Kutluğ Ataman’ın mecrası

Edirne’nin ötesinde tanınan ve bilinen, hatta eserleri takip edilen çok az sanatçımız var. Bunların başında aynı zamanda film yönetmeni de olan Kutluğ Ataman geliyor. Ataman geçtiğimiz günlerde radikal bir karar alarak filmlerini internet üzerinden ücretsiz yayınlamaya başladı. Kurduğu YouTube kanalı Witch üzerinden eserlerinin bir kısmını yayınladı. Şimdiye kadar yayınlanan eserler şunlar: “İki Genç Kız”, “Ruhuma Asla”, “Stefan’ın Odası”, Ataman’ın hareketli resim sanatları alanında yarattığı öncü nitelikteki eserleri, sanat teorisi ve pratiği üzerine odaklanan, Metin Çavuş’un yönetmenliğini yaptığı belgesel ve Türkiye’nin ilk “çakma” belgeseli “Ay’a Seyahat”.

Oyuncu kadrosunda Metin Alagaş, Gözde Aran, Ahmet Aslan gibi isimlerin olduğu “çakma” belgeselde Murat Belge, Nilüfer Göle, Etyen Mahçupyan gibi isimler de konuşmacı olarak izleyici karşısına çıkıyor.

Festivallerde gösterildi

Yıl 1957. Erzincan’ın küçük bir köyünde dört kişi Ay’a seyahat etmek üzere yola çıkar. Tuhaf, çarpıcı ve komik bir çakma belgesel. Londra, Moskova ve İstanbul gibi önde gelen uluslararası festivallerde gösterildi. Televizyonda izlemek neredeyse imkansız olan bu belgeseli herkese tavsiye ediyorum.

Yakın zamanda Kutluğ Ataman’ın bütün eserlerinin bu YouTube kanalında olacağını belirtmek isterim. Bazı çok kanallı ve ekranlı yerleştirmeler YouTube’a uygun hale getirme çalışmaları bittikçe yüklenmeye devam edecek. Ayrıca kanalda sadece Ataman’ın değil, başka bağımsız yönetmenlerin de eserlerinin, hatta internet dizilerinin olması beni şaşırtmaz çünkü Ataman Türkiye’de yenilikleriyle adından söz ettiren bir sanatçı. Son olarak “Peruk Takan Kadınlar”ını merakla beklediğimi belirtmeden geçemeyeceğim. Gelişmeleri witchfilm.com adresinden takip etmek mümkün.

Efes’te olanlar

Geçtiğimiz günlerde yalan mekanizması gene sosyal medya üzerinden çalışmaya başladı. Neymiş, Efes’te sünnet düğünü yapılmışmış. Yıllardır Efes’te bazı özel etkinlikler için ziyaret saatinden sonra izin veriliyor. Yani ortada yeni bir uygulama yok. Ama bazıları hükümete saldırmak için kolladıkları fırsatı kendilerince bulmuş oldular.

Aynı kişiler bir yandan da yurt dışında bu işler böyle mi derken Roma Forumu’nda geçtiğimiz günlerde açılan çağdaş sanat sergisinden haberdar olamayabilirler, bilgileri, kültürleri yetmeyebilir ama Aya İrini’de bir konser düzenlenmesine de ses çıkartmazlar, hele “kendilerinden” olan bir vakıf düzenlerse hemen alkışlarlar, en ön sıradan bu konseri dinlemeye gitmek isterler, Aya İrini’de konserin ne işi var demezler, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın konuyla alakalı yaptığı açıklamayı yok sayarlar çünkü bunların derdi üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek.

Ezel Akay

Üç-beş kişinin katılığı konferansında yönetmen Ezel Akay şöyle buyurmuş: “Bu ülkede yaşayanların dünyaya hediye edebileceği taharet musluğundan başka bir şey yok.” Bu sözü söyledikten sonra kendisine nasıl sanatçı deyip insan içine çıkabiliyor, “insan gerçekten hayret ediyor”. Ezel Akay’ın bence bu ülkeye, bu ülke insanına söyleyebileceği hiçbir şey, ortaya koyabileceği hiçbir eser yok; olsaydı, dünyaya hediye edebileceği bir şey olduğu iddiasında olabilirdi.