Ekonomide kriz zilleri çalarken, hükümetin gözünü doğalgaza yüzde 22.5 oranında zam yapacak kadar ne kararttı?
Hilmi Güler, ekonomi yönetimiyle birlikte 15 günde alınabilen bu zam kararının son dakikaya kadar tartışıldığını belirtirken “Bize de yüksek geldi“ diyor.
Hükümeti bu sancılı zamma sürükleyen olasılıkları sıralayalım.
Yatırımcıya jest
Bir; hükümet, IMF ile 8-11 milyar dolar kredili anlaşma için masaya oturmaya hazırlanıyor.
(Petrolde olduğu gibi doğalgazda da otomatik fiyatlandırmayı talep eden IMF’ydi. Buna göre YPK’nın aldığı “Maliyet Bazlı Fiyatlandırma Mekanizması“ kararını BOTAŞ temmuz ayında uygulamaya soktu ve doğalgaza yılbaşından beri yapılan zam oranı yüzde 82.15’e kadar yükseldi. DİSK de BOTAŞ zammını “IMF istedi“ olarak yorumluyor.)
İki; BOTAŞ yatırımcı için cazibe haline getirilmeye çalışılıyor. Fiyat istikrarı uygulanıyor.
Üç; BOTAŞ doğalgaz dağıtım zararlarını düşürmek istiyor.
(Enerji Bakanı Hilmi Güler dünkü basın toplantısında BOTAŞ’ın hiç zarar etmediğini açıkladı. 2003 yılında yüzde 28 olan karlılık oranının, geçen yıl yüzde 8’e gerilediğini, bu yıl da başa baş noktasını yakalayacaklarını belirtti.
Ben “zarar“ sözcüğünde ısrar ediyorum. Çünkü BOTAŞ’ın faaliyetleri bir sepette toplanıyor. BTC boru hatları geliri de, doğalgaz satış geliri de aynı sepette yer alıyor. Oysa her faaliyet için, ayrı şirket olması halinde, karlılık durumunu daha doğru saptayabiliriz.)
Dört; Yapılması gereken zamları seçim öncesine getiremezlerdi. Nasıl olsa mahalli seçim öncesi de indirim hedefliyorlar.
Fiyat ve maliyet
Doğalgaz sektörüne sorarsanız, doğalgaz alım ve satım fiyatı arasında halen 40-50 dolarlık fark bulunuyor.
Güler, Türkiye’nin doğalgaz faturasını OECD ülkeleri ile karşılaştırdı ve 2003 yılından beri bu tablonun iyileştiğini gösterdi.
Ancak doğalgaz fiyatı kuyudan çıktığı gibi belirlenmiyor. Teslim edilen yere kadar yapılan yatırım da fiyatın içine giriyor.
Örneğin doğalgazın bin metreküpü için Almanya 600 dolar, Türkiye 570 dolar ödüyor.
Rus gazı Almanya’ya gidene kadar kaç ülke geçiyor? Türkiye ise Karadeniz’den döşenen bir boruyla Rus gazını Ankara’ya indirebildi.
BOTAŞ, yaptığı yüksek oranlı zamla bize yeniden “formül“ tartışmasını hatırlattı.
Türkiye bundan 6 yıl önce en büyük doğalgaz tedarikçisi Gazprom ile masaya oturmuş ve “al ya da öde“ gibi yük getiren maddeleri ve formülü değiştirmişti.
Güler, formülde yer alan elementler konusunda kendisine yöneltilen “Formülü fiyatı yüksek oranda artan ürünlerden oluşturdunuz“ yönündeki eleştirileri, “Falcı değiliz; hangi ürünün fiyatının yükseleceğini nereden bileceğiz?” diye yanıtlıyor.
Oranı yükseltti!
Ancak enerji uzmanı Necdet Pamir, sektörün pek sevdiği bu “vahiy“ tartışmasına daha farklı bir yerden katılıyor:
“AKP’den önce, Rus gazı için belirlenen fiyat formülüne gazyağına konmuştu. Gazyağı doğalgazın ikame ürünü değil. Ayrıca gazyağının fiyatı, formüle girebilecek fuel oil gibi diğer elementlerden daha yüksek oranda artıyor.
Güler formül içindeki gazyağının fiyata etki oranını 0.15’ten 0.30’a çıkararak maliyet içindeki payını ikiye katladı.”
Bu arada işletmenin kullandığı kredi ve faiz yükünü hiç konuşmuyoruz!
Enerji sektörü sorunlu. Bir kere bunu görelim.
Doğalgaz kontrat devirleri tamamlanmadı. Elektrik dağıtımının özelleşme takvimi tutmadı. Su, rüzgâr ve linyite hedeflenen yatırımlar yapılmadı; ihalelerde çantacılar türedi; vs...
Zam, zam, zam; kamunun bildiği başka ne var; onu görelim!