Televizyonun önceleri masum olduğu hatta izleyicisine yol gösteren ulvi bir görevi üstlendiğinden bahsediliyordu. Sonra, bir ‘gerçeğin şovu’ olayı çıktı. Bu, aslında televizyonun hayatımızın her anına karışmasının da tavan yaptığı bir durumdu. Ne yapmamız, nasıl yaşamamız gerektiğine artık ekran karar veriyordu. Adını da
‘gerçeğin şovu’ koymuşlardı. Sonra,
gerçeğin kendisi olduğu zaman,
nasıl felaketleri de beraberinde getirdiğini hep beraber izlemeye başlamadık mı? İngiliz ITV kanalının ‘The Jeremy Kyle Show’u
bunların sonuncusu oldu. Peki neler
yaşandı bu programda?
Bir türlü ispat edemedi
Telefon, tablet ve bilgisayardan televizyon izleme davranışı, zaman içinde gelişmekle birlikte, Türkiye’de halen evlerde TV izleme yöntemi, ezici bir çoğunlukla salondaki ana ekranda oluyor. Sonradan izleme davranışı da artıyor fakat canlı izleme ön sırada... Yani çekirdek çitleyerek ev ahalisiyle günlük akışı izlemek popüler. Oran, yüzde 97... Hanelerdeki ikinci ve üçüncü televizyon sayısı da artıyor. Şu anda ortalama 1.3 adet televizyon cihazımız mevcut. (Kaynak: TİAK) ‘CESUR VE GÜZEL’E AFRİKA YOLU
‘Cesur ve Güzel’in pek tanınmadığı bir kıta Afrika... Bundan böyle Tuba
Büyüküstün ile Kıvanç Tatlıtuğ’un Afrikalı hayranları artacak gibi görünüyor. Dizi, Nijerya, Kenya, Uganda ve Gana’da yayınlanacak. Yani kapsamlı bir giriş yapılmış.
ORTALIK YIKILMIŞTI!
Murat Şar, “Hale Soygazi’nin oğluyum” diye Seda Sayan’ın programına çıkmıştı. Dizi gibi izlemiştik. Sonra? YouTube’da yayınlanan Ali Eyüboğlu ile İlkay Buharalı’nın birlikte sunduğu ‘Magazin Noteri’ programında öğreniyoruz, kardeşimiz kayıplarda... Soygazi’nin avukatları, DNA testi için aylarca adresini aramış. “Ben bu işi sürdürmezsem (davayı) eğer, yarın öbür gün size de biri çıkıp, ‘Ben çocuğuyum’ diyebilir. Bunun
Gerçekten sürpriz bir proje izleyeceğiz. Kulağıma gelen bilgilere göre, Türker İnanoğlu Nobel Ödüllü Mısırlı yazar Necip Mahfuz’un kitabının yayın haklarını satın almış; ‘Başlangıç ve Son’... Mısırlı yazar için, “Orta Doğu’nun Balzac’ı” deniliyor. Yine duyduğum bilgilere göre, bu roman bir dizi uyarlaması olarak yazılacak. ‘Başlangıç ve Son’ Türkçeye çevrildi. Kitap, 1930’ların Mısır’ında Kahire’de yaşayan bir memur ailesinin başına gelen felaketleri anlatıyor özetle... Peki dizi olarak nasıl uyarlanacak? Bizdeki hikaye ‘1980 Türkiye’sinde geçecek. Yazarın başka eserlerinden yararlanma hakkı da alınmış.
Başka romanı da olacak
Söz konusu dizi projesi için yazarın bir romanına daha yer verilecek bilgisi geldi; ‘Miramar’... Peki neyi anlatıyor eser? ‘Farklı ekonomik ve politik görüşlere sahip bir grup insanın yaşamları ile ilişkileri üzerinden 1960’lı yılların Mısır’ını çarpıcı bir şekilde anlatıyor. Her biri farklı sebepler yüzünden sürgün hayatına mahkum altı karakter, İskenderiye’de, eski görkemini yitirmiş Miramar Pansiyon’da bir araya gelir. Miramar, çeşitlilikle çatışmanın iç içe geçtiği büyük bir ev, bir ülke metaforu olarak akıllarda yer edecek, güçlü bir roman...’
Özellikle ergen genç kızların merakına mazhar olan dizi günleri geliyor. Bu yaz şu an görülen üç dizide büyük bir rekabet olacağı yönünde... Özellikle genç kızlarımız bu üç projenin çiftlerinden bakalım hangisini daha fazla sevecek?
Abi-abla oldular
Demet Özdemir ile Can Yaman,
‘Erkenci Kuş’ta çoktan abi ve abla oldu.
Tatil arası yapmayacakları duyuruldu.
40 bölüm bitti yani... İki tane iddialı
rakip geliyor.
Bir ‘Dr. House’, sekiz yıl ABD’de oynayan (2004 - 2012), bizde de epey izleyici kitlesi olan bir dizi. Dünyada da ‘tanınmış diziler’ listesinde bulunur. Uyarlaması çekilecek diye söylentiler çıkmıştı. Bu, doğru. Projenin uyarlama hakkını Karga7 Turkey aldı. Yapım TV 8’de yayınlanacak. Prensipte anlaşma sağlandı. Uyarlama önemli ve riskli. Çünkü bu karakter hayli uçlarda dolaşıyor. ‘Türk örf ve aile yapısına uygun’ olması lazım! Kulağıma gelen, Berkun Oya senaryoyu yazacak. Hemen dip notu vereyim; Oya’nın en son dizi işi ‘Masum’du ve pek bir severek izlemişti ev ahalisi. Hani ön yargı olabilir ama bu işin altından kalkar diye düşünmüyor değilim. Peki kimlerin adı geçiyor?
Olursa ekip iyi
Ozan Güven, Timuçin Esen ve Okan Yalabık ekip için adı geçenler. Valla ben bu üç ismi de beğeniyorum. Biriyle kesin anlaşma sağlandı diyebilirim.
Ha reyting ne olur? TV8 tam olarak ‘dizi izlenen kanal’ hüviyetine kavuşamadı. ‘Survivor’ kanalı görüntüsünü hâlâ tam üzerinden atamadı. ‘Dr. House’ uyarlaması sürpriz yapabilir diyelim.
‘BENİMLE SÖYLE’; İZLEYEN ŞAŞIRIR
Kanal D’nin şarkı yarışması ‘Benimle Söyle’yi ev ahalisi, “Pek neşeli” diyerek izledi. Kalabalıktık, öncesinde
beIN SPORTS’ta bu hafta oynanacak maçlarla ilgili tahmin yapılıyor. Dikkatimizi çekiyor ‘İstikbal Mobilya’ diye bir takım... Süper Lig’de bu isimde bir takım var mı? Yok... Kulübün adı Kayserispor... Mobilya markası sponsor olunca, öncelik ona verilmiş, koca tarihi olan Kayserispor’a yer kalmamış. Ev ahalisi, bir noktayı daha yakaladı ve şöyle dedi: “Diğer sponsorlu takımlarda böyle olmamış. Hatta adı en uzun ‘Büyükşehir Belediye Erzurumspor’ bile sığdırılmış. Kayseri’ye büyük haksızlık.”
Bir daha amigoluk yapmadı!
Sarıyer-Kastamonuspor FF 2. Lig Play-Off Çeyrek Final ilk maçı, TRT Spor’da canlı yayınlandı. Yusuf Ziya Öniş Stadı... Nereden hatırlıyoruz? ‘Çarpışma’dan... Hani amigoydu Kadir (Kıvanç Tatlıtuğ). Bu stadı bütün Türkiye tanıdı. Ev ahalisi sordu: “Sonra bir daha bu stada dönmedi Kadir?” Hüzünlü bir anıydı, kızını ve eşini bombalı saldırıda kaybetmişti.
Senaryo bir kere daha onu buralara getiremez miydi?
Okan biraz daha pas verse
Okan Bayülgen, yeniden ekranda. TV 100 kanalında... “Hoş geldin” dedik ve ev ahalisiyle izlemeye koyulduk. ‘Muhabbet Kralı’ bölümündeydik. Bir süre sonra konuklardan çok Bayülgen’in konuştuğu yönünde bir görüş belirdi ev ahalisinde. Okan’ın
‘Güldür Güldür Show’da son dönemlerde ‘siyasi hiciv’ örnekleri veriliyor. ‘Ne Haber’ adlı bir bölümde yer alıyor. Bunlar haber oluyor. Çok değil, 2016 yılına kadar ‘Koca Kafalar’ haber bülteni vardı. ‘Baba Haber Bülteni’ olarak ana haber öncesi yerini alıyordu. Mesela 2013 yılında ‘Heberler’ vardı. ‘Sayın Bakanım’ dizisini unuttuk mu? 2004 yılıydı sevgili Kenan Işık ve Haluk Bilginer oynuyorlardı. Mesela şimdi böyle bir şeyi yapabilir misiniz? Yasemin Yalçın’ın ‘Başbayan’ı, sonra ‘Haset’i vardı. 2000’li yıllardı... Türkiye ekranında ‘siyasi hiciv’ sıradandı. Güler geçerdik. Sonra ciddileştik. Dizilerin ‘telenovela’ öyküleriyle avunmamızda fayda görüldü. ‘Güldür Güldür Show’, neredeyse ekranın tek ‘mizah’ programı... ‘Siyasi hiciv’le pek alakadar olmadılar doğrusu. Kadrosu ve de izlenebilir skeçleriyle ayakta kaldılar. Sonunda anlaşılan “Ucundan azıcık da olsa siyasi hiciv olsun” dediler. Öyle olunca da hayretler içinde haber oldular. ‘Güldürürken düşündürüyorlar’ niyetine... Biz bunları bir zamanlar ne çok seyretmiştik halbuki... Nereden nereye...
‘KURTLAR VADİSİ’ BİR SIR MI?
Buket Aydın’ın ‘40’ ta Osman Sınav vardı. ‘Kurtlar Vadisi nedeniyle sarf ettiğiniz keşkenin sebebi
Teknoloji ilerledikçe izleme ölçümlerinde yeni teknikler gelişiyor. ‘Sonradan dizi ve film izleme’ olanaklarımız var artık. Ve bu yöntemi kullananların sayısı giderek artıyor. ‘Zaman Kaydırmalı İzleme’ ölçümlerine TİAK (Televizyon İzleme Araştırmaları A.Ş.), geçtiğimiz 2 Mart tarihinde geçti. Türkiye Araştırma Derneği’nin 22’nci Araştırma Zirvesi’nde, bu konuda sunumlar yapıldı. Unutmayalım, her evdeki izleme, ‘Zaman Kaydırmalı İzleme’ye olanaklı olmayabilir. Evdeki aygıt, dijital platforma üyelik durumu, izle-öde sisteminin içinde olup olmaması gibi durumlar bu ölçümü etkiliyor.
Yani bu olanaklara sahip hanelerde ölçüm yapılıyor. Sunacağım veri, sözünü ettiğim şartlara sahip olanların bunu kullandıkları yönünde.
Dizileri canlı izleyenlerin oranı, yüzde 32.6’yken, daha sonra ekranda kaydedip izleyenlerin oranı yüde 52.6...
Bir veri de, filmlerle ilgili. Ekranda yayınlandığı sırada izleyenlerin oranı, yüzde 5.1’ken, kaydedip izleyenlerin oranı yüzde 7.4... Evlerinde kayıt olanakları bulunanların bu işlemi her program için az ya da çok yaptıkları görülüyor. Kaydedip, izlemeyi seviyoruz. Haberleri bile! (Türkiye Araştırma Derneği’nin ‘Değişen İzleme Davranışlarını Etkisinde TV