10 Şubat Dünya Bakliyat Günü’ydü. Bir beslenme uzmanı olarak bitkisel protein alımının hem insan hem de gezegen sağlığı için çok önemli olduğunu hep anlatıyorum. Bir girişimci olarak ise bu alanda geleceği beslemeye dair çalışmalar yürütmek, sınırlı kaynakları koruyan yenilikçi ürünleri üretmek benim için çok kıymetli. Öyle ki bakliyatları beslenmemize, tarım sistemine daha çok entegre ettiğimizde aslında yenilikçi bir geleceğin kilidini açıyoruz. Hem toprak hem insan için geleceğin gıdası olarak yıldızı parlayan bakliyatları, başta Prof. Dr. Ayşe Baysal’a olan borcum ve bu topraklara olan bağlılığım sebebi ile çok önemsiyorum.
Dünya lideri iken
Biraz da güncel küresel verilerden bahsedelim. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre Hindistan, dünya çapında baklagillerin en büyük üreticisi ve tüketicisi. Kanada, yalnızca mercimek üretimine 1.7 milyon hektar ayırıyor. Ticari olarak satılan baklagiller yılda yaklaşık 20 milyon ton olarak biliniyor. En büyük üzüntülerimden biri ise 1980’li yıllarda yaklaşık 2 milyon ton üretim yaparak mercimek ve nohutta dünya lideri olan ülkemizin, 2007 yılından bu yana üretim hacminin 1-1.5 milyon tonlara gerilemesi, buna karşılık nüfusun giderek artması. Ve bir o kadarını da dünyadan satın alıyor zorunda olmak.
Hem size hem gezegene fayda
2025 yılı Bakliyat Günü teması bakliyatların tarımsal gıda sistemlerine çeşitlilik katmasına odaklanıyor, sloganı ise “Sağlıklı beslenme ve gezegen için bakliyatı sevin” olarak belirlendi. Baklagiller yüksek protein ve lif içerikleri, glutensiz olmaları, düşük glisemik indeksi ve antioksidan içerikleri ile baklagiller beslenme planında mutlaka yerini almalı.
Bakliyatlar karbon tutması, azot sabitlemesi, toprak erozyonunu önlemesi gibi birçok yararı olan iklim dostu gıdalar. Bu anlamda protein ihtiyacını hayvansal kaynaklı besinler yerine bitkisel protein kaynaklarından karşılamak doğayı da beslemeye yardımcı oluyor.
Gelecek bilinçli tarımda
Dünya nüfusu artıyor, kaynaklar azalıyor. Yeni adımlar atılmadığı sürece hayvansal protein fiyatları artarken bitkisel protein verimsiz şekilde hayatımıza yetmeyecek, bitkisel proteini daha verimli kullanmanın yollarını araştırmalı. Gıda endüstrisi emilimi yüksek sağlığı da koruyan doğal ve lezzetli bitkisel protein ürününü bulmak zorunda... Geleceğin gıdası için çözüm yolları aranırken 20 Ocak’ta Avrupa Birliği un kurtlarının gıdalarda kullanımına izin verdi. İşlem görmüş un kurdu larvası tozu, AB’nin yeni gıdalar listesine eklendi ve bunun 10 Şubat’tan itibaren AB piyasasına satışına izin verildi. Un olarak ekmeklere, pasta ürünlerine, peynirlere eklenebilecek. Bu yasal izin oldukça tartışmalı. Oysa bana göre gelecek ne un kurdunda, ne böcek proteininde, ne de bitki bazlı et alternatiflerinde... Gelecek bakliyatlarda, bilinçli tarımda... Böyle zengin bir coğrafyada böcek proteini ve daha ileri zamanda laboratuvar etleri vs. konuşmamalıyız. Elimizin altında en zengin, en muhteşem, en besleyici protein kaynağı var: bakliyatlar. Tüm Dünya bitkisel protein kaynaklarına doğru ilerliyor. Daha iyi emilim, daha iyi biyoyararlanım konusunda ise filizlendirme yöntemi geleceğe dair umut veriyor. Bu konudaki dileğim, topraklarımızda daha fazla bakliyat ekilmesi için hep birlikte bir seferberlik ve aynı zamanda günümüz bilim ve teknolojisiyle bakliyatları geleceğe taşıyacak katma değerli ürünlerin artması. Biz bunun için bir yola çıktık, bakliyatları filizlendirip fermente ederek dünyada bir ilke imza attık.