Senim Tanay Karakuş

Princeton Üniversitesi'nden Sosyolog Patrick Sharkey yeni araştırmasında gün içinde çoğu kişinin evinde olmayı hayal ettiğini ve bunun psikolojideki yerini araştırdı. Çalışmanın sonucunda evcimen olmanın insan sağlığı üzerindeki şaşırtıcı etkileri ortaya çıktı.

Koronavirüs pandemisiyle birlikte tüm dünyanın evlere kapandığı günlerde çoğumuz evde olmanın aslında ne kadar huzur verdiğini gördük. Bazılarımız istisna olsa da çoğunluk evde olmaktan keyif aldı.Evcimen olmanın insan sağlığı üzerindeki etkilerinin olumlu yönde artığı dönemi pandemiyle ilişkilendirebilirsiniz ancak ABD'li Dr. Sharkey'in araştırması 2003 yılına işaret etti.Yaptığı araştırmada Dr. Sharkey 2003 ile 2019 yılları arasında geçmiş yıllara kıyasla evde geçirilen zaman yaklaşık 30 dakika artığını gördü. Elbette bu oran 2020 yılında Dünya Sağlık Örgütü tarafından ilan edilen pandemi süreciyle daha da arttı.

Pandemi döneminde şirketlerin büyük bir kısmı hibrit veya uzaktan çalışma metodunu uygulamaya başladı. Aslında bu trend 2000'li yıllarında

Eve girerken ayakkabıları çıkarmak aslında yaygın olarak uygulanan bir alışkanlık. Bu alışkanlığın sürdürülmesi veya sıfırdan kazanılmasının sağlık açısından da önemli olduğunu dile getiren uzmanlar, eve girerken ayakkabıları çıkarmanın farklı açılardan sönemli faydalar sağladığını belirtiyor.

1- Solunum problemlerine karşı evin hava kalitesi artar

Dışarısı ayakkabılarını dış kapıda bırakarak, toz ve polen gibi alerjenlerin eve girmesi önlenir. Bu sayede de ev sakinlerinin varsa alerji semptomları hafifler. Evdeki havanın kalitesi otomatik olarak iyileşeceği için genel olarak tüm solunum yolu hastalıklarına karşı önlem alınmış olunur.

2- Zihinsel dinginliğe ulaşım kolaylaşır

Eve gelince ayakkabıları çıkarma alışkanlığı psikolojik olarak dışarıdaki dünyayı arkada bırakıp evde dinlenme ve yenilenme sürecine geçişi simgeler. Dolayısıyla da kişiye zihinsel bir rahatlama sağlar.

3- Cilt sağlığı dışarıdaki tehlikelerden korunur

Mantar ve diğer cilt enfeksiyonlarına neden olabilecek mikroorganizmalar da ayakkabı tabanlarına tutunabileceği için eve girerken ayakkabıları çıkarmak, bu

Diyelim ki son zamanlarda sürekli bitkinsiniz ve sabahları kendinizi yataktan zorla çıkarıyorsunuz. Ve bunun sebebinin ne olduğu da bir türlü bulamıyorsunuz. İşte demir, D vitamini ve B12 vitamini eksikliğine dair gözden kaçan detaylar...

Sürekli yorgun hissetmenizin sebebi başta demir, D vitamini, B12 vitamini ve beraberinde vücutta olması gereken 27 vitaminin eksikliğinden kaynaklanıyor olabilir. Mikronutrientler olarak adlandırılan vitaminler basit ve önemsiz gibi görünse de onlara gerçek anlamda ihtiyacımız var.

Oregon Üniversitesi'nin biyokimyacısı olan Maret Traber vücutta demir, D vitamini ve B12 vitamani eksikliğinin ciddi sorunlara neden olabileceğini ortaya koyan bir çalışmaya imza attı. Çoğunlukla az miktarda meyve ve sebze, işlenmiş gıdadan oluşan diyetler nedeniyle ihtiyaç duyduğunuz vitaminlerden eksik kalıyor olabilirsiniz.

Genel olarak zayıf veya yorgun hissediyorsanız, saç incelmesi veya eklem ağrısı gibi başka semptomlar fark ediyorsanız, mutlaka kan testi yaptırmalısınız. 

DEMİR: Her 3 kişiden 1'inde demir eksikliği sorunuyla mücadele eder.

Suyu yeniden kaynatmak, başlangıçta doğal ve zararsız gibi görünse de, bu alışkanlık uzun vadede bazı sağlık sorunlarına yol açabilir. Su ısıtıldığında, içindeki zararlı maddeler ve minerallerin yoğunluğu değişebilir ve bu da bazı ciddi sonuçlar doğurabilir.

Suda doğal olarak bulunan nitratlar, tekrar tekrar kaynatıldığında nitritlere dönüşebilir. Nitritler ise insan sağlığı üzerinde olumsuz etkilere sahip kimyasallardır.Özellikle bebekler ve küçük çocuklar için tehlikeli olabilir. Nitritlerin yüksek seviyede alınması, kanın oksijen taşıma kapasitesini düşürerek 'mavi bebek sendromu' adı verilen bir duruma yol açabilir.

Florür, genellikle diş sağlığı için yararlı bir mineral olarak bilinir. Ancak fazla miktarda alınması durumunda kemik yapısına zarar verebilir. Tekrar kaynatılan suda florür seviyeleri artabilir, bu da uzun vadede diş ve kemik sağlığını olumsuz etkileyebilir. Özellikle sürekli olarak yüksek florür içeren su tüketmek, kemik kırılganlığını artırabilir.

Su, doğal olarak bir miktar ağır metal içerir. Kurşun,

Amerika'da Ulusal Biyoteknoloji Bilgi Merkezi NCBI tarafından yapılan araştırmaya göre, balık ve süt ürünlerini birlikte tüketmek, gıda zehirlenmesine yol açmıyor. Aksine bazı uzmanlara göre bu iki ürünü birlikte tüketmek kemik sağlığı için oldukça faydalı Ancak yine de bu ikiliyi birlikte tüketirken dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta var.

Balık ve süt ürünleri, çabuk bozulabilen gıdalar oldukları için bu ikili sadece bayat olmaları halinde zehirleyebiliyor. Uzmanlar, bu ürünlerin taze olması halinde birlikte tüketilmesinin tehlikeli olmadığını söylüyor.

Bayatlayan balığın içinde 'histamin'' adı verilen proteinin miktarı artar. Bu proteinden yoğurtta da vardır. Aynı öğünde her ikisi tüketirseniz vücudunuzdaki histamin tavan yapar ve zehirlenirsiniz. Ancak yine de alışkanlıklarınızdan vazgeçemiyorsanız balık tükettikten en az 8 saat sonra süt ürünleri tüketmeye başlamalısınız.

Kortizol, stres hormonu olarak bilinir. Ancak insanlar aslında çeşitli vücut fonksiyonları ve sistemlerinde önemli bir rol oynayan bu hormon hakkında yalnızca olumsuz düşünür ve genelde kortizolden korkulur. Peki kortizol nedir ve nasıl kontrol edilir?

Kortizol insan vücudunda hayati rol oynayan bir hormondur. Böbreklerin üzerinde bulunan adrenal bezleriniz tarafından üretilen bu madde, metabolizmayı düzenler, iltihabı azaltır, hafıza formülasyonuna yardımcı olur ve stresi yönetir. Acil veya korkutucu bir durumda adrenal bezler kan dolaşımına daha fazla kortizol salgılar, bir tehdit beklentisiyle kalp atış hızını ve kan basıncını artırır. Bu, sizi tehlikeden kaçmaya veya tehlikeyle yüzleşmeye mücadele etmeye hazırlamak için bir şeylerin ters gittiğini algıladığında vücudun doğal 'kaç ya da savaş' tepkisidir.

Hayatta kalmak için ne kadar önemli olduğunu bilen kortizolün kendisi hiç de kötü değil. Sorun, sisteminiz çok fazla kortizol ürettiğinde veya asla homeostaz durumuna geri dönmediğinde ve sizi sürekli, kronik bir stres

Elma sirkesi (ACV), maya içinde fermente edilen ve şekeri etanole dönüştüren ezilmiş elma suyundan oluşur. Belirli aşamalardan geçen elma sirkesi ikiye ayrılır. Filtrelenmiş veya filtresiz.Filtrelenmiş ACV berrak ve pastörize edilmişken, filtrelenmemiş ACV'de kalın bir tortu bulunur. Mağazadan satın alınan ACV'lerin çoğunun filtrelendiği biliniyor.

Peki elma sirkesinin genel sağlık açısından gerçekten yararlı mı? Healthline, sağlık profesyonellerinin araştırma bulgularına dayanarak ACV'nin tüketim için sağlıklı olduğunu doğruladı.

Organik, filtrelenmemiş elma sirkesi ayrıca, ürüne karanlık bir görünüm veren protein iplikçikleri, enzimler ve dost bakterilerden oluşan sirke anası (anne) adı verilen bir madde içerir. Sirkenin anası da aslında sirkedeki en besleyici kısım olarak kabul edilir.

Bugüne kadar sirkenin en dikkat çekici etkilerinden biri tip 2 diyabetin tedavisine yardımcı olmasıdır. Elma sirkesinin tokluk hissini artırarak kilo verme sürecine destek olduğu da biliniyor. Cilt sağlığını artıran kuruluk ve egzamayı tedavi eden sirkenin bilinen en belirgin

Sağlıklı beslenme alışkanlığına sahip olmak durumda iyi bir gece uykusu için de çok faydalıdır. Sekiz saatlik uyku uyuma alışkanlığı olanlar bir de sağlıklı beslenirse gece uykusundan yüzde yüz fayda almamaları mümkün değil. Ancak eğer gece yatmadan önce yanlış besinler tüketiyorsanız vay halinize! İşte, yatmadan iki saat (veya daha fazla) önce uzak durmanız gereken, en çok uyku kaçıran 6 yiyecek.

1- Çikolata: Çoğumuzun gece geç saatlerde tüketmek için can attığı şey çikolata olsa da eğer yatmadan önce sürekli olarak çikolata yiyorsanız, uykuya dalmakta sorun yaşamanızın sebebi bu olabilir. Bunun nedeni, çikolatanın hem kafein hem de ilave şeker açısından zengin olmasıdır. Kan şekeri seviyelerinde dalgalanmalara neden olarak uykuda kalmada zorluğa yol açabildiğinden, uykuyu olumsuz etkileyebilecek bir besindir.

2- Gazlı içecek: Şekerli ve kafeinli gazlı içeceklerin gece tüketilmesi oldukça zararlı. Ancak şeker eklenmemiş, kafeinsiz gazlı içeceklerden bile yatmadan önce uzak durmak en iyisidir.