Terörün her geçen gün daha da küreselleşmesiyle birlikte tüm dünyada turizm son derece sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Paris’teki saldırılardan dolayı bir yıl içinde şehre giden turist sayısı yaklaşık 1.5 milyon kişi azaldı. Ülkemizin de yaşanan bu olumsuzluklardan etkilenmesi tabii ki kaçınılmaz ama 2000 yılında yaklaşık 7 milyon olan turist sayımız 2015’te 28 milyondan fazlaydı. Yani ülkemizde turist sayısı 15 yılda yaklaşık dört katına çıktı. Doygunluk noktasına ulaşmamış olan ülkemiz için daha kat edilecek yol varken gelişmiş ülkeler için aynı şeyi söylemek mümkün görünmüyor.
2015 yılı verilerine göre ülkemizde en çok ziyaret edilen müze 3 milyon 466 bin 638 kişinin ziyaret ettiği İstanbul Ayasofya Müzesi olurken, ikinci müze 3 milyon 252 bin 524 kişinin ziyaret ettiği İstanbul Topkapı Sarayı Müzesi oldu. Konya Mevlana Müzesi ise 2 milyon 337 bin 850 kişi tarafından ziyaret edildi.
Müzeler ve müzelerde sergilenen eserler birer kültür hazinesi olarak sadece ekonomiye değil, sosyal hayata da büyük katkılar sağlamaktadır. Bu konuyla alakalı olarak, tespit edebildiğim, Türkçe tek kaynak heykeltıraş Elçin Şener editörlüğünde Prof. Dr. Orhan Şener’in yazdığı “Müzelerin Ekonomik Etkileri” isimli eserdir. Kitabın giriş bölümünde belirtildiğine göre, sadece Mona Lisa Fransa’ya yılda yaklaşık 1 milyar dolar katkı sağlamakta. Yine Orhan Şener’e göre gelişmiş ülkelerdeki kişi başına turist harcaması 1500 euro’yken bizde bu rakam yaklaşık 800 euro’dur.
Tarihe ışık tutuyoruz
Bu alandaki eksikliğimizi gidermek için hem devlet kurumları hem de özel sektörün uzun vadeli planlamalar yapıp belki de koordineli olarak harekete geçmesi gerektiği yıllardır konuşulur. Atılan bazı adımlar da var. Örneğin Vehbi Koç Vakfı’nın Çağdaş Sanatlar Müzesi’nin inşaatı devam ediyor ve 2018’de açılması planlanıyor. (Umarım Sadberk Hanım Müzesi’nin kaderine sahip olmaz.)
İstanbul Büyükşehir Belediyesi de uzun zamandır çeşitli vesilelerle konuşulan, yapılması planlanan müzelerini Contemporary Istanbul’da tanıttı. Yeri gelmişken, ülkemizde çağdaş sanatın yaygınlaşmasında büyük katkısı olan Contemporary Istanbul’u dört günde 90 binden fazla kişi ziyaret etti. Satışa sunulan eserlerin toplam tutarı 56 milyon dolar olan fuardaki eserlerin yüzde 62’sinin satıldığını belirtmek isterim. Önümüzdeki yıl İstanbul Bienali’yle birlikte çok daha etkin ve yoğun geçeceğini tahmin etmek hiç de zor değil.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi fuarda, İstanbul Kent Müzesi, Yenikapı Arkeoloji Müzesi, Tasavvuf Müzesi, Tekfur Sarayı Müzesi, Kadıköy Gazhane Enerji Müzesi, Anemas Zindanları İşkence Müzesi, Modern Sanatlar Müzesi, 15 Temmuz Şehitleri Müzesi ve Haliç Tersanesi Bilim ve Teknoloji Müzesi’lerinin görselleri ve maketlerini sergiledi.
Bu müzelerin her biri hakkında ayrı bir yazı kaleme alınmayı hak ediyor. Bir kısmı İstanbullulara ve yerli turistlere hitap ederken bir kısmının da yabancı turistlerin ilgisini çekebilecek nitelikte olacağı adından dahi anlaşılıyor. İstanbul Kent Müzesi, Modern Sanatlar Müzesi, Yenikapı Arkeoloji Müzesi ve Tasavvuf Müzesi uluslararası alanda ilgi çekecek ve İstanbul’a gelen turistlere ziyaret edebilecekleri yeni alternatifler oluşturması bakımından son derece önemli.
Bir şehir ne kadar çok müzeye sahip olursa oranın kültürel hayatı da bu oranda gelişecektir. Dünya kültür sahnesinde sesimizi daha net duyurmak ve Türkiye’den bahsedildiğinde akıllara ilk olarak kültürün gelmesini istiyorsak daha yürünecek çok yolumuz var.
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024