Karadeniz turları son zamanlarda çok popüler hale geldi. Karadeniz turu denince akla ilk önce Trabzon, Rize, Artvin gelse de Karadeniz Bölgesinde bulunan birçok ilde gezilecek, görülecek şahane yerler var. Bu illerden biri de Giresun.
Giresun, Doğu Karadeniz bölümünde, denize doğru uzanan yarımadanın üzerinde yer alıyor. Sahilde Ordu ve Trabzon, iç kesimde ise Gümüşhane, Erzincan ve Sivas’a komşu olan Giresun’a kendi aracınızla ya da otobüsle ulaşabileceğiniz gibi Ordu-Giresun Havalimanı üzerinden uçakla da kolaylıkla ulaşabilirsiniz.
Şimdi de gelelim Giresun'da görülecek yerlere...
Giresun Kalesi ve Çevresi
Giresun Kalesi kenti ikiye bölen yarımadanın ucundaki tepe üzerinde bulunmaktadır. Harika bir Giresun manzarasına sahip kalenin Pontus Kralı I. Pharnakes tarafından yaptırıldığı kabul edilmektedir. Kalede, Milli Mücadele Kahramanı Yarbay Topal Osman Ağa’nın mezarı bulunmaktadır. Kaleye çıktığınızda taşlarla örülmüş surların arasında gezebilir, piknik yapabilir ya da sadece Giresun’u izleyebilirsiniz.
Ayrıca kaleden sonra Zeytinlik semtindeki tarihi Giresun evlerini görebilir ya da şu anda müze olarak kullanılan Gogora Kilisesine gidebilirsiniz. Şehrin merkezinde yer alan ve eskiden Gogora Mahallesi olarak bilinen semtte, o dönem orada yaşayan Rum ahalinin yaptığı ve kendine özgü mimari özellikleri ile öne çıkan 80 adet tescilli ev bulunuyor.
Tabi buraya kadar gelmişken Giresun Adasını da unutmamak lazım. Giresun’un 2 km kadar açığında bulunan Giresun Adasının, Doğu Karadeniz’de antik çağda ve Ortaçağ'da yerleşim yapılan tek adası olduğu söyleniyor. Eğer isterseniz tekne turları ile adayı ziyaret edebilirsiniz.
Kümbet Yaylası
1600 metre rakıma sahip Kümbet yaylasına giden yol asfalt olup her türlü araçla rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Yol boyunca birçok yeme-içme tesisleri bulunmakta ayrıca yaylada konaklama için de farklı alternatifler bulunuyor. Yaylanın merkezi oldukça hareketli ama biraz daha ilerledikçe kalabalıktan uzaklaşıp manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. Özellikle Koçkayası Tabiat Parkı’nda hem manzara açısından hem de sakinlik açısından aradığınızı bulabilirsiniz.
Giresun, Doğu Karadeniz bölümündeki iller gibi yaylalar bakımından oldukça zengin. Eğer isterseniz Bektaş, Sis Dağı, Kulakkaya, Karagöl, Paşakonağı, Çakrak Yaylaları ve Gölyanı Obasını da planınıza dahil edebilirsiniz.
Kuzalan Tabiat Parkı
Dereli ilçesinde bulunan Kuzalan tabiat parkında Kuzalan Şelalesi, Mavi Göl ve travertenler gibi birçok doğal güzelliği görebilirsiniz. Dereli tarafından gittiğinizde karşınıza ilk olarak Kuzalan şelalesi çıkacaktır. Yol kenarından da görebileceğiniz şelale için hem bir seyir terası hem de nehir yanına inmek için bir yürüyüş yolu mevcut.
Kuzalan Şelalesinden sonra araç yolunu takip ettiğinizde yol kenarında girişi olan Mavi Göl’e ulaşacaksınız. Kuzalan Tabiat Parkı içerisinde yer alan birçok güzellikten biri olan Mavi Göl, Doğu Karadeniz Bölgesi'nde sodalı suyun dere halinde aktığı tek yermiş. Basamak halinde 3 gölden oluşan, halk arasında 'Sodalı Göl' diye de bilinen Mavi Göl, kireç taşları ve sodalı suyun etkisiyle turkuaz rengini almış ve bu renk yılın belirli aylarında iyice belirginleşiyor, gelen ışığa göre değişebiliyormuş. Suyun rengi gerçekten turkuaz mavi. Açıkçası ben önce fotoğraf hilesi sanmıştım ama ilk geldiğim zaman gördüğüm filtresiz rengin güzelliği karşısında ağzım açık kalmıştı. Fakat ikinci gelişimizde mavinin tonu biraz daha açık hatta yeşile çalıyordu diyebilirim. Burayı hafta sonu ziyaret edecek olursanız, insan kalabalığından gölü göremeyebilirsiniz fırsatınız varsa hafta içine denk getirmeye çalışın.
Eğer Kuzalan Şelalesi ile Mavi Göl arasında Kuzalan Mahallesine doğru devam ederseniz Kuzalan Tabiat Parkına ulaşacaksınız. Tabiat Parkı içerinde gezi yolları, piknik alanları, küçük demirli ve kükürtlü mineral sular ile travertenler bulunuyor. Türkiye’de traverten denince akla ilk gelen yer Pamukkale olsa da Ağrı, Van, Erzurum, Erzincan gibi birçok şehirde irili ufaklı traverten oluşumları bulunmakta. Kuzalan Tabiat Parkı içerisinde bulunan ve bölgedeki mineral su kaynağının oluşturduğu travertenler ormanın içerisinde 1800 metrelik bir alana yayılmış durumda. Üstelik Kuzalan Tabiat Parkı içerisinde farklı yerlerde de traverten oluşumları bulunuyormuş. Bu bölgeyi turizme kazandırmak amacıyla bir de proje hazırlığı varmış. Bu proje ile 2 yıl içerisinde burada doğal yapı korunarak Pamukkale benzeri göletlerin oluşturulması hedefleniyormuş. Doğallığı kaybolmadan oluşturulan göletlerle ağaçların arasında minik bir Pamukkale’nin hayali bile güzel doğrusu.
Meryem Ana Manastırı
Şebinkarahisar ilçesine bağlı Kayadibi Köyü’nde bulunan Meryem Ana Manastırı dik bir kayalığın ortasında büyük bir oyuğa yapılmıştır. Bizans dönemine ait olduğu bilinen manastır, yatakhane, dershane, kilise, yemekhane gibi birçok yapı kompleksinden oluşuyor. Restore edilip ziyarete açılan manastır için Şebinkarahisar ilçesine geldikten sonra tabelaları takip etmeniz yeterli. Manastırın tepesine ulaşabilmek için oldukça fazla sayıda merdiven çıkmanız gerekiyor özellikle yaz aylarında gidiyorsanız yanınıza su almanızı tavsiye ederim. Merdivenler ne kadar yorucu olsa da yukarı çıktığınızda karşılaştığınız manzara yorgunluğunuzu unutturuyor.
Gelin Kayası
Giresun’un fazla bilinmeyen güzelliklerinden biri de Mesudiye köyünün Taşhan mahallesinde bulunan Gelin Kayası. Öncelikle belirteyim navigasyona Gelin Kayası yazarsanız sizi alakasız bir yere götürebilir, köy ve mahalle adını yazarsanız rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Zaten köye vardığınızda da kime sorsanız yerini tarif ediyor.
Gelelim hikayesine... Gelin Kayası ile ilgili anlatılan efsaneye göre “Güzeller güzeli genç bir kız, görücü usulü ile sevmediği bir erkek ile evlendirilmek isteniyormuş. Anne ve babasına karşı çok saygılı olan iyi kalpli kız buna itiraz edebilecek durumda değilmiş. İçten içe köyün başka bir delikanlısı ile hayatını birleştirmek, onunla evlenmek istiyormuş. Ama bunu ailesi ile paylaşmaktan da sıkılıyormuş, biraz da babadan korkuyormuş. Bu nedenle tanımadığı, sevmediği bir erkeğe verilmesine engel olamamış. Düğün tarihi geldiğinde koca evine gelin olarak yolcu edilmiş. Gelin alayı önünde giden at üzerinde götürülürken içinden Allah'a dua edip yalvarmış: 'Allah'ım, beni kötü koca eline düşürme, taş et dondur' demiş. İyi kalpli gelinin duası kabul olmuş ve gelin alayının önünde, at üstünde taş oluvermiş." Gelin Kayasının bir taraftan bakıldığında yüz silueti ve at üzerinde duruşuna diğer taraftan bakıldığında ise gelinlik görüntüsüne benzediği söyleniyor. Ben pek benzetemedim açıkçası ama dik bir yamaçta duran bu iki kayanın görüntüsünün muazzam olduğunu söyleyebilirim
instagram.com/senay_muratdogru/