Kaş kaldırma ameliyatı hem genç hem de orta yaşlı hastaların rağbet ettiği, son derece popüler bir estetik cerrahisidir. Düzgün kaşlar, güzel gözlerle birleştiğinde kişiye çekici ve etkileyici bir ifade kazandırır. Her birey için ideal kaş biçimi farklılık göstermekle birlikte, kalkık kaşların yüze daha canlı ve dinç bir ifade kattığı değişmeyen bir gerçektir. Bu amaçla her yıl binlerce kişi kaş kaldırma prosedürlerine başvurmaktadır.
İdeal Kaş Şekli Nasıl Olmalıdır?
Yukarıda belirttiğimiz gibi herkes için aynı olan bir ideal kaş şekli yoktur. Her kişinin yüz şekline ve genel yüz hatlarına yakışacak kaş biçimi değişebilir. Kimileri kısa, kalın ve düz kaşlardan hoşlanır, kimileri ince ve uzun, kimileriyse doğallıktan yanadır. Son dönemlerde dağınık ve kalkık kaş görüntüsü oldukça popülerleşmiştir. İlk önce süper modellerde gördüğümüz bu görüntü daha doğal durduğu için tüm dünyada trend haline gelmiştir.
Kaşları şekillendirmek için kaş almak dışında, kalıcı makyaj
Kadın erkek, genç yaşlı hepimiz burun şeklimize önem veririz. Yüzümüzün tam ortasında konumlandığından, yüz hatlarımıza uyumlu olmayan bir burun güzellik algımıza aykırıdır. Tam da bu nedenle, hem dünyada hem de Türkiye’de en çok uygulanan estetik cerrahi operasyon rinoplasti, yani burun estetiği ameliyatıdır.
İyi bir burun estetiği operasyonu gerçekleştirebilmek için hastanın yüz hatlarını detaylıca değerlendirmek önemlidir. Böylece hem doğal görünen hem de yüzün geri kalanıyla uyumlu bir burun şekli meydana getirmek mümkün olur.
Yüz Tipine Göre Burun Şekline Nasıl Karar Verilir?
Estetik burun şekli denildiğinde tek bir tip burundan söz edilemez. Rinoplasti cerrahisi, her hasta için ayrı ve özel olarak planlaması gereken bir ameliyattır. Aksi takdirde, günümüzde örneklerini fazlasıyla gördüğümüz gibi herkese aynı tip burun yapılır ve yapay görünümler ortaya çıkar. Bunun önüne geçmek için hangi yüz tipine hangi burun şeklinin daha çok
Kulak, burun ve boğaz ameliyatları denince bu sıralar aklımıza daha çok rinoplasti ve septorinoplasti gibi işlemler gelse de, bu bölümün ilgi alanına giren problemler çok daha fazladır. Uyku apnesi ve horlama da bu problemlerden bazılarıdır. Toplumda yaygın olarak karşılaşılan bu sorun çoğu kişi tarafından hastalık olarak görülmez. Bu da hastaların tedavi olmasını geciktirmekte veya engellemektedir. Aslında toplumumuzun en az %30’unu etkileyen uyku apnesi ve horlama ne gibi belirtilerle ortaya çıkmaktadır? Bu hastalığın doğru tedavisi nasıl yapılmalıdır?
Horlama ve uyku apnesi ciddiye alınması gereken bir rahatsızlıktır. Her şeyden önce, bu sorun bireyin uyku kalitesini düşürerek, genel yaşam kalitesinin de olumsuz etkilenmesine sebep olur. Horlama ve uyku apnesi yalnızca uyku esnasında çıkarılan bir gürültü olarak düşünülmemelidir. Bu hastalığın bilinen semptomları arasında kişinin gün içerisinde yorgun, stresli ve sinirli hissetmesi ve özellikle boyun bölgesinin terlemesi de yer almaktadır. Uyku apnesi, erkeklerde ve kilolu hastalarda daha
Burun estetiği ya da rinoplasti cerrahisi, burundaki şekil bozukluklarını kalıcı olarak gideren radikal bir çözümdür. Rinoplasti estetik kaygılarla yürütülen bir operasyonken, septorinoplasti diğer adıyla fonksiyonel burun estetiği, çoğu zaman hastalar için bir zorunluluk durumuna gelmektedir. Septorinoplasti işlemi sık sık rinoplasti ile karıştırılsa da, bu ameliyatın amacı burnun içyapısındaki işlevsel sorunları düzeltmek ve bunu yaparken de hastaya daha düzgün bir burun şekli kazandırmaktır. Dolayısıyla rinoplasti (estetik burun ameliyatı) daha çok keyfi bir operasyon olarak nitelendirilirken, septorinoplasti (fonksiyonel burun estetiği) hastanın sağlıklı bir şekilde nefes almasını engelleyen ve yaşam standartlarını düşüren durumlarda zorunlu olarak uygulanır.
Güzellik algılarının dışında kalan bir burun kişinin beden sağlığını olmasa da ruh sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir. Bu nedenle pek çok kişi rinoplastiye yönelmektedir. Fakat burun estetiği yaptırmaya karar vermeden önce iyice düşünmek gerekir. Tüm cerrahi operasyonlarda olduğu gibi,
Uzun zamandır süregelen burun tıkanıklığının kilo vermenize engel olabileceğini biliyor muydunuz? Çoğumuz burun tıkanıklığının gelip geçici olduğunu düşündüğümüzden, durumun altında yatan sebepleri araştırma gereği duymayabiliyoruz. Fakat bazı detaylar burun tıkanıklığının ciddi sebeplerden kaynaklandığına işaret ediyor olabilir. Çoğu kişi bilmese de, istikrarlı devam eden diyet ve egzersize yanıt vermeyen fazla kilolar da bu detaylardan biridir. Peki, bu nasıl oluyor?
Nefes alma kalitemiz kilomuzu etkiler mi?
Bu sizi şaşırtabilir ama evet! Tıkanık bir burun, gece ağzınız açık uyumanıza ve dolayısıyla horlamanıza neden olur. İşte bu, vücudunuzun ihtiyaç duyduğu oksijeni sağlıklı bir şekilde soluyamadığınız anlamına gelir. Oksijenin tüm canlılar için hayati önem taşıdığını hepimiz biliyoruz. Peki, oksijenin vücudumuzdaki fazla yağların yakılmasında da çok önemli rol oynadığını biliyor muydunuz? İşte bu nedenle, oksijen solunumu azaldıkça, yağ yakımı da azalır.
Vücudun ihtiyaç duyduğu oksijeni alamamasının bir diğer sonucu ise stres hormonu olan kortizon salgısında
Botulinum toksini ya da kısaca botoks, Clostridium botulinum adı verilen bir bakteriden elde edilen, saflaştırılmış protein içerikli bir toksindir. Sinir uçlarının hareketini ve diğer organlara iletimini engelleyen botoks, medikal estetik işlemlerinde en çok kullanılan maddedir. Sinir uçlarının geçici olarak bloke edilmesi kas hareketlerini belli ölçüde sınırlayarak ciltteki mimik çizgilerinin ve kırışıklıkların görünümünün azaltılmasını ve yok edilmesini sağlar.
Botoks Yüzde Hangi Bölgelere Uygulanabilir?
Botoks işlemi günümüzde terleme tedavisi ve kronik migren ağrılarının önlenmesinde de kullanılmakla birlikte en yaygın kullanım alanı yüz bölgesidir.
Botoks, alın bölgesindeki kırışıklıklar, göz çevresindeki ince çizgiler ve kırışıklıklar, iki kaş arasında bulunan çizgiler ve dudak ve çene bölgesindeki kırışıklıklar için etkili bir işlemdir. Botoks uygulaması zaman zaman dolgu işlemi ile karıştırılsa da ikisi çok farklı işlemlerdir. Botoks işleminin herhangi bir dolgunlaştırma etkisi yoktur.
Botoks İşlemi
Estetik ve sağlıklı bir burun şeklini tarif ederken eşit ve düzgün burun deliklerinin önemini göz ardı etmek imkânsızdır. Sağlıklı solunum yapabilmek için burun delikleri oval bir görünümde ve eşit derecede açık olmalıdır. Birbirinden bariz şekilde farklı, yani asimetrik burun delikleri dışarıdan bakıldığında kolayca fark edilir. Bu nedenle asimetrik burun deliklerine sahip olan hastalar özellikle estetik açıdan şikâyetçilerdir.
Burun Deliği Estetiği Nasıl Yapılır?
Asimetri, bir şeyin simetrik olmaması, yani tıpatıp aynı olmaması demektir. Hemen hemen hepimizin burun deliklerinde asimetri söz konudur. Fakat bu asimetri kimilerinde minimalken, kimilerinde çok daha belirgindir. İkinci durumda, kişinin burun delikleri yüz hatlarına ve burun şekline göre orantısız görünür. İşte bu belirgin burun deliği asimetrisini düzeltmek için cerrahi müdahaleye ihtiyaç duyuyoruz.
Burun deliği estetiği çoğunlukla rinoplasti (burun estetiği ameliyatı) ve septorinoplasti (fonksiyonel burun ameliyatı) işlemlerinin bir parçası olarak
Rinoplasti ya da burun estetiği ameliyatı, uzun yıllardan beri tüm dünyada en çok tercih edilen plastik cerrahi operasyonlarının başında gelmektedir. Rinoplasti cerrahisinde başarı, en başta hasta olmak üzere pek çok faktöre bağlıdır. İşte bu nedenle ameliyat sürecinin her hastaya uygun ve özel olarak planlanması gerekmektedir.
Kalın Derili Burun Nasıl Olur?
Burun derinizin kalın mı ince mi olduğunu kendi başınıza anlayabilirsiniz. Kalın derili burunlar şu özellikleri taşır:
-Yağlı burun derisi,
-Etli burun ucu,
-Normalden daha geniş burun kanatları,
-Gözenekli burun ve burun çevresi.
Kalın Derili Burun Estetiği Nasıl Olur?