ABD KANALLARI ULUSAL MARŞ ÇALIYOR

4 Kasım 2019

New York Times’taki bir haber dikkatimi çekti. Yerel ölçekte yayın yapan 350 TV kanalı, kısa video’lar eşliğinde Amerikan Ulusal Marşı’nı çalmaya tekrar başlamış. Sabah ve akşam haberlerinden sonra yayınlanıyormuş. Bayrak, asker ve sanayileşmiş ülke görüntüleri eşliğinde... İçlerinde Gray Television’da, (Atlanta, Georgia merkezli Amerikan halka açık bir yayın şirketidir. 145 kanalı var) sabah ulusal marşı söyleyen bir kız çocuğu görülüyor. Adı Reina Özbay. Dokuz yaşında, muhteşem bir ses. Dört yaşından beri ses koçuyla çalışıyor. ‘Grease’, ‘Sound of Music’ ve ‘Beauty and The Beast’ gibi müzikallerde oynamış.

Neden çalınıyor?

Habere göre, ‘gelenek’ geri geldi. Nedeni ‘zor zamanda birlik ve beraberliğin sağlanması’ olarak değerlendiriliyor. Bu uygulamayı yapan kanallar, “Politik değil” dese de, gazetenin yorumunda Colin Kaepernick örneği veriliyor. Ünlü beyzbolcu ülkedeki ‘ırkçılığı’ protesto için ulusal marş

Yazının Devamı

Hayret ettik!

3 Kasım 2019

‘Afilli Aşk’ta Kerem, “Anasını satayım” dedi. Ev ahalisi şaşırdı, “Aaa ‘bip’lemediler!” dedi. Buzlama ve ‘bip’lemeye alışmak! Aman RTÜK şimdi ceza belgeseli koyar mı?




Sevgi Soysal ve Füruzan‘Kurşun’ dizisinde 70’li yılların savcısı Orhan, “Sana bir şey vermek istiyorum” diyor Leyla’ya... Bir kitap ‘Tante Rosa’, yazar Sevgi Sabuncu (Sevgi Soysal). “Sevgi adında genç bir yazar. Bana seni hatırlattı. Dobra, cesur, iyi yürekli” diyerek bitiyor cümlesi. ‘Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu’nu okuduğumda lise son sınıftaydım. Savcı Orhan’ın söyledikleri gibi cesur ve dobra bir kadın hayali vardı okurken... Dizide bir kitap daha geçti Füruzan’ın ‘47’liler’ romanı, not almışım. Lise yıllarımın evdeki kütüphanede, Sevgi Soysal’la paylaşıyorlardı kitaplığı. Birgün bu eserler da güzel televizyon dizileri olabilir mi? Resmi olarak...

‘Sevgili Geçmiş’te Azra ile İpek arasında geçen konuşma... Düğün hazırlıkları devam ederken İpek,

Yazının Devamı

YİNE 70’li YILLAR ÜZERİNE...

1 Kasım 2019

Yaşlanmakla ilgili değil... “Nerede o eski günler?” diye bir iç çekme de değil... ’Kurşun’un yeni bölümünü izlerken oldu bunlar. Dual pikap resmi geçidi üzerine, Timur Selçuk’un ‘Caddeden sokaklar’ diye başlayan jenerik müziğiyle oldu. Genç ev ahalisi, “Ne güzel!” dedi.
Ev ahalisinin nispeten yaşlı olanları; “Nerede böyle şarkılar?” diye ekledi. Hele bir 2000’li yıllar var ki yaşadığımız, romantizmden yoksun, katı mı katı... Aşkların sözleri ya boş ya da pek ‘gri tonda’, alternatif gruplarda... Bireyci tamam, kabul ama hayli mutsuz melodiler... Ekranın hali peki?

Diziyle uyutan bir TV...

2000’li yılların ekranı da böyle, keyifsiz... Dizi resmi geçidi... Renkli bir söyleşi yok. ‘Reyting’in bile keyfi kaçmış. Kendine has ‘zenginliği’ni yitirmiş. Tartışmak üzere atanmışlardan aynı sözler. Eğlence niyetine bir tane ‘Güldür Güldür Show’ var, o da tadımlık. Kamu halini, hiç sormayın. Tüm öğleden sonrası Total

Yazının Devamı

İddialı bir roman ismi olabilirdi!

31 Ekim 2019

‘Sevgili Geçmiş’in bende ilk çağrışımı; ‘çok ses getiren bir roman adı gibi’ oldu. Yetimhanede büyüme ve evlatlık verilme hikayeleri, senaryo tarihinin önemli kaynaklarındandır. Müzik, tekrar ve melodiler tarihidir. Notaların yan yana gelişi ve kendi farklılığını ortaya çıkarması, yaratıcılık işidir. Senaryo da böyle... Cümlelerin birbiri ardına dizilişi, hikayenin samimiyetini ortaya koyar. Aynı konular, çok tekrar edilmiş de olabilir. Etrafımızda tanıdığımız böyle yaşanmışlıklar yok mu? ‘Sevgili Geçmiş’te, üç genç kadının geçmişlerinden bugüne bir yol çiziyor. Hikayenin bir amacı var; ‘Merak uyandırmak için elimden geleni yaparım, bu konuda kural tanımam. Reyting için gerekli kurallar neyse, onların peşinde koşarım. Zaman, mekan ve gerçeklik benim için önemli değil’...
Dizide kadro olarak biraz dağınık bir seçim yapılmış. Oyunculuk iyi olmak zorunda değil, hikayenin sürükleyiciliği onları götürür iddiasında... Hangi oyuncunun sahnesinde durup, dinlenmeden

Yazının Devamı

Çukur ne yapacak?

30 Ekim 2019

Başı dertten kurtulmuyor dizinin. RTÜK’e en çok şikayet edilen ama aynı zamanda, en çok izlenen yapım... ‘Şiddet’ üzerine çeşitlemeleriyle her daim ‘ceza alma’ riski olan bir proje... Bir hikayesi, bir hayali var ama şiddeti de var. Şöyle bir ‘Çukur’un kendi derinliklerine daldım ve ilgili kişiye, sordum, sorunlar ve durumlar nedir?

Çaresizlik...

“Çözüm zor” diyorlar. Aksiyon şart, ruhunda var. Peki ama ‘çok şiddetli’ eleştirisine, “Özellikle ilk 40 dakikaya koymamaya çalışıyoruz ki çocukların uyku saatini geçirelim” diyorlar. Ne kadar özen olsa da eh, yine kaçıyor meret şiddet!

İlla şiddet olsun!

“Bazı bölümlerde, hele yayınlanan geçtiğimiz haftaki yayında aksiyon sahnesi yoktu” dediler. Bu sefer izleyen, “Hani nerede hareket, orada bereket” diyor. Dizinin kitlesi erkek... Galiba şikayet edeni de kadın o zaman! Kıssadan hisse, “Gittikçe incelen bir ipte yürümeye çalışıyoruz” deniliyor. Bir kere taktılar aslında. Evet

Yazının Devamı

‘Halka'nın devamı çekilmeli'

29 Ekim 2019

TRT Genel Müdürü İbrahim Eren, Boğaziçi Film Festivali kapsamında bir sunum yapmış. Ali Eyüboğlu, köşesinde yazmış. “Arkadaşlar, uluslararası bir potansiyeli olan bir yapım bu... O yüzden diziyi durdurduk. Her bölümü 120 dakika olan projeyi ‘Peaky Blinders’ın kurgucusuna gönderdik. O şimdi bölümleri kısa episode’lar haline dönüştürüyor. Bitince, dijital platformlarda uluslararası kamuoyuna sunacağız” demiş. Doğruya doğru, eğriye eğri... Şu sıralar ‘Total izleyici kıvamında’ dizileri var TRT’nin. Özel televizyonların yaptıklarını tekrar ediyor. Kendi farkını koyan bir tek işleri oldu; ‘Halka’... ”Arkadaşlarının
söylediği gibi uluslararası bir iş” olan yapım, kısa bölümler halinde tekrar ısıtılıp, sunulacak, özeti bu...
Halbuki bildiğim, dizinin şu sıralar en azından yeni bölüm senaryosu hazır. Yani çekim bekleniyordu. “İstenilen izlenme oranını alamadı” diye altını çizmiş genel müdür. Doğrudur, alamadı. Şu sıralar TRT işi, birçok yapımın durumu

Yazının Devamı

UFAK AYRINTI...

27 Ekim 2019

MasterChef Türkiye’nin iki başarılı ismi Güzide ve Cemre, elemeye kaldı. Sonuçta başardılar. Arkadaşları karşıladı. Güzide’ye önce Yasin koştu, ‘Çak’ yaptı. Ardından Suna, “Çekil, bana sarılacak” dedi. O sırada bir uyarı geldi Güzide’den; “Temas yok” diye... Sonra Cemre geldi, ilk kim sarıldıysa, sevincini paylaştı!

Yarışma kendi yıldızını çıkardı

Bizde sunucu parlatmak, en büyük sorun. Yarışmalarda bir bakıyorsunuz ünlü oyuncu, sunucu olmuş. Neden? Tanınıyor, reyting yapar diye... Önemli olan, ‘starı’nı yaratmak. “En kral yarışmayı sunarım” mesajını veren bir isim var; Alper Ateş... 360’ta ‘Ben Bilirim’i sunuyor. Ateş, ses tonu ve duruşuyla programa hakim... Onu büyük televizyon yarışmasına koy, izletir mi izletmez mi, gör!

Hafta kavgalı geçti!

‘Tarafsız Bölge’, geçtiğimiz hafta aralıklarla, ‘kavgalı oturumları’yla dikkat çekti. Önce Orhan Miroğlu ile Aytuğ Atınç kapıştı. Bir gün sonra ise Doğu Perinçek, Erdal Aksünger

Yazının Devamı

Dönem dizisi dedikleri...

25 Ekim 2019

Dönem aslında 70’ler... Mesela ‘Bir Zamanlar Çukurova’ var. Çok bekledim, bir Orhan Kemal hikayesi, olmadı. O yılları neden severiz? Çünkü bağırmanın, itiraz etmenin, komşuluğun ve romantik şarkıların yıllarıdır... Bugünleri de yaşayanlar için ‘nostalji’ değil, özlemdir. 49 yıl sonra dizilerde bugüne dair ‘özlemle’ anlatılacak ne olabilir ki?
‘Kurşun’, açılışını izleyicinin bilmediği bir şarkıyla yaptı; ‘Caddeden sokaklara doğru sesler elendi/Pencereler kapandı, kapılar sürmelendi’ Timur Selçuk’un ‘Sen Nerdesin?’ şarkısı, sözler Faruk Nafiz Çamlıbel’e ait... ‘İspanyol Meyhanesi’ albümünü bulun ve alın. Türk popüler müzik tarihinin tartışmasız mihenk taşlarından biridir.

Kadroda iyi isimler var...

‘Diriliş: Ertuğrul’ gibi bir dizinin ağır kalıbından çıkıp, Orhan karakteriyle savcı olabilmek kolay değil. Engin Altan Düzyatan, ara vermeden bunu yaptı. Berrak Tüzünataç (Gülce), Sarp Akkaya (Aydın), Engin Şenkan

Yazının Devamı