Serpil Yılmaz

Serpil Yılmaz

syilmaz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Rusya ile Türkiye arasındaki diplomatik trafik, şubat-mart aylarında yoğunlaşıyor; sonra her iki ülke de seçim atmosferine giriyor...
O nedenle Rusya ve Türkiye arasında alış-verişin önümüzdeki mart ayında kesin protokollere bağlanması gerekiyor.
Türkiye’nin Rusya ile Akkuyu nükleer santral, Güney Akım ve Samsun-Ceyhan petrol boru hattı projelerine ilişkin farklı seviyelerde de olsa bir iş planı ortaya çıktıysa da, hepsinin son rötuşlara ihtiyacı var.
Geçtiğimiz hafta sonu Cumhuriyet gazetesinde Leyla Tavşanoğlu’na, Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Vladimir İvanovskiy, iki ülke arasında önümüzdeki 2 ayda yaşanacak diplomatik yoğunluğu anlatıyor.
Mart ayının ortalarında “Üst Düzey İşbirliği Konseyi”nin (ÜDİK) ikinci toplantısı için Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Moskova’ya gideceğini belirten İvanovskiy, bu görüşmeden önce bir araya gelecek Türkiye-Rusya Karma Ekonomik Komisyonu’nun Samsun-Ceyhan ve Güney Akım projelerini ele alacağını söylüyor.

Aynı uydudan bakacağız
ÜDİK kapsamında, Enka’nın patronu Şarık Tara’nın yeni kurulan “Türk-Rus Toplumsal Forumu” Eşbaşkanlığı’na getirildiğini daha önce yazmıştım.
Büyükelçi de bu Forum’un çalışmalarına atıf yaparak, TRT ile Rusya Devlet Televizyonu arasında uydu kullanımı veya program değişimi olabileceğini söylüyor.
9 Ocak’ta İstanbul’a Forum’un Eşbaşkanı Duma Uluslararası İlişkiler Komitesi Başkanı Konstantin Kosaçev ile bir araya gelen Tara, grubun çalışma takvimi belirlemişti.
Forum; Eğitim-Bilim, Tarih, Medya, İş dünyası, Turizm, Kültür ve Sanat, Spor ve Dinlerarası Diyalog başlıklarından oluşan 8 komisyonun kurulmasına karar verdi.
Komisyonların oluşumundan sonra Forum, 18 Şubat’ta Türk ve Rus tarafının “Ortak Yönetim Kurulunu” toplayacak, 16 Mart’ta da büyükelçinin sözünü ettiği ÜDİK toplantısı ile eşzamanlı olarak ilk çalışmalarını kamuoyu ile paylaşacaklar.
İki ülke arasındaki kültürel, tarihi yakınlığa vurgu yapan İvanovskiy’den 2010 yılında Rusya’dan Türkiye’ye gelen 3 milyon turiste karşılık, Türkiye’den de Rusya’ya 2010 yılında 111 bin 600 vize verildiğini de öğreniyoruz.
Türkiye’nin “enerji koridoru” olma iddiası uzun bir süredir artık dillendirilmiyor. Ancak büyükelçi ile yapılan bu röportaj, Rusya’nın Baltık Denizi’ni geçen “Kuzey Akım” projesiyle, ilk kez transit ülkeleri by-pass ederek, Batı Avrupa’ya doğrudan ulaşmanın konforunu yaşadığı izlenimini veriyor.
Rusya, 1224 kilometre uzunluğundaki “Kuzey Akım Boru Hattı” projesiyle, Avrupa’ya yıllık ek 55 milyar metreküp doğalgaz daha sevk edecek. İki ayaktan oluşan projenin 11,8 milyar dolara mal olması bekleniyor. Rusya, Avrupa ülkelerine yıllık ortalama 140 milyar metreküp doğalgaz satıyordu.
Almanya eski Başbakanı Gerhard Schröder ve Rusya Başbakanı Viladimir Putin’in ortak projesi kabul edilen hat, ekonomik olmadığı gerekçesiyle eleştirilmişti.
2011 yılının Eylül ayında tamamlanması hedeflenen boru hattından, Rusya; İngiltere, Fransa, Hollanda, Danimarka, Çek Cumhuriyeti ve Belçika’ya doğalgaz sevkıyatı yapacak.

Nabucco, İran bağlantısı
Büyükelçi, Gazprom ve İtalyan Eni ortaklığında yürüyen ve Karadeniz’in altından geçmesi planlanan, yıllık 63 milyar metreküp doğal gaz kapasiteli “Güney Akım” projesi için, “Önce Kuzey Akım’ı bitirelim” ifadesi kullanıyor. Türkiye’nin transit ülke konumunda olduğu Nabucco Boru Hattı için ise “Nabucco’nun doldurulması için hala belli bir kaynak yok... Tespitlerime göre yakın gelecekte İran olmadan Nabucco’yu doldurmak çok” diyor.
İşe bakın ki, İran’ın zaten zengin olan doğalgaz yataklarına yeni keşifler ekleniyor! Önceki gün İran’da 50 milyar dolar değerinde bir rezerv bulunduğu açıklanmıştı.
Rusya’nın Çin’e toplam 550 milyon tonluk petrol üretiminin, 40 milyon tonunu akıtacak olan boru hattı anlaşmasına değinen büyükelçinin, azalan fosil kaynaklara yaptığı vurgu da aynı ölçüde dikkat çekici.
Türkiye son 7-8 yıllık süreçte Rusya ile tek bir konuda atak davrandı. O da Akkuyu Nükleer santralı. Büyükelçi, ilk betonun dökülmesine kadar yapılacak çalışmaların iki yıllık bir süre alacağını söylüyor.
Nükleer reaktör kuran fabrikaların sayısının azıldığın belirten büyükelçi, reaktör yapımında Rus Atom Enerji Kurumu’nun (RUSATOM ) Alman Siemens şirketiyle anlaşma yaptığını kaydediyor.
Ortaya çıka tabloda; Türkiye’nin enerji piyasalarında “rekabet edebilir” bir projeye başlamak için zamanını iyi kullandığını söylemek güç.