Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Ak Parti’nin son grup toplantısına katılması, üstelik Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım ile birlikte üçlü bir fotoğrafta yer alması üzerinden doğal olarak epey yorum yapıldı, yapılıyor.
Fotoğrafı ortaya çıkaran, Başbakanlık koltuğunu bırakmak durumunda kalmasına rağmen, partinin bir milletvekili olarak kendisini “dışarıda” konumlandırmamaya ve basın üzerinden konuşmamaya özen gösteren Davutoğlu’nun, Cumhurbaşkanı ile yaptığı 3 saati aşan görüşme oldu.
İki gerçeği hemen belirteyim.
Bir; söz konusu görüşme, Erdoğan ile 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül arasında KHK kriziyle köprülerin atılmasından önce planlanmış. Davutoğlu, görüşme talebini bu tartışmadan önce iletmiş, ancak programlar 29 Ocak gününe elvermiş.
İki; özellikle MHP tarafından yöneltilen sert eleştiriler karşısında Ak Parti cenahının suskunluğunun kırgınlık yarattığı Davutoğlu’nun partinin programlarına katılmama yönündeki kararı, görüşmede Erdoğan tarafından gündeme getirilmiş. Davutoğlu’nun, toplantıya katılması da Cumhurbaşkanı tarafından istenmiş.
Peki, o görüşmede neler konuşuldu?
1- Dış politikada bir ufuk turu atıldı. Özelde Afrin operasyonu, genelde Suriye’de ve Irak’taki gelişmeler konuşuldu. Davutoğlu, sancılı bir süreçteki AB ile ilişkiler, Trump dönemi Amerika ve Rusya gibi temel konulardaki görüşlerini de anlattı.
2- FETÖ’yle mücadele konuşuldu. Cumhurbaşkanı’nın mücadeledeki kararlılığının isabeti üzerinden bir değerlendirme yapan Davutoğlu, sürecin bu mücadeleye zarar vermeyecek şekilde yönetilmesinin önemine işaret etti.
3- 16 Nisan referandumuyla milletten onay alan Cumhur-başkanlığı hükümet sisteminin zorunlu kıldığı, “devletin yeniden yapılandırılması” konusu ele alındı.
4- 2019’daki seçimlere giderken siyasi süreç konu edildi. Ak Parti’nin bu süreçten başarılı çıkması dikkat edilmesi gereken hususlar, fırsatlar ve riskler değerlendirildi. Bu çerçevede, kurulacak ittifakların artıları-eksileri Davutoğlu’nun bakışından dile getirildi.
Davutoğlu, değerlendirmelerini yazılı olarak da Cumhurbaşkanı’na sunmuş.
Söz konusu görüşmenin, Davutoğlu’nun iki şapkasının bir gereği olarak gerçekleştirildiğini söyleyebilirim.
Eski Başbakan ve Ak Parti’nin eski Genel Başkanı olarak ve halen Ak Parti Konya milletvekili olarak.
Suriye kriziyle dış politikada, 2019 yolunda da iç politikada kırılma noktalarının yaşanacağı bir süreçte Davutoğlu’nun, görüşlerini, bunları iletmesi gereken makam olarak gördüğü Cumhurbaşkanı’na doğrudan açıklamayı tercih ettiği anlaşılıyor.
Eski Başbakan’ın, görevden ayrıldıktan sonra kendisini Ak Parti dışında ya da üzerinde bir noktada konumlandırma yolunu seçmediği, görüşme talebinin bu açıdan değerlendirilmesi gerektiği de ifade ediliyor.
Aslında tam da bu nedenledir ki söz konusu görüşme ve grup toplantısında verilen birlik görüntüsü, 2019 yolunda kafalarda, “otomatik” olarak Abdullah Gül ile yan yana konumlandırılan Davutoğlu’nu farklı bir yere yerleştiriyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kritik süreçlerin hayrına atılan her adımı önemsiyor.
Grup toplantısında Başba-kan Yıldırım ve Davutoğlu ile birlikte verdiği fotoğraf da bunun kanıtlarından biri.
Davutoğlu’nu parti prog-ramlarında daha çok göreceğiz.