Samed Karagöz

Samed Karagöz

samedkaragoz@gmail.com

Tüm Yazıları

Ortadoğu ülkeleri maalesef günümüzde savaşlarla anılıyor. Halbuki bu ülkelerin hepsinin büyük, çok büyük sanatçıları da var. Gene maalesef medya, uluslararası medya özellikle, bu ülkelerin sanatçılarına Batılı sanatçılar kadar yer vermiyor.

Bu hafta Körfez ülkelerinin gündeminde sanat büyük ölçüde yer alıyor. Körfez’i ben kendimce sanat açısından şöyle tanımlıyorum.

Doha: Müzeleriyle öne çıkıyor.

Abu Dhabi: Körfez ülkelerinin eğitim başkenti, ayrıca Guggenheim ve bu yıl açılması beklenen Louvre Müzesi’yle müze alanında da öne çıkıyor.

Haberin Devamı

Dubai: Sanatın ticari boyutu çoğunlukla burada gerçekleşiyor.

Sharjah: Çağdaş sanatın merkezi, bu yıl 13. kez düzenlenen bienaliyle fark yaratıyor. Sharjah Bienali kendinden olanı hiç dışlamadan, hatta pozitif ayrımcılık yaparak 26 yıldır düzenleniyor. Her zaman bölgeden bir küratöre teslim edilen bienali ziyaret ederken Ortadoğu’da olduğunuzu rahatlıkla hissedebiliyorsunuz. Bizim İstanbul Bienali’ni bu açıdan İstanbul’daki gökdelenlere benzetiyorum. İstanbul’daki gökdelenleri alıp New York’a taşısak hiçbir New York’lu “Bu gökdelenler buranın dokusuna hiç uymadı” demez. Bienalimiz de maalesef aynı.

Ufuk açıcı konuşmalar

Dubai bu günlerde 11. kez düzenlenen Art Dubai sanat fuarına ev sahipliği yapıyor. Fuar çerçevesinde Ortadoğu’nun en önemli sanat ödüllerinden biri olan Abraaj Prize da sahibini buluyor. Bu yılın kazananı Rana Begum oldu. Adını ilerleyen zamanlarda, özellikle çağdaş sanat alanında daha çok duyacağımızdan hiç şüphem yok.

Doha ise geçtiğimiz günlerde The New York Times tarafından düzenlenen Art for Tomorrow (Yarın İçin Sanat) başlıklı konferans serisine ev sahipliği yaptı. Sanatla ilgilenen herkese YouTube üzerinden kayıtları yayınlanan konferansları izlemelerini tavsiye ediyorum. Son derece ufuk açıcı konuşmalar gerçekleşti. Özellikle Christo ve Robert Wilson muhteşemdiler. Christo bitmek bilmeyen enerjisiyle sahnede adeta stand-up gösterisi yaptı. Robert Wilson ise sükunetini hiç bozmadan son derece sakince ama tüm teatralliğiyle konferans serisine damgasını vurdu.

Haberin Devamı

Doha bu konferansla, daha doğrusu Körfez’deki tüm bu etkinliklerle eş zamanlı olarak ünlü Fransız sanatçı JR’ın sergisine ev sahipliği yapıyor. Ayrıca birkaç gün önce açılan Giacometti-Picasso sergisi de son derece önemli. İki sanatçının benzer periyotlarını aynı galeride yan yana görüp aralarındaki benzerlikleri ve farklılıkları izleme açısından eşsiz bir deneyim oldu.

Muhteşem bir retrospektif

Ortadoğu’nun en önemli ressamı Dia Al Azzawi retrospektifi ise tek kelimeyle muhteşem. Arap Modern Sanatlar Müzesi Mathaf ve Al Riwaq Galeri’de yer alan sergide sanatçının 1963’ten günümüze kadar olan eserleri son derece titiz bir çalışmayla bir araya gelmiş durumda. 16 Nisan’a kadar devam edecek sergiyi bütün sanatseverlere şiddetle tavsiye ediyorum. Bu büyüklükte bir sanatçının bu kadar geniş ve kapsamlı sergisini kaçırmamak gerek.

İki farklı ülke ve dört farklı şehrin bir arada, birbirleriyle hem rekabet ederek ama önceliklerini ihmal de etmeyerek yaptığı bu işbirliği umarım bizim için de örnek teşkil eder. Bunun ilk adımı olan İstanbul Sanat Haftası, İstanbul Bienali ve Contemporary Istanbul çağdaş sanat fuarının eylülde aynı tarihlerde açılacak olması, Sakıp Sabancı Müzesi’nin aynı tarihlerde Ai Weiwei sergisine evsahipliği yapacak olması ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bu haftaya destek sağlayacak olması önemli bir gelişme. Umarım uluslararası alanda bu haftanın tanıtımı da başarıyla yapılır ve İstanbul dünyanın önemli sanat merkezleri arasında layık olduğu yeri alır. n