Benim için İstanbul; doğduğum, büyüdüğüm fakat üniversiteden sonra mecburen ayrıldığım şehir. Hal böyle olunca İstanbul’la her kavuşmamızda farklı yerlerini ziyaret eder oldum. Ama bazı yerler var ki bana göre İstanbul’un en fotojenik yerleri ve ben bu yerlere defalarca gitsem de her seferinde aynı heyecanı hissediyorum. Bu listeyi İstanbul’a ilk defa gelenler için öncelikli olarak görülecek yerler olarak da düşünebilirsiniz.
Rumeli Hisarı
Sarıyer’de bulunan Rumeli Hisarı, Fatih Sultan Mehmet tarafından, İstanbul'un fethinden önce boğazın kuzeyinden gelebilecek saldırıları engellemek için yaptırılmış. Üç büyük kulesi ile birlikte İstanbul’un en güzel manzaralarından birine sahip... Bu güzel manzarayı değerlendirmek isteyen herkesin uğrak noktası Rumeli Hisarı, İstanbul’da gezmekten ve fotoğraflamaktan hiç sıkılmadığım yerlerin başında geliyor. 2021 yılı için giriş ücreti 30 TL olan Rumeli Hisarı’na müze kartınızla ücretsiz girebilirsiniz. Restorasyon sebebi ile burçlara
Artvin aslında küçük bir şehir, ilçeleri birbirine biraz uzak ve coğrafyası sebebiyle bol virajlı yollara sahip. Fakat öyle bir yeşili var ki gittiğinizde gözleriniz bayram ediyor. İlçelerin birbirine olan uzaklığı ve gezilecek yerlere ulaşım düşünüldüğünde Artvin’i gezmenin en güzel yolunun özel araç kullanmak olduğunu düşünüyorum. Artvin’de gezilecek yerleri ilçe ilçe sıralamak, gezmek açısından da kolaylık sağlayacaktır. Artvin merkezi oldukça küçük, gezilecek çok fazla yeri yok aslında. Fakat yakınlık göz önünde bulundurulursa Hatila Vadisi Milli Parkı ve Cam Teras’ı ile Kafkasör Boğa Güreşleri Alanı’nı Artvin merkezinin gezilecek yerleri olarak söyleyebiliriz.
Arhavi
Arhavi’nin yapısı Artvin’in geneli gibi engebeli ve dağlıktır. Çiftekemer Köprüsü, Arhavi’de görülecek yerlerin başında gelir. 18. yüzyılda yapıldığı tahmin edilen köprünün, merkezkaç kuvveti ile hesap edilerek hassas dengeler
Karadağ eski Yugoslavya’yı oluşturan altı cumhuriyetten biriymiş. Yugoslavya’nın dağılmasının ardından Sırpların baskısı ile bir süre Sırbistan-Karadağ olarak devam ettikten sonra 2006 yılında referandumda çıkan oylama sonucunda Karadağ, Sırbistan’dan ayrılıp bağımsız bir devlet haline gelmiş. 2008 yılında AB üyeliğine başvuran Karadağ, 2012’de katılım müzakerelerine başlamış. Türkiye vatandaşlarından henüz vize istemeyen Karadağ’ın para birimi ise Euro.
Ulaşım için farklı alternatifler mevcut. Eğer karayolu ile ulaşmak isterseniz Yunanistan ya da Bulgaristan üzerinden gideceğiniz için Schengen vizesine ihtiyacınız olacak. Vizesiz gitmek isterseniz, THY’nin Karadağ’ın başkenti Podgorica’ya direkt uçuşu bulunuyor ya da daha ucuz bir alternatif olarak çevre ülkelerden karayolu ile de geçiş yapabilirsiniz.
Biz Karadağ’a hem uçak hem de karayolu ile gittiğimiz için ikisinden de bahsedeceğim. Karadağ’a ilk gidişimiz Ekim ayının son haftasında direkt uçuş ile Podgorica’ya olmuştu. Havalimanından otobüs terminaline giderek
Bir fotoğrafta gördüğüm ve Türkiye’de olduğunu öğrendiğimde çok şaşırdığım Santa Harabeleri, çok uzun zamandır gitmek istediğim yerlerden biriydi. Yemyeşil doğanın içinde terk edilmiş ve harap olmuş taş binalar inanılmaz bir görsel güzelliğe sahip.
Santa Harabeleri aslında Gümüşhane il sınırları içinde yer alıyor fakat Trabzon’dan da rahatlıkla ulaşılabiliyor. Biz Trabzon üzerinden gittik. Trabzon merkezden yaklaşık 75 km uzaklıkta bulunan Santa Harabelerine ulaşmak için, Arsin ile Araklı arasından Gümüşhane yönüne ilerlemeniz gerekiyor. Yol ayrımları tabelalar ile gayet açık gösteriliyor. Trabzon istikametindeki yol güzel olmakla birlikte dere ve yamaç arasında kaldığından yer yer oldukça daralıyordu. Ayrıca, yayla yolları gibi olmasa da son kısımda biraz sarsıldığımızı söyleyebilirim.
Yanbolu Deresinin doğduğu vadilerle birbirinden ayrılmış 3 ayrı yamaç üzerine kurulan ve dini, ticari ve kültürel olarak öneme sahip Santa bölgesinin zamanında Rum çetelerin sığınağı olarak da kullanıldığı biliniyor.
Bazı şehirler vardır, seyahat edilecek yerler listesinde ilk akla gelenlerden değildir. Hatta gideceğinizi söylediğiniz zaman şaşırır insanlar. Ama o şehirlerde öyle güzellikler vardır ki niye daha önce gitmedim diye düşünürsünüz.
Niğde o şehirlerden biri. Aslında Niğde eskiden oldukça büyük bir şehirmiş fakat önce Nevşehir sonra Aksaray, Niğde’den ayrılınca günümüzdeki halini almış. Tüm Anadolu şehirleri gibi Niğde’nin de tarihi çok eski zamanlara dayanıyor ve birçok güzelliği içinde barındırıyor. Bunlardan en çok dikkat çekenlerinden biri de Gümüşler Manastırı.
Niğde’ye 8 km uzaklıktaki Gümüşler Beldesinde bulunan manastırın, kesin olarak bilinmemekle beraber, 8-12. yüzyıllar arasında yapıldığı tahmin edilmektedir. 1973 yılında arkeolojik sit alanı kabul edilen ve büyük bir kaya kütlesinin içine oyulan manastır Kapadokya Bölgesi sınırlarında bulunmaktadır. Ayrıca günümüze oldukça iyi korunarak gelmiş ve bölgenin en büyük manastırlarından birisidir.
Deniz turizminin yanı sıra görülecek birçok yeri, yapılacak birçok aktivitesi ile Fethiye, tatil severler için çok yönlü bir seçenek. Fethiye’de görülmesi gereken yerlerin başında ise Kayaköy geliyor.
İlk olarak 1996 yılında henüz çocukken gittiğim Kayaköy, tekrar gitmeyi hep istediğim yerlerden biriydi. O zamanlar ile ilgili hatırladığım tek şey ise bize rehberlik yapan kişinin, Kayaköy’deki manyetik etki yüzünden kimse burada fotoğraf çekemiyor demesiydi. Elimizde analog fotoğraf makinelerinin olduğu dönemde, Kayaköy’de çektiğimiz tüm fotoğraflar da yanınca gerçek diye düşünmüştük. Yıllar sonra tekrar görme şansı bulduğum Kayaköy’de bu defa gönlümce çektim fotoğrafları. Dar sokakları, harap olmuş taş binaları ve yerleşim düzeniyle çok etkileyici bir atmosferi olan Kayaköy, hatırladığımdan çok daha büyük bir alanmış.
Fethiye’nin 8 Km. güneyinde bulunan ve Antik Dönemde Karmylassos olarak bilinen
Karadeniz turları son zamanlarda çok popüler hale geldi. Karadeniz turu denince akla ilk önce Trabzon, Rize, Artvin gelse de Karadeniz Bölgesinde bulunan birçok ilde gezilecek, görülecek şahane yerler var. Bu illerden biri de Giresun.
Giresun, Doğu Karadeniz bölümünde, denize doğru uzanan yarımadanın üzerinde yer alıyor. Sahilde Ordu ve Trabzon, iç kesimde ise Gümüşhane, Erzincan ve Sivas’a komşu olan Giresun’a kendi aracınızla ya da otobüsle ulaşabileceğiniz gibi Ordu-Giresun Havalimanı üzerinden uçakla da kolaylıkla ulaşabilirsiniz.
Şimdi de gelelim Giresun'da görülecek yerlere...
Giresun Kalesi ve Çevresi
Giresun Kalesi kenti ikiye bölen yarımadanın ucundaki tepe üzerinde bulunmaktadır. Harika bir Giresun manzarasına sahip kalenin Pontus Kralı I. Pharnakes tarafından yaptırıldığı kabul edilmektedir. Kalede, Milli Mücadele Kahramanı Yarbay Topal Osman Ağa’nın mezarı bulunmaktadır. Kaleye çıktığınızda taşlarla örülmüş surların arasında gezebilir, piknik yapabilir ya da sadece Giresun’u izleyebilirsiniz.
Ay
Arap Yarımadasında, Birleşik Arap Emirliklerini oluşturan yedi emirlikten biri olan Dubai tatil severlere sınırsız imkanlar sunuyor. Tam olarak mekanik bir cennet Dubai. Şehrin her yerinde yükselen gökdelenleri, lüks otelleri ihtişamın ve zenginliğin göstergesi sanki.
Hiç aklımızda yokken, ucuz bilet kampanyalarından birinde yurtiçi uçuş fiyatına biletleri görünce dayanamayıp atladık hemen. Biz gezimizi 4 günlük olarak planlamıştık ama o kadar acele hesaplamışız ki bir iki gün daha kalsak olurmuş. Çünkü Dubai’de gezilecek o kadar çok yer, yapılacak o kadar aktivite var ki. Hele bir de buraya kadar gelmişken şöyle bir Abu Dhabi’yi de görelim derseniz bu süre daha da uzayabilir. Ama tabiki tüm bu bahsettiklerim biraz da ayırdığınız bütçeye göre değişir çünkü yapılacak aktiviteler pek de ucuz sayılmaz.
Öncelikle genel bilgilerle başlayacak olursak; 1900'lü yıllarda küçük bir balıkçı ve liman kasabası olan Dubai, petrolün bulunmasının ardından geliri devamlı ve hızla yükselen