Önceki gün AKP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Abubekir Taşyürek ile 2006'da Halkalı çöplüğünün yerine yapılan "Lojistik Destek Merkezi"ni (LDM) görmeye gittik. Afet zamanları da düşünülerek planlanan LDM'de, mutfak sektörünün son teknolojilerine 20 milyon YTL yatırım yapılmış.38 bin metrekare kapalı alanlı merkezin bahçesinde 11 gezici mutfaktan iki tanesi duruyor, bir büfe, seyyar tuvalet ve duşlar var.Tur otobüsü, 50 kadar her yaşta kadını evinden alıyor. Çoğunluğu başörtülü. Türbanlı demiyorum çünkü, bu kadar çok değişik desen ve modelde baş bağlamanın aynı ortamda bulunduğunu az gördüm. AKP İstanbul il teşkilatı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin hizmetlerinin ve yatırımlarının yerinde görülmesi amacıyla mahallelerden tur düzenliyor. Yalnızca semtlerden gelenlere gösterilmiyor bu çalışmalar, gazeteci, sanatçı ve akademisyenlere de tek tek tanıtılıyor. İBB Sosyal ve İdari İşler Müdürlüğü LDM'nin yöneticilerinden Ömer Tunç, "Bugüne kadar 12 bin ziyaretçimiz oldu" bilgisini veriyor. Kadınlarla sohbet ediyorum. Küçükçekmece'deki su toplama havzasını anlatıyor birisi, "Eskiden pijamalarımızla yüzerdik, değişmiş" diyor.Yanındaki kadın beni AKP'nin görevlilerinden zannediyor, "Oğlum askerden yeni geldi işi yok" diyerek ricacı oluyor. Hem geziyor hem de iktidar partisinin hizmetlerinden "Bize de bir şey düşer mi?" umudu taşıyorlar. 12 bin kişi gezdirilmiş Tunç'a "Burada amaç yoksullara bir kap yemek dağıtmak veya 16 sosyal tesisin pasta, börek, yiyecek ihtiyacını karşılamak. Neden hizmet satın almıyorsunuz da, sizin ifadenizle Ortadoğu'nun ve Avrupa'nın en büyük sosyal tesisini kuruyorsunuz?" diye soruyorum."Özel sektör 2001 krizinden sonra kaliteyi unuttu. Bizim kullandığımız malzemeleri kullanmazlar. Biz burada teknolojinin en son noktasındayız. Ortadoğu'nun en büyüğü! Hem ucuz, hem de kaliteli olmak zorundayız. Bütün ürünlerimiz markalı. Gramajların ve kalitenin takibini yapmak zordu. Bizim getirdiğimiz standartlarda üretimi görecekler. Biz sektördeki yatırımcılara da burayı gezdiriyoruz. Öyle bir noktaya gelir ki, buranın işletmesini ihaleye açabiliriz" yanıtını veriyor. Kamunun, özel sektörün işlerine talip olması yolsuzluk riskini de artırıyor dediğimde, Kamu İhale Kanunu'nu hatırlatıyor. LDM'de, hijyenden, kullanılan ana maddelerin kalitesine; çalışan kalitesinden organizasyona kadar çok gelişmiş bir organizasyon dikkati çekiyor.Her gün Florya'dan Dragos'a kadar 16 sosyal tesisin gıda ihtiyaçları buradan karşılanıyor. Ayrıca 6500 İBB çalışanına yemek çıkıyor. 9 bin 600 fakirin evine yemek ulaştırılıyor."Erzak gönderseniz daha kolay olmaz mı?" soruma, "Evinde ocak alacak veya kaplarını yıkayacak parası olmayanlara bu hizmeti veriyoruz" karşılığı veriliyor.Bu fakir sayısı 25 bin de 50 bin de olabilirdi, ne var ki şimdilik organizasyonun ulaşabildiği nokta Halkalı ve yakını.LDM'den özürlü okullarına da yemek gidiyor. Bunun için 3 mutfak kurulmuş. Personel giysilerinin üretildiği terzihane ve sosyal tesislerin mobilyalarının yapıldığı marangozhaneyi de gezdim. 10 bin fakire yemek Marangoz ve terzihanede bir dönem kendi işlerinin patronu olan çalışanlara rastladım. Mutfakta İBB aşçıbaşı Selami Acar, bundan önce Polat Renaissance gibi 5 yıldızlı otellerde çalışmış. Yardımcısı Alaattin Yalçınkaya Profesyonel Aşçılar Derneği'nin Başkan Yardımcısı. Nitelikli işgücü istihdamı dikkat çekiyor.İBB'nin sosyal tesislerinde bir yılda 6 milyona yakın fiş kesilmiş. Bu demek oluyor ki, buralarda yıllık insan hareketi kentin nüfusunu katlıyor. Belediye alt gelir gruplarına "sosyal hizmet" üretme işini sırtlanmış, yol, su gibi temel hizmetleri kim üretecek diye bekliyoruz!Gündem: Bu köşede ele aldığım "Sabah ve atv'de transferlerin paralarını kim verdi?" sorusunu Meclis'e taşıyan CHP Milletvekili Mustafa Özyürek'e yanıt verecekler mi? syilmaz@milliyet.com.tr 5 yıldızlı aşçıbaşı