Sina Koloğlu

‘Televizyonun ömrü bitti yaşasın platformlar, yaşasın internet’ diye yazılar çıkıyorken, bir virüs geldi ve tüm gidişatı altüst etti. “Efendim, bu süre geçici” ya da “Unutulur seneye, bugün bak duruma” diyenler olacaktır. Şahsen ‘biz televizyonu yeniden keşfettik’ diyeyim. Ya da ondan ‘Ben hâlâ güçlüyüm, siz farkında değildiniz’ mesajını aldık. Gelelim durumlara... Hem Avrupa hem Amerika hem de Uzak Doğu rakamları ortada... Araştırmayı Nielsen yapmış. Televizyon izleme oranları dünyada yaklaşık yüzde 60 arttı. Önce haberler, sonra filmler ve diziler izleniyor. Bizde cumartesi günü alınan 65 yaş ve üzerini gelen sokağa çıkma yasağı sanırım, ülke televizyon tarihinde rekora imza atacak gibi görülüyor. Gelelim bizdeki rakamlara...

Türkiye’de 3 milyon arttı 

Efendim, bu rakamları bu sektörün içinden aldım. Türkiye’yle ilgili televizyon rakkamlarına ulaşmak öyle kolay değil. Gelelim aldığım bilgilere. Bizde koronavirüs tedbirleri

‘Sanki bugünler için yapılmış” dedirten bir belgesel yeniden keşfedildi ve müşterisi arttı; ‘Pandemic’... Konusu şöyle; öldürücü grip virüsü, İngiltere için büyük tehlike... Bilim insanlarının salgını önlemek ve önceden haberdar olması için çok veriye ihtiyaç var. Dr. Hannah Fray yapılan deneylerde, ‘patient zero’ olur. 2018’de BBC4 kanalında yayınlanmıştır. Koronavirüs durumundan sonra, bu belgeselin kıymeti arttı. BBC, geçtiğimiz şubat ayında tekrar yayınladı. TRT satın almış. Yanı sıra beş ülke daha almış. Sayı artar. Merak edenler orijinalini YouTube’dan izleyebilir.

Her akşam stüdyodayız!

Her akşam ortalama 36 konuk ve sunucu ekranda. Doktor, doçent, profesör, uzman, ee araya bir de gazeteci giriyor. Bazen bu sayı daha da fazla olabiliyor. Efendim mesafeli de otursalar, bu ‘Sokağa çıkmayın!’ uyarılarının olduğu bir ortamda, aynı stüdyoda bulunmak. Birçok ülkede ‘Skype’ devrede...
Yakın zamanda bizde de öyle olacak. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu

Hollanda’nın Rotterdam şehrinde 12-16 Mayıs tarihlerinde yapılacak ‘65. Eurovision Şarkı Yarışması’ iptal edildi. Etkinliğin tarihinde ilk defa bir iptal yaşandı. Karar, geçtiğimiz salı EBU’da (Avrupa Yayın Birliği) yapılan tartışmalı toplantıda alındı. Bir ara yarışmanın ‘sanal ortamda’ yapılması bile konuşuldu. Daha sonra bunun yarışmanın ruhuna zarar vereceği düşünülerek vazgeçildi. Peki ne zaman yapılacak? Düşünülen tarih, önümüzdeki yıl mayıs ayı...

ÇOCUK KANALINDAN ÖZEL YAYIN

Mesela bu işe hemen uyanan çocuk kanalları oldu. Cartoon Network, miniklere tatil özel kuşağı hazırladı. Bugüne kadar çocuklar, hafta içi 13.30-16.30 saatleri arasında tatil özel kuşağını izledi. Bir de ‘Temiz Ol Havalı Ol’ adında bir klip hazırlanmış. Klibi, kanalın sitesinden izleyebilirsiniz.

EKRANDA ‘YENİ DURUM’ ÖNERİLERİ

- Çocuk kanalları kendilerini yenilemeli. Sevilen çizgi filmler tekrar edilmeli.
- Çok izlenen açık kanallar, romantik filmlere ağırlık vermeli.
- Şu sıralar en çok izlenen

Diziler art arda setlerini iptal etmeye başladı. Yedeği olanlar şimdilik idare ediyor. Ama virüsle mücadele süresi uzadıkça durum ne olacak? Konuştuğum büyük yapım şirket yetkilileri özetle şunu söylüyor: “1.5 ay çekim yapılmadığı takdirde, sezon finali yapar diziler.” Yine de “Daha o aşamada değiliz” diyorlar. Bir kanal yöneticisi, “Bu gidişle zaten nasıl sete dönülür bilemiyoruz” diyor. Bir de sektörün kendisi var. Ortalama bir dizinin set ekibi 120 kişi... Yani sektöre bakınca 2 ila 3 bin kişiden bahsediyoruz ortalama. Setlerde çalışanlar ücretlerini haftalık alıyorlar. Sigortaları, çalıştıkları süreyle sınırlı. Duyduğum kadarıyla hayli tedirginler... Kulağıma bir başka bilgi daha geldi. ABD’de birçok dizi, setlerini iptal etti. Büyük kanallar zararı karşılamak için ‘faturaları yollayın’ diyormuş...

Gerçeğin şovu koronavirüs olunca...

Sat 1 kanalı ‘Big Brother’ın Alman versiyonunu yayınlıyor. Yeni bölüm 6 Şubat’ta Köln’deki stüdyoda

Hekimoğlu karakteriyle büyük beğeni toplayan Timuçin Esen, koronavirüse karşı alınacak önlemlerin anlatıldığı kamu spotunda yer aldı. Sağlık Bakanı’nın kendisi Karga 7 Turkey yapım şirketini aramış ve hemen spotu çeken ajansıyla çekimler yapılmış. Esen, herhangi bir ücret almamış. Aynı şekilde ‘Mucize Doktor’daki Taner Ölmez de benzer sosyal sorumluluğa imza attı. Peki ne zaman aramış Sağlık Bakanı? Geçtiğimiz hafta... Daha vakalar çoğalmadan önce.

Ekran eskisi gibi olmayacak

Korona bir salgın virüs olmanın ötesinde tüm yaşam felsefesini, siyasi ve ekonomik ‘bildik’ söylemleri değiştirdi. Mesela ‘sosyal devlet’in, inadına daha önemli bir hale geldiğini gördük. Ekran da artık ‘eskisi’ gibi olmayacak. Bu konuda K7 Media (İngiltere merkezli medya araştırmaları yapan sektörün ciddi kuruluşlarından) Strateji Uzmanı Girts Licis imzalı ‘COVID-19’s Impact on the Global TV Business’ başlıklı yorum dikkatimi çekti. Bir anda temelden değişen bir ekran bizi bekliyor. Peki neler oldu ve olacak?

Bulut

Koranavirüs nedeniyle ABD dizileri ‘Riverdale’, ‘Grey’s Anatomy’, ‘Grace and Frankie’, ‘Law&Order’, ‘NCIS: Los Angeles’, ‘Bull’ ve ‘Dynasty’nin setleri iptal edildiği bilgileri geldi. Aynı şekilde İspanyol dizileri ‘La que se avecina’, ‘El Internado: Las Cumbres’ ve ‘The Crown’ın (Netflix dizisi) Andora’daki süren setleri iptal edildi. Bu sayının artması büyük olasılık. Merak ettim bizde durum nedir? diye... Konuştuğum kanal yöneticileri ve yapım şirketlerinden, “Bizde de dizi setleri iptal olabilir” cevabını aldım. Stüdyo çekimlerinin de seyircili olanlarının iptali, ihtimal dahilinde diye düşünüyorum.

Sosyal sorumluluk dedikleri

Bilgi gelmişti. “Büyük olasılık Galatasaray-Beşiktaş maçı şifresiz yayınlanacak” diye... Bu olasılığı ben de paylaştım. Ters köşe olduk. Önemli olan bu değil. Bir toplumsal sorumluluk durumu var. Ne dediler? Maçlar seyircisiz oynanacak. Niye? Toplu halde millet maçı izlerse, mikrop yayılma riski çok

Haberleri izlerken paniklememek mümkün değil. Bir yandan “Panikletmeyin” demek, öte yandan “Şu ülkede şu kadar öldü bu kadar karantina var” diye haber vermek çelişkili değil mi? “Efendim, haberi dünyada durum nedir diye veriyoruz” diyecekler. Hatta, “Az bile veriyoruz aslında neler oluyor?” da diyecekler. Yapılacak iş belli, psikolojinin daha fazla bozulmasına ihtiyaç var mı? Tedbirimi alırım, sinema kanalına bakarım...

‘Abartmayalım!’

Prof. Dr. Alpay Azap, KLİMİK (Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği) başkanı ve Sağlık Bakanlığı’nın kurduğu Koronavirüs Bilim Kurulu’nun da üyesi... “Her yakalananın öldüğü bir hastalık değil. Yüzde 80, doktora başvuracak kadar ağır geçirmiyor. Yüzde 15’i hastaneye oksijen desteği için gitme ihtiyacı duyuyor. Yüzde 5’i yoğun bakım ihtiyacı hissedecek kadar ağır geçiriyor. Yoğun bakım ihtiyacı duyan grup dışında ölen yok. Bu hastalığın
çok öldürücü olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Hele

Sosyal medyanın yumuşak karnı ‘koronavirüs’ oldu. Dedikodu ve panikle ‘haber veren’, ‘iletişimin yıldızı’ vs... Twitter dünyası, bir nevi ‘distopya’ya dönüştü. Bloomberg kanalında büyük marketlerin yöneticileri konuşuyordu. “Stok yeterli” diyen de vardı, “Sınıra geldik” diyen de... Market görüntüleri, sosyal medyanın vazgeçilmeziydi. Sanırım bu işin başı da İstanbul’du. Pamuk ipliğine bağlı şehre güven, en ufak bir işarette darmadağın olabiliyordu. ‘Akşam haber bültenleri bakalım ne yapacak?’ ve ‘reyting’ için torba torba evine gidenler ve boşalan raflar verilir mi?’ diye merak içindeydim. Fiyatlara ve 1-2 teyzeye kamera uzatmışlar, o kadar. Bu görüntülerin hiçbirinin yayınlanmaması taraftarıyım. Habercilik evet ama bir de toplumsal halimiz var. Bir parmak şaklatması yeter, virüs paniğindeyiz. Bunu yatıştırmanın ve akıllı hareketin adresi televizyon. Aman bir süre daha...

İLK ÖĞRETMEN ŞARKISI VE DİZİSİ

Ali Rıza Binboğa’nın ‘İlk