İşim gereği neredeyse her gün yatırımcılarla görüşüyorum. Bazıları deneyimli yatırımcılar, bazıları yeni yatırımcılar. En sık karşılaştığım soruları sıralayayım istedim.
Yatırımcı sayısı yeterli mi?
Özellikle tohum aşaması için yatırım sayımızda bence sıkıntı yok. Yani ürününü lanse etmiş, fatura kesmeye de başlamış girişimler için seçenek çok. Hatta son dönemde hisse bazlı kitlesel fonlama platformlarının de performansı iyi gidiyor. Girişimciler için bu platformlar da iyi bir seçenek olacak gibi gözüküyor. Fikir aşamasındaysanız halen seçeneğiniz yok denecek kadar az. Sadece oyun girişimi kurmak üzereyseniz seçenekleriniz bir anda artıyor.
Hangi aşamada girişimciler yatırım bulmakta zorlanıyor?
“Türkiye’deki girişimler Seri A sonrasında yatırım bulmakta zorlanıyor, Seri B yatırım için yatırımcı yok” cümlesini çok duyuyor olabilirsiniz. Bu kısmen doğru fakat bunun sebebi Seri B yatırımcısı olmaması değil. Seri B yatırımcısının Türkiye’de olmaması da bence güzel bir durum. Sebebi ise Seri A ve sonrası demek, birkaç ülkede müşteriniz olması demek oluyor. Yani Seri B yatırım arıyorsanız tek ülkeye bağlı kalmamanız gerekiyor. Türkiye’de Seri A yatırım almış bir girişim Seri B için yatırımcı bulamadığında mecburen yurt dışındaki yatırımcıları dolaşmaya başlıyor ve neredeyse tamamı kaç ülkedesin diye soruyor. Bu da girişimciyi farklı ülkelerde müşteri edinmeye zorluyor. Yani Türkiye’de Seri B yatırımcı olmaması bir anlamda güzel.
Kurumsal fonlar ne durumda?
GSYF formatıyla kurulan fon sayısı her geçen gün artıyor. Ne kadar deneyimliler derseniz tartışılır, çoğu çok yeni fon. Hangi yönden eksikleri var derseniz, Seri A ve sonrası ile ilgili çoğunun bir fikri yok. Çoğu tohum aşamasında yatırım yapıyor. Yani sonraki turlara göre riskin daha yüksek olduğu aşamadalar. O yüzden portföylerindeki girişimlerin başarısız olanları morallerini bozabilir bu da komple ekosisteme küsmelerine neden olabilir. O yüzden kurumsal fonlara en büyük önerim, özellikle tecrübeli ekipleri yoksa “co-investment”’a açık olsunlar ve ilk yatırımlarında lider yatırımcı olmasınlar, deneyimli VC’lerle beraber yatırım yapsınlar. Hatta kurumlara genelde ilk önerim “CVC olmayın LP olun”, yani VC’lere yatırım yapın oluyor.
Değerlemeler ne durumda?
Pandemi döneminde birçok ülkede değerlemeler 2+ katına çıktı, Türkiye’de durum ne derseniz, maliyetlerin artmasına rağmen henüz çok büyük bir değişim görmedik. Maliyetleri düşünürsek tohum yatırım miktarı ortalamada 500 bin doların üzerine çıkabilir. Oyun sektörü için yine bir parantez açayım, oyun sektöründeki değerlemeler çok farklı bir düzeyde gidiyor, orada tohum yatırım miktarları da değerlemeler de çok yüksek seviyede gidiyor.
Neden yatırım sayısı çok arttı?
Oyun sektörü için konuşursak oyun sektöründeki çıkışlar, yatırımlar (Peak, Dream Games, Rollic) sektörün çok hareketlenmesini sağladı. Bu yüzden sektörde bir FOMO (bir sonraki fırsatı kaçırma korkusu) etkisi var. Diğer sektörler için de benzer şekilde fırsat kaçırma korkusu var. FOMO etkisiyle yapılan çoğu yatırım ilk defa yatırım yapan fonlar tarafından yapıldığı için belki de çoğu kapanacak. İlk fonundan başarılı çıkış yapanların iştahının kabarması, Getir gibi girişimlerin büyük değerlemeler ile global başarı elde etmesi de yatırımcıların iştahını kabartan diğer bir faktör.
Yatırımcılar Ne yapmalı?
Yatırımcıların en çok önem vermesi gereken, yerel ve uluslararası bir çok fon ile ilişki içinde olmak diyebilirim. Yatırım konusu basamaklı bir konu ve tek bir yatırımcı ile bitmiyor, her turda başka yatırımcılar gerekiyor. O nedenle yatırımcılar kapalı kapılar ardında olmamalı, yurt dışı bağlantıları kuvvetli olmalı.