İçinde bulunduğumuz 2025 yılında ekonomideki en büyük tehlike nedir sizce?
Hemen söyleyeyim; “jeopolitik riskler”..
Peki, bu tehlikeyi takip eden başka sıkıntılar var mı?
Tabii ki var.
Mesela ekonomik istikrarsızlık, kurlardaki belirsizlik, yüksek faiz, ticaret savaşları, vergi sistemleri ve finansmana erişim..
***
Bu saydıklarım, Ege Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ESİAD) tarafından bu yıl yedinci kez gerçekleştirilen “Türkiye Ekonomisine İlişkin Üye Beklenti Anketi”nin sonuçları..
Sanayicilerimiz en çok bu sorunlardan şikayetçiler ve 2025’te en azından bazılarının çözümlenmesini arzuluyorlar.
Ayrıca, öncelikli olarak para politikaları ile birlikte maliye politikalarında da düzenlemelere gidilmesini ve yapısal reformlara ağırlık verilmesini bekliyorlar.
***
“Türkiye’nin gelecekteki büyümesi için neler yapmamız lazım” sorusuna yönelik de şu beş maddeyi sıralıyorlar:
***
1- Veri merkezlerinin çoğalması..
2- Teknolojik okuryazarlığın gelişmesi..
3- İşgücü yetenek yönetiminin başarılması..
4- Eğitim sisteminin dönüşümü..
5- Kurumların tarafsızlığının ve güvenilirliğinin sağlanması..
***
Ankette katılanların talepleri ve beklentileri genelde bu şekilde.
Söz konusu maddeleri başarı için “olmazsa olmaz” diye niteliyorlar.
Ancak, ESİAD Başkanı Sibel Zorlu, önlerindeki küresel, bölgesel ve ulusal tüm zorluklara rağmen, iş insanları olarak gelecekten umutlu olduklarını söylemeyi de ihmal etmiyor.
***
Zorlu’ya göre, ülkemizde yeni ekonomi yönetimiyle birlikte devreye giren politikalarla olumlu gelişmeler yaşanmaya başladı.
Yukarıda işaret edilen noktalara dikkat edilir ve düzenlemelere gidilirse, yeniden inşa süreçleri ve ekonomik fırsatlar Türkiye için pozitif bir dönüşüm sağlayabilir.
***
Umarım, ESİAD başkanı haklı çıkar da, ülkemiz ihtiyaç duyduğu o dönüşümü yakalayabilir.
Bence, sanayide katma değeri yüksek üretimlere yönelmemiz de istediğimiz hamlelerin gerçekleşmesinde önemli rol oynayabilir.
***
Şimdiden belli ki, bu sene de hem küresel hem de yerel düzeyde pek çok problemle boğuşacağız.
Ancak yine belli ki, tüm dalgalanmalara rağmen, Türkiye dünyadaki ilk 20 ekonomi arasında kalmaya devam edecek görünüyor.
Bu tahmini sevindirici haber olarak algılayabiliriz.
Küresel kargaşada yerini koruyabilmek de başarı sayılıyor çünkü..
