Kanal D’nin bu sezon çok şey beklediği dizilerin başında ‘Hizmetçiler’ geliyor. Dizinin Deniz Baysal Yurtçu, Algı Eke, Selen Domaç, Aleyna Solaker, Yiğit Kirazcı ve Seçkin Özdemir gibi dinamik bir kadrosu var. Özetle konusu alengirli ve sınıf farkları arası ilişkiler... ‘4N1K’ projesiyle, “Bu tarz işleri yaparım” mesajı veren Fabrika Yapım üstlendi işi... Yazmıştım, bir ‘Ufak Tefek Cinayetler’ havası da var. Bu hafta cumartesi günü ilk bölümüyle ekrana gelecek. Şimdi ‘Afili Aşk’a ne oldu?’ diye soracak olursanız...
Günü değişiyor
Baştan söyleyeyim tartışmasız, son dönemlerde yayınlanan en iyi romantik komedi dizisi oldu. Geçtiğimiz cumartesi günü yeni bölümü yayınlanacaktı. Şehitlerimiz vardı ve Kanal D, ‘romantik-komedi’ diziyi yayınlamak istemedi. Bu vesileyle yeni günü bulunmuş oldu. Bana gelen haberlere göre, bu perşembe günü yeni bölümü ekrana gelecek. Gün değişiklikleri pek keyifli olmuyor doğrusu.
Ne olursa olsun,
Ülke televizyonları, haber bültenine “İyi akşamlar” diye başladıktan sonra, “Yine bir şehidimiz var” diye devam ediyordu. Ülke, “İyi akşamlar bugün yine şehidiniz var” gibi bir durumda değildi. Ortalama 45 dakikanın bilemedin sekiz dakikası konuşuluyordu. 33 şehit ne olacaktı? Ülke televizyonları, haber bültenine “İyi akşamlar” diye başladıktan sonra, “Yine bir şehidimiz var” diye devam ediyordu. Ülke, “İyi akşamlar bugün yine şehidiniz var” gibi bir durumda değildi. Ortalama 45 dakikanın bilemedin sekiz dakikası konuşuluyordu. 33 şehit ne olacaktı? 33 bir rakam değil. Bir hayal, bir gençlik, bir gelecek, bir yaşam ve bir mücadele... Ülke televizyonu şaşkın... Olağan akışıyla olağanüstü akışı arasında bocalıyor. Siyah elbiseler dolaptan çıkıyor. “İki çocuğu ortada bırakıp, evdeki 20 bin TL’yi aldı” diyerek, olağan akışa doğru gidiş devam ediyor.
Yaşananlar çok farklı...
“Dünyada rahat yok. Dünya imtihan sahası” ülke televizyonundan kulağıma geliyor. Duruyorum. Ardından
Kanal D, iki yeni dizisiyle atakta... ‘Hizmetçiler’ ve şimdi ‘Yeni Hayat’... ‘Bodyguard’ın yerli hali dizinin başrollerinde Serkan Çayoğlu, Melisa Aslı Pamuk, Nilperi Şahinkaya ve Tayanç Ayaydın var. Tabii kadro geniş ve önemli isimlerden oluşuyor. İlk tanıtım yayınlandı. Çayoğlu’ndan baklavalı börekli ve de ilaveten dövüş tekniklerinden oluşan bir vücut gösterisi izleyeceğiz. Aksiyonu bol dizinin umarım bu dört isim arasındaki uyumu tatmin edici olur. ‘Çarpışma’da Pamuk’a ısınamamıştım, bu ön yargım kırılır umarım.
Dizi, mart sonu ekranda olacak.
BİZİM LİGLERİ HANGİ ÜLKELER İZLİYOR?
‘Bizim lig maçlarını bizden başka izleyen var mı?’ diye merak ederiz. Varmış... Şili merkezli bir futbol uzmanı platform var, ‘Fanatiz’.
Bu dijital platformda ağırlıklı, Latin ülkeleri ligleri var: Arjantin, Kolombiya, Ekvator ve Portekiz. Bir de Fransa mevcut... Onların da futbolu Latinler’e yakın. Programa ilaveten Türkiye var. İzleyicisi çok. Şililer bizim lig maçlarını nasıl buluyor acaba?
BU KONU BİRAZ
CNN TÜRK’te 10 yaşındaki Atakan Kayalar’la yapılan söyleşiyi şöyle ortalık biraz durulduktan sonra izlemiş oldum. Çocuk, kendi yaşıtlarının sınırlarını zorlamış hatta, aşmış. Özellikle anne bunun farkında olup, bu ‘özel çocuğu’ nereye koyacağını bilememiş. Sorular, ‘10 yaşındaki bir çocukla, özel bir çocuk arasında gidip gelmelerde’... “İlgiye ne diyorsun?” ve “Heyecanlı mısın?” sorularına yanıtı şöyle oluyor: “Değilim, neden olayım?” ya da devamında, “Gündem ezmesi olacak. Yani bir olay daha çıkacak beni ört bas edecek.” 10 yaşındaki bir çocuk böyle bir ‘felsefi’ cevap veriyorsa, bu nasıl ‘kurgu’ olabilir? “Atakan iletişim kuramıyor, çocukluğunu yaşamıyor” denecek bir durum yok.
Soru; “Bu konuda biraz canın mı yandı?” Yanıt, “Canım yanmadı. Onlar bana bir şeyleri dikte ederek, değişik değişik şeyler yaptıramazlar. Pedagojik açıdan ters olabilir. Bir çocuğun bu kadar bilgi bilmesi iyi olmayabilir. Ama burada söz konusu benim. Ve
Kanal D’de ekrana gelecek, bir gündüz kuşağı programı... Dedikodulardan ve soba dumanı kokan üçüncü sayfa cinayetleri yapımlarından şöyle bir sıyrılıp, farklı olmanın ötesinde önemli bir programa imza atıyor kanal... Bir yerde ‘gündüz kuşağının öz eleştirisi’ de diyebiliriz. Programın adı, ‘Hayat Tamircisi’... Ama zaten onun adı öyle. Hasan Kızıl, hayatın tamircisi...
Çevresinde bulduğu basit malzemeleri kullanarak, beş yıl önce hayvanlara yürüteç ve protez yapmaya başladı Kızıl... Birçok yabancı televizyon kanalı onunla söyleşi yaptı. Bir kediyi kliniğe götürürken üniversite sınavını, bir köpeği kliniğe götürürken de bir başka sınavı kaçıran, “Kaçırmış olabilirim ama iki canın da hayatı kurtuldu” diyen muhteşem bir genç o... Şimdi de televizyon projesinde yaşadıklarını izleyicilerle paylaşacak. Hani şu meşhur Animal Planet var ya, oralarda izliyor ve “Niye bizde yok?” diye söyleniyorduk. Daha önce kendi imkanlarıyla 500’den fazla engelli canı
Bizim Bulutsuzluk Özlemi’yle ufak bir turne yaptık. Bol televizyon kanalı olan otel odalarını severim. Bu sefer iki oteldeki kanal sayısı ve çeşidi fazlaydı. Dünyanın toplumlar arası dengesizliği, yaşam biçimi, alışkanlıkları resmi geçidi oluyor bu ekranlar... Orta Doğu ülke kanallarında, savaşı ve dini görüyorsunuz, tozu toprağı ve harap evleri... Ya da, çölde şahin yarışını, örtüyü, biraz Türk dizilerini ve Arap star şarkıcıların konserlerini...
Suriye savaşı ve İran’da kapalı hayatlar üzerine, Fas, Cezayir ve Tunus kanallarında nispeten ‘laik’ hallerin programlarına raslıyorsunuz. Afrika cephesinde fakirlik, çıplaklıkla birlikte. Her şekilde ayaklanma görüntüleri tazeliğini koruyor. Kargaşa dolu caddeler, her şeye rağmen dans eden ve ritmin en güzel örneklerini sergilendiği anlar, ormanlar ve iri gözleriyle
bakan zayıf çocuklar...
Fakirlik ve savaş olmasa...
21’inci yüzyılda böyle, peki ne değişecek? Savaşlar, darbeler bitecek, petrolü ve altını kendileri çıkarıp birden, refah ülkeleri olup,
Afili Aşk’ta malum Ayşe sözlü, Kerem Ceyda’yla sözde birlikte... Muhsin Bey, Yelda Hanım hep birlikte yemek masasındalar. O sırada içeri Ayşe’yle sözlüsü girer. Muhsin Bey durum değerlendirmesi yapıyor: “Ne güzel ya memleket olarak giremedik ama biz aile olarak AB’ye girdik.
Eski gelin, yanında yeni sözlüsü, yeni gelin adayı oh ne güzel hep birlikte...”
Beğenmiyorsan, git...
TLC kanalı ‘Emlak Avcısı’, ABD’li bir çift vardı. Kalkmışlar İngiltere’nin Blackburn şehrine gitmişler. Burada evler, Victoria Dönemi’nden kalma... Çift, bir türlü ev beğenemiyor. “Mutfakta mikrodalga yok. Çamaşır ve kurutma makinesi mutfakta, biz Amerikalılar buna ‘sıkış-tepiş’ deriz. Çok köylü ve kırsal” diyerek eleştiriyor. Ev ahalisi, “Beğenmiyorsan, dön memleketine. İzmir’e gelen İstanbullular gibiler” demez mi?
Slim fit giyenler cemiyeti!
‘Tutunamayanlar’da Tarık, Sevgililer Günü’nde İrem’i kıskandırmak için Vildan’la sevgili olmaya karar
Bazı internet sitelerinde yer alıyordu ‘İlk 100 program’...
Sonra birden yasaklandı. Yabancı basını takip ediyorum. Sektörle ilgili siteler ya da yabancı gazete ve dergi sitelerinde televizyon programlarının izlenme oranları ile seyredilme sayılarıyla ilgili bilgiler yer alıyor. Bizde birden kaldırıldı. Durumu, Televizyon İzleme Araştırma Komitesi
TİAK’a sordum.
‘Veriler yasal değildi!’
“Televizyon izleyici ölçüm verileri; ölçümde olan kanalların ve medya planlama şirketlerinin abonelik sistemiyle faydalanabildiği verilerdir. Bunların gizliliği abonelerle TİAK arasında imzalanmış sözleşmelerle korunmaktadır. Takdir edersiniz ki abonelerin ciddi bütçeler ödeyerek faydalandıkları ticari veri tanımındaki bu verilerin serbestçe kamuoyuyla paylaşılması, haksız rekabet yaratabilecek bir durumdur” yanıtını aldım. Geçmişteki bu paylaşımlarla ilgili söyledikleri: “Geçmiş dönemde internet sitelerinde görmüş olduğunuz veriler izinsiz olarak elde edilmiş ve yayın hakkı bulunmayan kurum ve kuruluşlar tarafından yayınlanan ve ne yazık ki