Samed Karagöz

Samed Karagöz

samedkaragoz@gmail.com

Tüm Yazıları

Semih Kaplanoğlu’nun uzun süredir üzerinde çalıştığı ve geçtiğimiz günlerde fragmanının yayınlandığı “Buğday / Grain” isimli filmi 23. Saraybosna Film Festivali’nde izleyiciyle buluştu. Film aynı zamanda festivalin ana yarışmasında yarışıyor ve gözlemlerime göre En İyi Film ödülünü mutlaka kazanacağını düşünüyorum. Eğer bu filme En İyi Film ödülü verilmezse bunun tek nedeni son iki yıldır Saraybosna’da En İyi Film ödülünü Türk filmlerinin kazanmış olmasıdır. Filmden bahsetmeden önce bu filmin mutlaka Türkiye’yi Oscar’da temsil etmesi gerektiğini belirtmeden geçemeyeceğim.

Haberin Devamı

İşte bu

Son yıllarda izlediğim en iyi filmlerden biriydi “Buğday”. Prodüksiyon kalitesi üzerine bir şey söylemeye gerek bile yok çünkü Türkiye’de bu kalitede bir film yapılabileceğine filmi görmesem inanmazdım.

Dini göndermelerle dolu bir film

Metaforlarla dolu bir filmden bahsediyoruz, Hz. Musa ve Hızır aleyhisselam olduğuna inanılan ve Kuran-ı Kerim’de Kehf Suresi’nde anlatılan kıssa ya da Hz. Peygamber’in “İnsanlar uykudadır ölünce uyanırlar” hadis-i şerifi, tohumları ararken taşlanmaları, aç kaldıkları için karınlarına taş bağlamaları vs. gibi dini referanslı çok fazla gönderme var.

Bütün bu göndermeler nedeniyle filmin Batı ülkelerinde ve ülkemizdeki seküler çevrelerce gerçekten anlaşılıp layıkıyla değerlendirilebileceğini düşünmüyorum. Ama film festivallerindeki jürilerin ve seçici kurulların bu göndermeleri anlayabileceğine de hiç şüphem yok.

Kaplanoğlu bu göndermeleri yaparken adeta dünyaya sesleniyor. Bunu yaparken de bizi biz yapan değerlere sırtını dayadığını ifade ediyor. Bu keşfedilmemiş hazine sayesinde “farklı” bir sinema dili oluşturuyor. “Yerli ve milli” sinema nasıl olabiliri mükemmel bir örnekle gözler önüne seriyor. Çok da iyi yapıyor. Ellerine sağlık. Böyle bir filme gerçekten ihtiyacımız var. Umarım film yakın zamanda Türkiye’de gösterilme imkanı bulur.

Antalya, Saraybosna olamaz

Malum, bu yıl Antalya Film Festivali’nde köklü değişiklikler oldu. Festivalin yönetmeni değil, yöntemi de değişti. Buna dair çok fazla itiraz var. Ben de yapılan değişikliklerden hiç memnun olmadığımı daha önce bu köşede dile getirmiştim. Antalya Film Festivali’ni son derece başarılı olan Saraybosna Film Festivali ekibine teslim etmek hiç de mantıklı bir karar değil. Saraybosna Film Festivali başarılı çünkü festivalde Saraybosna’ya has unsurlar Saraybosna’yı bilen kişilerce ele alınıyor.

Haberin Devamı

Festivalin ilk kez kuşatmanın devam ettiği 1993 yılında yapıldığını, dünyanın birçok bölgesinden yönetmenlerin savaşa ve Sırpların yaptığı soykırıma tepki olarak festivale filmlerini gönderdiğini, Boşnakların savaşa rağmen hayatı devam ettirme gayretlerini sürdürdüklerini göz ardı edersek bu başarının arkasındaki hikayeyi de ıskalamış oluruz.

Daha açık söyleyeyim, bir ülkeye nasıl ki başka bir ülkeden devlet başkanı veya başbakan getirip başarı beklenemezse başka bir ülkeden festival ekibi getirip festival de yapamazsınız. Bu sanatın doğasına aykırı. Umarım Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Belediye Başkanı Menderes Türel yapılan bu yanlıştan bir an önce döner.