Almanya’nın ikinci büyük havayolu şirketi Air-Berlin ile kurduğu ortaklıkla Uzak Doğu ve Amerika uçuşlarını da başlatacak olan Pegasus Yönetim Kurulu Başkanı Ali Sabancı, 2005 yılında 12 milyon dolara satın aldığı şirkete 3.2 milyar dolar yatırım yaptı.
Ucuz bilet politikasına vurgu yapan Pegasus Havayolları’nın, 50 liranın altında kaç yolcu taşıdığını tahmin edebilir misiniz?
Pegasus’un Ortadoğu’daki ilk uçuş noktası Beyrut’a düzenlenen basın gezisinde Yönetim Kurulu Başkanı Ali Sabancı bu soruyu bize sordu. Aramızdan yalnızca bir arkadaşımız en doğru yanıta yaklaşabildi.
Sizi fazla meraklandırmayayım, tam rakam: 4.050.106...
İkinci olarak gelen “100 liranın altında kaç kişi uçtu?” sorusunun cevabı ise 14.533.958’di...
Ali Sabancı iş modelini “Dolu koltuk, zamanında kalkış, ucuz maliyet” prensipleri üzerine kuruyor.
350 bin kişinin de “bedava” uçtuğunu söyleyen Sabancı, “Bedava koltukları pazarlama faaliyeti olarak görüyoruz. Geçen yıl 16-17 milyon lira marka yatırımı yaptık” bilgisini veriyor.
Sanayi Bakanlığı tarafından “ucuz bilet” nedeniyle iki kez ceza almalarına karşılık, stratejilerini sürdürdüklerini vurgulayan Sabancı iç hatlarda ortalama bilet fiyatının 83 lira olduğunu belirtiyor.
Bilet dışı kişi başı gelir, 8 euro civarında. Her uçuşta hostesler kabin içi satıştan 3 euro kazanıyor. Her 3-4 misafirden biri uçan kafeden alışveriş yapıyor. Pegasus bilet ücreti içinde, kek almıyor!
Bahşiş fiyatına bilet
Sabancı, her zaman yaptığı gibi Galatasaray maçı önceleri gittiği ünlü restoran Papermoon’da başına gelen olayı anlatıyor:
“Tanışmadığım birisi yanıma geldi, “Neden VIP servisiniz yok?” diye sordu. Sonradan öğrendiğime göre CHP İstanbul eski İl Başkanı Berhan Şimşek’miş. O zaman milletvekiliydi... Bu restoranlarda verilen bahşiş parasına bilet satıyoruz. Uçağa herkesin binmesini sağlıyoruz. Başta çalışanlarımıza bile amacımızı anlatmakta zorluk çektim. Servisteki etin 80 gramdan, 70 grama inmesi bile önemli bir tasarruf oldu. Hem bilet maliyeti ucuzladı, hem de uçağın yükü azaldığı için yakıttan tasarruf ettik.”
Sabancı 189 kişilik uçaklarda 18 tercihli koltuk bulunduğunu, bunları satın alanların, çok daha ucuza kendi “business-class” konforunu oluşturabildiğini söylüyor. Sabancı, ailenin hesap kitap işindeki şöhretini koruyor; “Ucuz biletle uçuyorum, indiğim zaman birisi cebime 2000 dolar koyuyor diye düşünüyorum” diyor.
Pazarın üç katı büyüdü
Sabancı, Pegasus’un büyüme performansını anlatırken “Artık orta boy bir havayolu şirketiyiz” diyor ve ekliyor: “Bu yıl hisselerimizi halka açacağız”!
2005 yılı başında Çukurova ve Silkar grubundan 12 milyon dolara satın aldığı Pegasus Havayolları’na, bugüne kadar 3.5 milyar dolar yatırım yaptıklarını belirten Sabancı, şirketin gelişmesiyle ilgili şu bilgeleri veriyor:
“İç uçuşlarda pazar yüzde 15, Pegasus yüzde 42 büyüdü. Yurtdışı büyüme oranımız ise yüzde 26 oldu. İç hatlarda pazar payı yüzde 21’e, dış hatlarda ise yüzde 6.5’e çıktı. 2006 yılında 2.9 milyon olan yolcu sayısı, 2010’da 8.6 milyona yükseldi. Yine aynı dönemde 19 uçaktan oluşan Pegasus filosu, 32 uçağa ulaştı. 2011 yılı sonunda ise uçak sayısı 40’a çıkacak ve filonun yaş ortalaması 2.68’e düşecek. 11 Avrupa Birliği ülkesine uçan Pegasus, yurtdışında 17 ülkede, 43 farklı noktaya ulaştı. 18 yurtiçi uçuş noktasına İstanbul’un yanı sıra 5 ayrı merkez de eklendi. Tarifeli uçuş sayısı haftada 490’dı, şimdi 1400 oldu.”
Pegasus son 4 yılda çalışanlarına 4.3 milyon euro prim dağıttı.2005 yılında 769 olan çalışan sayısı, 1694’e çıktı.
Sabancı,”Türk şirketleri içinde çalışanları büyümeye ortak eden çok az kuruluş var. Biz bu yöntemin büyümenin en önemli dinamiği olduğuna inanıyoruz” diyor.
Pegasus’u satın aldıkları 2005 yılı ile bugünü karşılaştıran Sabancı “Biz 55 lira ile piyasaya girdiğimizde, bilet fiyatları 129 liradan başlıyordu. KKTC’ye tek yönlü bilet fiyatı 250-300 dolardı, 39 liradan başladık” diye anlatınca Bodrum’u anmak zorunlu oluyor.
Sabancı, Bodrum’da yazın cuma akşamlarının “yok” sattığını vurgularken, “Bir arkadaşımdan ‘Yuh’ diye mesaj aldım. 353 liraya bilet almış. En ucuz ile en pahalı bilet arasında 8-10 kat fark var. 39 liralık bilet ile 350 liralık bilet aynı ürün değil” açıklamasını yapıyor.
Ortadoğu’ya Beyrut’tan girdi
Genel Müdür Sertaç Haybat ve Genel Müdür Yardımcısı Güliz Öztürk ile sunum yapan Sabancı, “Beyrut bizim Ortadoğu’ya açıldığımız ilk nokta. Bundan sonra Ortadoğu, Balkanlar, Rusya, Türk Cumhuriyetleri’ni kapsayan bölgeye doğru büyümemizi sürdürmek istiyoruz” vurgusu yapıyor.
Beyrut’ta Lübnan’ın Türkiye ile gelişen ekonomik ve siyasi ilişkilerini konuşurken, ülke siyasi olarak en gerilimli gönünü yaşıyor; Hizbullah’ın çekilmesiyle Saad Hariri hükümeti devriliyordu.
Turizm ve Kültür Bakanı Ertuğrul Günay ise Türkiye, Lübnan, Ürdün ve Suriye arasında kurulan “Yüksek Düzeyli Dörtlü İşbirliği Konseyi”nin toplantısı için Beyrut’taydı.
Çok yönlü anlaşmaların sürdüğü bu coğrafyada, insanın ayağını yerden kesen yalnızca “uçak bileti” olmayabiliyor!
Havada eksen kaymadı ilgi arttı
Sabancı geçen yıl hisselerinin yüzde 15.3’ünü satın aldıkları Avrupa’nın en büyük 5’inci, Almanya’nın da en büyük 2’nci havayolu şirketi Air Berlin hakkında şu bilgileri paylaşıyor:
“Air Berlin yılda 30 milyon yolcu taşıyor. 150 uçaklık filoya sahip. Code-Share uygulaması ile karşılıklı olarak biletlerimizi pazarlayacağız. Türkiye-Almanya arasında uçuş sayıları artacak. Şu anda Almanya’ya kışın 5, yazın ise 7 şehirden uçuyoruz. Air Berlin aracılığıyla, Pegasus yolcularını 2012 yılından itibaren ABD’ye, Uzakdoğu’ya uçurabileceğiz.”
Pegasus haritası önünde uçuş noktalarına baktığımızda, Avrupa’nın yoğunluğu “Havada eksen kaymamış” yorumu yapmamıza yol açıyor.
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün 111 ülkeyle ikili hava ulaştırma anlaşması imzalamasına karşılık, havayolu şirketlerinin aynı hızda dış pazarlara ulaşmamasının nedenlerini de soruyoruz.
Yeni rotaların açılmasını olumlu bulan Sabancı, “Bu hatların hepsi ticari anlamda kârlı olmayabilir. Kârlı olanlar ise kapatılmış durumda. B ülkelerin birçoğunda, havayolu taşımacılığı liberalleşmiş değil. Tek havayolu şirketi var. Seferler karşılıklı olduğu için, bizden de tek havayolu, yani THY uçabiliyor. Türkiye ile bazı ülkeler arasında vizeler kalktı. Sıra havayolu sektörünün de liberalleştirilmesi ve rekabete açılmasında” diye konuşuyor.