi var. Orta Doğu ve Güney Amerika seyircisi
‘sabun köpüğü’ işlerden hoşlanıyor. Eh, şimdi eğriye eğri, doğruya doğru, bu işi en kaliteli yapan ülkeyiz. (Brezilya ve Meksika’dan daha iyiyiz anlamında!)
Sektörün değerleri, yani yönetmen, oyuncu, teknik eleman, senarist, müzik vs. ile artık kurumsal bir hal aldı ve ‘isteyene’ çok iyi işler hazırlanıyor. Evet, İsveç bir sürpriz yaptı, ‘Cesur ve Güzel’ dizisini satın aldı. Hem de İsveç ulusal kanalı SVT... Belki de bu anlamda ilk ülke İsveç. Yani Türk dizilerinin girdiği en zor ülkelerden biri... Kabul görülen projelerin ortak bir özelliği var; bizde yeterince anlaşılamamış olmaları... Peki hangileri? ‘Son’ ve ‘20 Dakika’...
800 saat Türk dizisi
Bu arada Türk dizilerine en büyük ilginin, İspanya’dan geldiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Örneğin, sektörün önemli pazarlama şirketlerinden Eccho Rights, bir yılda 800 saatlik Türk dizisi satmış.
Bu önemli bir sayı...
İnternette dizi, film ve müziklerin ‘korsan’ izlemesi hayli yaygın. Motion Picture Association of America, 2018 yılı internette korsanla ilgili bir araştırma yapmış. Korsan yayınların yüzde 50’si televizyon programlarıyla ilgili (diziler de var tabii ki!). Onu sırasıyla yüzde 17 ile film, yüzde 16’yla müzik indirmeleri izliyor. İnternette
korsan izleme sıralaması ise şöyle;
ABD, bir yılda 17.3 milyar kere ziyaretle birinci. Onu Rusya (14.5 milyar tıklama), Brezilya (10.3 milyar) Hindistan (9.6 milyar), Fransa (7.3 milyar) ve Türkiye (7.3 milyar) takip ediyor. Bizim durum fena değil yani.
‘Gözün doysun’ der gibi
NTV’deki programın adı ‘Ruhun Doysun’... Ev ahalisi duyar duymaz, “Gözün doysun gibi” dedi. Çağrışım böyle... Halbuki programın içeriği, ‘Mehmet Gürs ile mutfakta israfın nasıl önleneceğine dair fikirlerden, şehirden doğaya yapılabilecek kaçışlara, gıdanın tarladan soframıza olan yolculuğuna kadar, pek çok
farklı konu’ olarak tanıtılıyor.
Eskilere gülüyoruz
TRT’nin unutulmaz yarışması ‘Joker’ bizde rafa kalktı ama yurt dışında öyle değil. Aslında yayın sırasında Fransız kanalı France 2, yarışmanın haklarını almış ve 2015 yılından başlayarak dört yıl yayınlamıştı. Kısa bir ara verdi. Şimdi yeniden yayınlanıyor. Yaklaşık 300 bölüm ekrana gelmiş ve çok iyi iş yapmış. Yeniden keşfedildi diyebiliriz. Polonya’nın Super Polsat kanalı iki sezonda 80 bölüm programı yayınladı. Şimdi üçüncü sezona başlıyorlar. Portekiz’in RTP kanalı geçtiğimiz yıl yarışmanın lisans hakkını aldı. Günlük yayınlanıyor. 200 bölüm daha istenmiş. Slovenya’nın TV SLO 1 kanalı çok izlenen zaman diliminde haftalık yayınlamak üzere 25 bölüm satın almış. Ön anlaşmaların yapıldığı ülkeler var; İtalya, İspanya ve Almanya. Yüzde 100 yerli yarışma ‘Joker’, dünyada televizyon sektörünün ‘kült’ yarışmalarından biri olmaya doğru mu gidiyor yoksa?
Gündüz programları; bitmeyen çile!
Evlendirme işini bitirdiler ama yine de dertleri bitmiyor ‘gündüz kuşağı’ programlarının... Star Gazetesi’nde Sibel Eraslan epey tafsilatlı yazmış durumu. “Felaketler cehennemi” demiş. Doğrudur, durum aynen yazdığı gibi. Ben de bu köşede defalarca yazdım. Başka şeyler de yazdım. Bazı sorular da
Avusturalya’nın iftihar ettiği dizi ‘Wentworth’, bizde ‘Avlu’ olarak ekranda... Bu yapımı gösteren Foxtel kanalı yeni 20 bölüm daha sipariş etmiş. Bu vesileyle dizinin ekibiyle kanalınki bir araya gelmiş ve bir basın toplantısı yapmış. Burada projenin uluslararası başarısı da konuşulmuş. Dört ülkede uyarlamasının çekildiği belirtilmiş. Dizinin senaryo sorumlusu Jo Porter ise konuşmasında Türkiye’ye özel bir yer ayırmış. “Dört ülkede uyarlaması yapılıyor yapımın. Türkiye’de her hafta bir numara hem de 90 dakika” diyerek övgüsünü yollamış. Uyarlama konusunda Türkiye gerçekten çok başarılı. Aynı şekilde Japon Nippon TV her uluslararası platformda ‘Anne’ ve ‘Kadın’ dizilerinin başarısını yere göğe sığdıramıyor. ‘Avlu’ bizim izleyici için, “Bu tuttu, benzerlerini yapalım” denilebilecek bir dizi değil. Yani ‘çok zor bir işi başardılar’ diyebiliriz.
BAŞKA DİZİLERDE BUNLAR FİNAL OLUR
‘Halka’ kendi kendini aşıyor. Ev ahalisi son bölümü izledi ve şöyle anlattı: “Başka dizilerde olsa her bölüm final olurdu. Burada bitmiyor. Acaba bu kadar süprizi bir arada barındırıp, her hafta açıklayan dizi, kendi finalini kimbilir nasıl yapar?” Son zamanlarda açık televizyon kanalında yayınlanan
‘Zalim İstanbul’un erken final yapacağı yazıldı. Yani yaz boyu devam edecekti, vazgeçtiler. Merak ettim, sordum. “Erken bitirme diye bir şey yok. Normal yayınımıza devam ediyoruz. Biz henüz bir tarih belirlemedik. Hiçbir kanalın mayıs ve haziran prototipi belli değil. Bütün yapımlar, bayram öncesi tatile giriyor” yanıtını aldım. Bu arada dizinin bir ‘dinlenme zamanı’ olacak tabii ki...
İSRAİL, TÜRK DİZİSİNİ PAZARLIYOR
İsrail’in en büyük medya kuruluşu, Keshet’ten bahsetmek gerek. 1993 yılında kuruldu. Medya bünyesinde açılan Keshet Broadcasting, önemli dizilere ve yarışmalara formatlar üretti. Mesela Meşhur ‘Homeland’ın fikir babası onlar. Giderek televizyon sektörüne ağırlığını koyuyor, dizileri ve yarışmalarıyla... Keshet Media Group bünyesinde, 2012 yılında kurulan Keshet International, pazarla ve dağıtımla ilgileniyor. Şimdi listesinde bir Türk dizisi var; ‘7 Yüz’... Sektörün yüz akı işlerinden biri olarak değerlendirilen dizi, uluslararası pazarda. Bizim ‘Türk telenovela’ kategorisinin dışındaki işlerden biri... Cannes’daki televizyon fuarında büyük ilgi görmüş. Keshet International, ‘7 Yüz’ün ilk satışını Avusturalya’nın SBS kanalına yaptı. Bu projenin özellikle Avrupa
Malatya-Galatasaray Ziraat Türkiye Kupası yarı final rövans maçı aSpor’daydı. Ev ahalisiyle izledik. Maçta tekrar pozisyonlarında zamanlama sıkıntısı vardı. 56’ncı dakikada Onyekuru’ya faul yapıldı. Selçuk atışı kullandı. Fernando kötü bir kafa vurdu. Pozisyon tekrarı gösterildi. Sonra bir daha verildi. “Bu da bir başka açı” dediği üçüncü tekrara girmişti ki spiker, “Bu arada hareketlenen Onyekuru, Farnolle kalesinden çıktı” diye bağırıyordu. Kamera, top içeri girerken son anda yakaladı. Galatasaray’ın üçüncü golünde pozisyonu göremedik, tekrarını izledik!
MANKENİ KİM GİYDİRDİ?
‘Yemekteyiz’de yarışmacı Pınar Hanım’ın evinde değişik bir lamba vardı. Vitrin mankeni satın alıp, siyaha boyayıp kablo geçirip lamba yapmış. Dış ses; “Kombini bizim Büşra yaptı” dedi. Mankenimiz giyinik miydi, yoksa sonradan mı giyindi anlayamadık. Ev ahalisi, “Aslında manken çıplaktı program icabı giydirdiler” yorumunu yaptı. Bizim ev ahalisi çok fesat ben söyleyeyim!
Çok izlenen dizi kadar
İstanbul Büyükşehir Belediyesi meclis toplantıları canlı yayınlanmaya başladı. 3.5 milyon kişi izliyormuş. Yani reytingi iyi, bir dizi kadar.
BU NASIL KAMU SPOTU?
Bir ilkokulun bahçesindeyiz. “Selim, müdür seni