Åženay Murat

Åženay Murat

senaymurat86@gmail.com

Tüm Yazıları

Arap Yarımadasında, Birleşik Arap Emirliklerini oluşturan yedi emirlikten biri olan Dubai tatil severlere sınırsız imkanlar sunuyor. Tam olarak mekanik bir cennet Dubai. Şehrin her yerinde yükselen gökdelenleri, lüks otelleri ihtişamın ve zenginliğin göstergesi sanki.

Petrolle yükselen bir şehir: Dubai

Hiç aklımızda yokken, ucuz bilet kampanyalarından birinde yurtiçi uçuş fiyatına biletleri görünce dayanamayıp atladık hemen. Biz gezimizi 4 günlük olarak planlamıştık ama o kadar acele hesaplamışız ki bir iki gün daha kalsak olurmuş. Çünkü Dubai’de gezilecek o kadar çok yer, yapılacak o kadar aktivite var ki. Hele bir de buraya kadar gelmişken şöyle bir Abu Dhabi’yi de görelim derseniz bu süre daha da uzayabilir. Ama tabiki tüm bu bahsettiklerim biraz da ayırdığınız bütçeye göre değişir çünkü yapılacak aktiviteler pek de ucuz sayılmaz.

Haberin Devamı

Â

Petrolle yükselen bir şehir: Dubai

 

Öncelikle genel bilgilerle başlayacak olursak; 1900'lü yıllarda küçük bir balıkçı ve liman kasabası olan Dubai, petrolün bulunmasının ardından geliri devamlı ve hızla yükselen bir ticaret, alışveriş ve turizm kenti haline gelmiş. Dubai, yedi emirlik içinde en popüler olanı ve emirlik gelirinin büyük bir kısmı turizm gelirlerinden oluşuyor. Para birimi dirhem (AED), ABD dolarına endeksli sabit kura sahip bir para birimi. 1 Amerikan doları, 3.67 dirheme sabitlenmiş durumda dolayısıyla Türk parasına göre kuru, dolar kuruna göre değişiklik göstermektedir. 2020 yılı Şubat ayı itibariyle 1 AED, yaklaşık 1.63 Türk lirasına denk gelmekte.

Petrolle yükselen bir şehir: Dubai

 

Sıcak çöl iklimine sahip Dubai’yi ziyaret etmek için en uygun zamanlar Ekim-Nisan arası. Bizim gittiğimiz Mart ayında hava ve su sıcaklığı denize girmeye bile müsaitti. Ancak özellikle Mayıs ayından sonra aşırı yükselen sıcaklıklar sebebiyle rahatça gezmek mümkün olmayabilir.

Petrolle yükselen bir şehir: Dubai

 

Dubai şimdilik bordo pasaport sahiplerinden vize isteyen ülkelerden. Eğer yeşil, gri ya da diplomatik pasaportunuz varsa vize almadan da 90 gün Dubai’de kalabilirsiniz. Vize dediysem schengen gibi uğraştırıcı bir vize düşünmeyin internet üzerinden bilgilerinizi giriyorsunuz maksimum 48 saat içerisinde onaylanmış vizeniz mail adresinize iletiliyor. Vize başvurusunu herhangi bir siteden yapabileceğiniz gibi Dubai’ye gitmek için kullandığınız havayolu firması aracılığı ile de başvuru yapabilirsiniz. Biz 30 gün kalışlı Dubai vizemizi kullandığımız havayolu aracılığı ile 105 dolara yapmıştık. Mail yoluyla başvuru dilekçesi, kimlik, pasaport, hizmet dökümü, otel, uçuş bilgilerimizi ilettikten 2 gün sonra onaylanmış vizemiz bize ulaşmıştı. Bu arada, bana enteresan gelen bir durum eğer erkekseniz vizenizde baba adınız yer alırken evli bir kadınsanız vizenizde eşinizin ismi yazıyor.

Haberin Devamı

Petrolle yükselen bir şehir: Dubai

 

Low-cost uçmanın dezavantajlarından birini Dubai’de yaşamıştık. Gece yarısı vardığımız şehirde otele ulaşım için taksi kullanmak durumunda kaldık. Otelimiz Tecom bölgesinde Barsha Heights’ taydı. Otel ve bölge seçimi konusunda bütçenize göre inanılmaz çok seçenek var. Biz orta seviyelerde konaklamayı tercih ettik ve özellikle metroya yakın olmasına dikkat ettik. Çünkü araba kiralamayacaksanız ulaşım ağı ile bir yerden bir yere gitmeniz biraz uzun sürebiliyor. Geziyi planlarken buna da dikkat etmek gerekli. Kaldığımız otel 4 yıldızlı ama aşırı gösterişli, fiyatı ise nispeten uygun bir oteldi fakat bizim için en büyük artısı otele sabaha karşı 5’te varmamıza rağmen hemen check-in yapmalarıydı.

Haberin Devamı

 Gelelim Dubai’de 4 günde neler yaptığımıza

 Dubai’deki ilk günümüzde otele sabaha karşı vardığımız için öğlene kadar dinlendik ve sonra kendimizi ilk olarak Burj Khalifa’nın da bulunduğu Dubai Mall oldu. Burj Khalifa için farklı bir güne rezervasyon yaptırdığımız için ilk günümüzde Dubai Mall ve Souk al Bahar’ı gezdik. Dubai Mall ve diğer alışveriş merkezlerine metro ile ulaşım mümkün. Öncesinde araştırırken Dubai Mall ve metro istasyonu arasının yaklaşık 1 km olduğunu okuduğumda inşallah kaybolmayız diye geçirmiştim içimden. Ama adamlar hizmeti ayağımıza getirmiş resmen, metro istasyonundan indikten sonra kapalı ve klimalı bir tür üst geçitten yürüyerek alışveriş merkezinde rahatlıkla ulaşıyorsunuz. Aslında avm gezmeyi hiç sevmem ama insan bir yandan da merak ediyor dünyanın en büyük avmlerini ve zamanın nasıl geçtiğini anlamadan ilk günümüzü akşam ediyoruz.

 

Petrolle yükselen bir şehir: Dubai

 

Buraya kadar gelmişken dünyanın en gösterişli camilerinden biri olan Şeyh Zayed camini görmek için ikinci günümüzü Abu Dhabi’ ye ayırdık. Dubai’den Abu Dhabi’ye gitmek için öncelikle İbn Battuta durağına gidip durağın en sonundan kalkan E101 numaralı otobüslere binmek gerekiyor (2019 yılından itibaren E102 nolu bir hat daha eklenmiş). Dubai - Abu Dhabi arası yolculuk 2 saate yakın sürüyor. Abu Dhabi otobüs istasyonunda indikten sonra Şeyh Zayed’e gitmek için şehiriçi otobüslere binip camiye en yakın durakta indikten sonra epey bir yürüme mesafesi de var.

Petrolle yükselen bir şehir: Dubai

Camiye girdikten sonra önce bir odaya girip üzerinize uygun abayanızı giyiyorsunuz. Abayanın üzeri şapka gibi başınıza geçiriyorsunuz fazla açılacak olursa hemen uyarıyorlar fotoğraflarınızı çekerken buna dikkat edin :) İçeriye girdiğimizde küçük çapta bir şok yaşadığımızı itiraf etmeliyim. Hayatımda gördüğüm en gösterişli camiydi diyebilirim. Her taraf altın varaklar beyaz mermerlerle doluydu. Sağa sola bakarken zamanın nasıl geçtiğini anlamadık bile. Aslında biraz Abu Dhabi’yi de gezmeyi planlıyorduk ancak şehir içi otobüslerle kaybettiğimiz zamandan dolayı Abu Dhabi’nin geri kalanını başka bir zamana bırakarak Dubai’ye geri döndük.

 

Petrolle yükselen bir şehir: Dubai

Dubai’ye vardığımızda hava kararmıştı. Biz de indiğimiz yerdeki İbn Battuta alışveriş merkezini görelim dedik. İbn Battuta, Orta Çağın en büyük seyyahlarında biri. Bu alışveriş merkezi de İbn Battuta adını hak edecek şekilde, her biri farklı kültürlerin özelliklerini yansıtacak 6 bölümden oluşuyor. Alışveriş merkezinin tam karşısında ise İbn Battuta Gate bulunuyor.

Petrolle yükselen bir şehir: Dubai

İbn Battuta’yı gezdikten sonra metroya binerek Dubai Marina’ya gittik. Dubai Marina, yapay bir kanal etrafında oluşturulmuş, açık hava restoranları ve kumlu sahilleriyle inanılmaz güzel bir yerleşim alanı. Işıkların büyüsüne kapılarak gökdelenlerin arasında yürüyüşümüzü yaptık.

Petrolle yükselen bir şehir: Dubai

Dubai’deki 3. günümüzde buraya gelmişken mutlaka yapılması gereken aktivitelerden biri olan çöl safarisini planlamıştık. Ancak safari için otelden 4 gibi alınacağımız için öncesinde Jumeriah Beach’e gittik. Jumeriah Beach, Jumeriah bölgesinde yer alan ve Basra körfezi kıyısında bulunan beyaz kumlu bir sahil. Civarda birçok lüks otel bulunuyor. Dünyanın ilk 7 yıldızlı oteli Burj-El Arab’da burada yer alıyor. Jumeriah’taki beachlerin birçoğu özel ve paralı ancak ücretsiz denize girilebilecek halk plajları da var. Bizim gittiğimiz dönemde hava sıcaklığı 25-29 derece civarındaydı ve halk plajı oldukça kalabalıktı. Sahil, Dubai denince akla ilk gelen yapılardan biri olan Burj-El Arab manzaralı. Otel o kadar meşhur ki konaklama dışında içerisini görmek isteyenler için tur düzenleniyor. Ya da restoranlarından birinde kahvaltı, öğle yemeği ya da akşam yemeği yiyebilirsiniz. Tabi ki rezervasyon şart.

Petrolle yükselen bir şehir: Dubai

Jumeriah Beach’ten çıkıp otelimize dönmeden önce vaktimiz varken bir de Medinat Jumeriah’a uğrayalım diyoruz. Medinat Jumeriah, içerisinde geleneksel ve otantik tarzda dizayn edilmiş çarşısı, cafeleri, kanalı ve oteliyle bir kompleks aslında. İçerisinde Dubai’ye özgü ürünler de var tabi fakat beğendiğim işlemeli ayakkabının Türk malı olduğunu görünce biraz şaşırmıştım. Otantik dizayn edilmiş olmakla beraber turistlere yönelik bir nevi bizim Kapalıçarşı gibi bir yer.

Petrolle yükselen bir şehir: Dubai

Bu arada tüm bu yolculuklar için çoğunlukla metro bazen de otobüs kullandık. Otobüs duraklarının hepsi kapalı ve klimalı fakat otobüs saatleri çok sık değil ve zaman kaybettirebilir planlamayı ona göre yapmak lazım. Metrolar belli yerlere gitmek için çok uygun bir alternatif. Nol kart alıp doldurarak metro ve otobüsleri kullanabilirsiniz. Dubai’de toplu taşıma daha çok turistler ve orada çalışan insanlar tarafından kullanıyor. Metro bazı saatlerde inanılmaz kalabalık olabiliyor ayrıca öndeki iki vagon pembe işaretlenmiş ve kadınlara ayrılmış. Kadınlar karışık vagonlara binebiliyor fakat erkeklerin kadın vagonuna geçmesi yasak.

Petrolle yükselen bir şehir: Dubai

Gelelim Dubai’nin olmazsa olmazlarından çöl safarisine. Dubai’de çöl safarisi yapabileceğiniz birçok firma var. Hizmetler ise hemen hemen aynı. Sizi 4x4 araçlarla otelinizden alıyorlar, çöle girmeden önce bir yerde durup kumda rahat hareket etmek için lastikleri indiriyorlar ardından kum tepelerinin arasında arabalarla artistik hareketler yapıyorlar. Sonra da sizi çöle kurulmuş bir alana götürüp çeşitli gösteriler eşliğinde yemeklerinizi ikram ediyorlar. Biz öncesinde baya araştırmıştık fakat aşağı yukarı konseptlerin aynı olduğunu görünce önceden rezervasyon yapmadık. Gideceğimiz turu da otelimizin turist bürosundan ayarladık. Otelde bizimle beraber 3 kişiyle beraber aracımıza bindik ve lastiklerin indirildiği alandaki marketlerden kafamıza takacağımız örtüleri alıp yerlilerin bağladığı şekilde bağlattık. Ardından aracımıza binip kum tepeleri arasında bir sağa bir sola yatarak çölün ortasında fotoğraf molası verdik. Evet araç biraz fazla sarsıyor ama o kadar çığlık atacak derecede değildi bence.

 

Petrolle yükselen bir şehir: Dubai
 

Fotoğraf için ayrılan süre bittikten sonra tur şirketine ait kamp alanına geliyorsunuz. Bizim için ayrılan masalara yerleştikten sonra yemek başlayana kadar çölde vakit geçirdik. Deveye ya da ATV’ye binebilir, kum tepelerinden aşağı doğru kayabilirsiniz. İsterseniz elinize kına yaptırabilir ya da nargile içebilirsiniz. Kamp alanında hava kararana kadar yapılacak birçok aktivite var. Hava karardıktan sonra yemek servisi başlıyor açık büfe yemeğinizi gidip alıyorsunuz. Açık büfe olduğu için ilk başta oldukça kalabalıktı. Arap damak zevkine uygun yemekler pek bizlik değildi ama aç da kalmadık. Yemekle birlikte turistler için hazırlanan şovlar başlıyor. Önce toplu bir dans gösterisi, ateşle dans eden abiler, dansöz ablalar bizim için enteresan değil ancak farklı ülkelerden gelenlerin oldukça ilgisini çekiyor. Akşam 9 civarında tur bitiyor ve otelimize bırakıyorlar.

Petrolle yükselen bir şehir: Dubai

Dubai’deki son günümüzde yine olmazsa olmazlardan olan Burj Khalifa için rezervasyon yaptırmıştık. İnternet üzerinden gitmek istediğiniz saatleri seçerek rezervasyonunuzu yaptırıyorsunuz. Tabi ki saatlere göre ücretler de değişiyor. Biz hem gündüz hem de ışıklı halini görelim diye gün batımına yakın bir saati tercih etmiştik. Öncesinde ise yine Jumeriah Beach’e giderek biraz dinlendik. Ardından Dubai’nin en ünlü ikinci alışveriş merkezi olan Mall of Emirates’e gittik. Dubai’deki AVM’ler o kadar büyük ki her yerini göreyim derseniz bir tam günü AVM’ de geçirebilirsiniz. Biz şöylece üstten bir dolandıktan sonra rezervasyon saatimiz yaklaştığı için Burj Khalifa’ ya geçtik.

Petrolle yükselen bir şehir: Dubai

Burj Khalifa, Dubai Mall içinde yer alan, 828 metrelik yüksekliği ile dünyanın en yüksek binası. Rezervasyonu önceden yaptırmış olsanız da içeriye girmek için yoğunluğa göre baya bir sıra beklemeniz gerekiyor. Dünyanın en hızlı asansörü ile 1 dk içinde 148. kata çıkıyorsunuz. Yükseklik korkusu olanlar için cama yaklaşmak biraz zordur diye tahmin ediyorum çünkü aşağıya bakmak normal insanların bile başını döndürüyor.

Petrolle yükselen bir şehir: Dubai

Boş bulduğumuz köşelerde bolca fotoğraf çektikten sonra yanımıza bir fotoğrafçı geliyor ve fotoğrafımızı çekmek istiyor. Aman canım bir fotoğraf ne kadar olabilir ki hem hatıra kalacak diye düşünüp fotoğrafçıya türlü pozlar veriyoruz. Ardından bize fişimizi veriyor ve fotoğrafımızı seçmek için görevli arkadaşların yanına geçiyoruz. Görevli kız fotoğraflarımızı açıyor bir de ne görelim adamın her çektiği mi güzel olur ben diyorum ki neyse aralarından 2-3 tane seçelim madem hatıra kalır ne kadar ki diye soruyoruz ve Dubai’nin acı gerçeğiyle bir kez daha yüzleşmek zorunda kalıyoruz. Görevli kız bir fotoğrafın o günkü kurla yaklaşık 300 tl olduğunu söylüyor. Sıfır hatası yok yazıyla üçyüz TL ama eğer istersek 3 fotoğraf için indirim yapıyorlarmış. 3 fotoğrafın indirimli hali ise 500 tl imiş. Neticede telefonlarımız da fotoğraf çekiyor diye düşünüp teşekkür ederek uzaklaşıyoruz yanından :)

Petrolle yükselen bir şehir: Dubai

 Burj Khalifa’dan indikten sonra Dubai Mall’ un önünde bulunan Dubai Fountain’deki su şovunu izliyoruz. Ardından biraz daha AVM’de dolanarak otelimize dönüyoruz. Gece dönüş uçağımız var ama benim hiç dönesim yok. Çünkü yapmak istediğim bir sürü şey vardı daha. Bir dahaki sefere diyerek evimize geri dönüyoruz.

instagram.com/senay_muratdogru/