Ofis Tercihleri Değişiyor
Pandemi ile beraber bildiğimiz ve alıştığımız çoğu şey çok hızlı bir değişime uğradı. Bu konuda en çok değişime uğrayan konuların başında ise çalışma düzenimiz geliyor. Bu hafta bu konuyla ilgili 38 bin kişiyle yapılan bir sosyal medya anketine rastladım. Ankete katılanların %67’si arada sırada ofise gitmek istiyormuş, %96’sı 5 gün ofise gitmek istemiyormuş, %78’si ise daha çok uzaktan çalışmak (hibrit model fakat uzaktan çalışma daha yoğun) istiyormuş. Bu konuda Kolektif House’da ofisi olan biri olarak Kolektif House CEO’su Ahmet Onur’a ofis tercihleri, iş dünyası ile ilgili sorularımı yönelttim.
S.Ünsal: Ahmet selamlar, pandemi iş dünyasının iklimini ve ofis tercihlerini nasıl değiştirdi?
A.Onur: Selam Serkan. Teknolojinin gelişmesi, mobilitenin artması, özgür ruhlu ve yaratıcı jenerasyonun işgücüne dahil olmasıyla çalışma hayatının doğasında bir süredir kendisini hissettiren değişim, pandemi ile birlikte senin de söylediğin gibi muazzam bir şekilde evrildi. İş süreçleri hızla dijital ortama taşınırken, bazı çalışanların merkez ofisten bazı çalışanların uydu ofislerden bazı çalışanların da evden çalıştığı hibrit model yaygınlaşmaya ve yerleşmeye başladı. İş özel hayat dengesi ise bugünlerde yeniden kodlanıyor.
Bu dönüşüm çarkında ofisler de mekân olmanın ötesinde network imkânı sunan, iş birliğini mümkün kılan, yeniliği teşvik eden, ekip motivasyonunu ve verimliliğini artıran yapılar olarak yükseliyor. Günümüzde küçük büyük fark etmeksizin tüm şirketler iş hayatında daha esnek daha özgür daha ilham veren çalışma ortamını mümkün kılan yeni nesil ofis çözümlerine yöneliyor.
Kolektif House olarak bizler de geliştirdiğimiz her ihtiyaca uygun kurumsal, bireysel, dijital/inovatif çözümlerimizden en optimum kombinasyonları sunarak kurum/şirket ihtiyaçlarını desteklemede öncü rol üstleniyoruz.
S.Ünsal: İşin geleceği nasıl olacak, geleceğin çalışma/ofis yaşamı nasıl şekillenecek?
A.Onur: Şirketler için kâr elde etmenin ötesinde önümüzdeki dönemde temel değerler; insan odaklı yaklaşım, toplumsal fayda sağlamak ve ideal çalışma ortamı sunmak için özgürleşmek olacak. Hatta bu yapıcı yıkım dalgasının giderek yükseldiğini söyleyebiliriz. Dolayısıyla şimdilerde ofisler ve ofislerin rolü de bu temel değerler etrafında yeniden masaya yatırılıyor.
Sosyal mesafe artık ofislerin DNA'sının bir parçası haline geliyor. Ofisleri steril tutmak ve sosyal mesafeyi koruyabilmek için aynı anda içeride bulunmasına izin verilen insan sayısı sınırlanırken, tüm çalışanların bir arada dört duvar arasına sıkıştığı dönem de geride kalıyor. Yıllar içinde 1 metrenin altına gerileyen ofis masaları arasındaki mesafe tekrar aralanırken, ofiste bir yüzeye dokunma ihtiyacını minimuma çeken temassız teknolojilere/ses teknolojilerine ilgi de giderek artıyor.
Diğer yandan ofisler şart olmaktan çıkıp tercih haline geliyor. Çalışanların dilediği yerden çalışabilmesi için şirketler merkez ofislerini küçültürken, merkez ofis dışında şehrin farklı yerlerinde çalışanların yoğun olduğu bölgelerde de dağıtılmış/uydu ofisler kurmak için çalışmalarını sürdürüyor.
Özetle; iş hayatında kalıpların yıkıldığı bu yeni dünyada geleneksel ofisler yerini bireyi özgürleştiren ve mutlu kılan, yaratıcılığın kapısını aralayıp verimliliği artıran yeni nesil ofislere bırakıyor.
S.Ünsal: Dönüşüm sürecinde sizler ne gibi çözümler geliştirdiniz?
A.Onur: Yeni dünyanın yeni ikliminde Kolektif House olarak çalışma alanı konusundaki tecrübemiz ve çevikliğimiz ile yenilikçi ofis çözümlerimizi peş peşe hayata geçirerek, iş hayatının yeni dinamiklerini ve kurumların ihtiyaçlarını desteklemede öncü rol üstlendik. Bu süreçte geliştirdiğimiz çözümlerimizden Kolektif Enterprise ile ofis stratejisi çalışarak ortaya çıkan ihtiyaca göre istenilen adreste, ihtiyaç duyulan büyüklükteki ofisi buluyor; kurumun tercihleri doğrultusunda tasarlayıp, tüm operasyonel süreçlerini verimli bir şekilde yönetiyoruz. Kolektif Suites ise izole ofis tercih edenler için geliştirdiğimiz bir çözüm. Kolektif Suites ile de kurumların ihtiyaçları doğrultusunda taşınmaya hazır daireleri Kolektif dokunuşlarıyla düzenliyor ve tüm operasyonel süreçlerini yönetiyoruz. Diğer taraftan Dijital Üyelik ile Kolektif dünyasının kapısını herkese açtık. Lokasyona gelmeden online başlatılan üyelik ile üyelerimiz dilediği lokasyona dilediği zaman ücretsiz giriş yapabilirken, “kullandığın kadar öde” sistemiyle günlük ofis ve toplantı odası kullanımını da mümkün kılıyoruz. Böylece Dijital Üyelik ile üyelerimiz network imkânına erişmenin yanında Kolektifliler’e özel indirimlerden yararlanabiliyor ve online/offline etkinliklere de katılabiliyor.
İşin özünde şirketlerin ofis çözümlerini belirlemeye stratejik perspektifle yaklaşıyoruz. Ortaya çıkan ihtiyaca göre Kolektif Enterprise, Kolektif Suites ve Hazır Ofis gibi kurumsal, Sabit Masa, Gezgin gibi bireysel, Dijital Üyelik, Sanal Ofis gibi inovatif çözümlerimiz ve bu çözümlerimiz üzerinden sunduğumuz kombinasyonlar ile şirkete ve çalışanlara en optimum faydayı sağlayacak ofis çözümünü planlıyoruz.
S.Ünsal: Enterprise çözüm ne gibi faydalar sağlıyor? Neden tercih ediliyor?
A.Onur: Kolektif Enterprise, günümüzün mobil ve yaratıcı iş gücünü desteklemenin yanında kurumsal şirket ihtiyaçlarına hizmet eden ofis modelimiz. Biraz daha açmam gerekirse öncelikle kurumların ihtiyaçlarını analiz edip bu ihtiyaçlar doğrultusunda şirket için en verimli çözümü geliştiriyoruz. Kurumlar en temelinde ofisin tüm operasyonel süreçlerini bizlere devrederek hem zaman hem de enerji tasarrufu sağlıyor. Bunun yanı sıra kurumlar çalışan motivasyonunu, verimliliğini ve bağlılığını artıran tasarımsal dokunuşlara sahip ofis alanlarına sahip olurken, üyelerimize girişimcilik ekosisteminden KOBİ’lere, kurumsal şirketlerden global şirketlere farklı sektörlerden geniş network imkânı barındıran Kolektif ekosistemine erişim sunuyoruz. Böylece çalışanlar Kolektif üyelerine özel düzenlenen etkinliklere katılabiliyor ve farklı sektörlerden farklı firmalar ile birlikte iş birliği ortamı yaratabileceği networking imkânlarına erişebiliyor. Kolektif Enterprise kanadında şimdiden birçok öncü global firma ile çalışmalara başladık.
