Samed Karagöz

Samed Karagöz

samedkaragoz@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Klasik Yayıncılık’tan çıkan “Tasvir” adlı kitap her biri birbirinden önemli makalelerden oluşuyor. Bu kitap kendi alanında, en azından Türkçe olarak, en değerli kaynak

Uzun zamandır yayımlanmasını beklediğim bir kitaba ulaştığımda tarifi zor bir sevinç yaşarım. Mesela şu sıralar Beşir Ayvazoğlu’nun, üzerinde çalıştığı yeni romanını merakla bekliyorum. Romandan bir bölümün geçtiğimiz aylarda Dergah dergisinde yayımlanması merakımı daha da kamçıladı. Ama bu yazıda Nicole Kançal-Ferrari ve Ayşe Taşkent’in editörlüğünü yaptığı “Tasvir” başlıklı kitaptan bahsedeceğim.

“Teori ve Pratik Arasında İslam Görsel Kültürü” alt başlığını taşıyan kitap Klasik Yayıncılık tarafından neşredildi. Kitabın baskısındaki kalite nedeniyle matbaanın da adını burada zikretmek gerekiyor. Mas Matbaacılık’ın gene son derece titiz bir süreçle kitabın baskı sürecini gerçekleştirdiği rahatlıkla anlaşılıyor.

Dikkatimi çekenler

Her biri birbirinden değerli ve önemli makalelerden oluşuyor kitap. Ama bazıları benim şahsi okuma serüvenimde diğerlerinden ayrı bir yere sahip oldu. Örneğin, Bekir Zakir Çoban’ın kaleme aldığı ve Bizans ikonoklazmında İslam etkisini işlediği makale, Nicole Kançal-Ferrari’nin son dönem literatüründe İslam tasvir problemini ele aldığı makale ve Ayşe Taşkent’in İslam kaynaklarında Hazreti Muhammed’in tasviri bahsini ele aldığı makale son derece önemli.

Oluşturulan bu kitabın kendi alanında, en azından Türkçe olarak, en değerli kaynak

İslam’da tasvir
haline geldiği hiç şüphesiz bir gerçek. İlahiyat, felsefe, İslam düşünce geleneği, antropoloji, tarih, sosyoloji, sanat tarihi ve modern imge bilimi gibi çok farklı disiplinlerin bir araya gelmesiyle tam olarak anlaşılması mümkün bir konu İslamiyet’te tasvir.

Editörler Ayşe Taşkent ve Nicole Kançal-Ferrari kitabın amacını önsözde şu sözlerle açıklıyorlar: “19. yüzyılda oryantalist araştırmacılar öncülüğünde başlatılan tetkik ve yapılan yayınlar, gerek Batı’da gerek İslam coğrafyasında, İslam medeniyeti ve sanatı hakkında bazı kabullerin ve kanaatlerin yerleşmesinin vasatını oluşturmuştur. Görsel olan merkeze alındığında bu yaklaşım, İslami olanın bütünüyle tasvirsizliği, imgesizliği iddiası ile formüle edilebilir. Bu kitabın hazırlanma nedeni, kısaca yukarıda ifade edilen iddiayı, İslam sanatı ve görsel mirası tanıklığında tartışarak bu iddianın, doğruluğu ve gerçekliği hakkında sağlıklı bir kanaate varma isteği olarak tanımlanabilir.”

Tartışmaya vesile

Bu kitap vesilesiyle bazılarınca “tabu” olarak görülen bir konunun tekrar tartışılacağını ümit ediyorum. Bir filmde Hazreti Peygamberi canlandıran çocuğun eli göründüğü için acımasızca eleştirilerde bulunanların bu kitaptaki metinleri okuyup fikirlerini gözden geçirmesi pek olası olmasa da gerçekleşmesini ummaktan başka bir şey elimden gelmiyor.

Köşe yazısından kitaba

Bazı yazarlar gazetelerde yayımlanan yazılarını bir araya getirerek kitap oluşturuyorlar. Birçok açıdan verimli bir uygulama çünkü günlük hayatın akışı içinde kaçırılabilinen yazıları bir arada okumak yazarla okuru daha da yakınlaştırıyor. Ayrıca gazete kupürlerinde kalırsa kaybolacak yazılar bir arada okura sunuluyor, ilgilisinin daha kolay ulaşması sağlanmış oluyor böylece. Bunu yaparken dikkat edilmesi gereken birkaç husus da var. En önemlisi kitabın sonuna bir dizin oluşturarak okurun belki daha önce okuduğu bir yazıya veya bir konuda yazarın düşüncelerine kolaylıkla ulaşmasını sağlamak.

Peki bu düşünce nereden aklıma geldi? Yakın zaman önce Eksik Parça Yayınları’nca neşredilen, Doğan Hızlan’ın “Yazının Seyir Defteri” alt başlığını taşıyan iki cilltlik eserini okurken keşke sonunda bir dizin olsaydı dedim. Birçoğunu gazetede okuduğum yazılara bakarken özellikle kişilerle alakalı bir dizinin eksikliğini çektim. Okur olarak editörden en azından bunu bekleyebiliriz. Bir yazarın köşe yazılarını tasnif edip bir araya getirmek benim nazarımda eksik bir editörlük faaliyeti. Her şeye rağmen edebiyat severlerin, Türk edebiyatının yaşayan tarihi olarak gösterilen Doğan Hızlan’ın bu eserinden istifade edeceğinden şüphem yok.