Haciz, borcun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklının talebine bağlı olarak alacağın zorla tahsil edilmesinde kullanılan bir yol. Haciz uygulamaları kimi zaman istenmeyen dramatik olaylara sebep olabiliyor... Ancak konumuz bu değil. Kanunlarımız bazı durumlarda, hakkında haciz uygulanacak kişilerin mallarına ve şahıslarına karşı “zor kullanılacağına” ilişkin hükümler içeriyor. Konu, kamu alacakları için Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’da (AATUHK); özel alacaklar için İcra ve İflas Kanunu’nda (İİK) düzenlenmiş.
Zor kullanma
Borçlunun şahsına karşı zor kullanılması AATUHK 80/3’te şu şekilde hükme bağlanmış: “Borçlunun üzerinde haczi kabil kıymetli mallar bulunduğu ve kendisi bunları rızasıyla teslim etmediği veya üzerinde sakladığı takdirde şahsına karşı da zor kullanılır.”
Bu hükmün benzerine, İİK’nun 80/4. maddesinde yer verilmiş: “Haczi yapan memur, borçlunun üzerinde para, kıymetli evrak, altın veya gümüş veya diğer kıymetli şeyleri sakladığını anlar ve borçlu bunları vermekten kaçınırsa, borçlunun şahsına karşı kuvvet istimal edilebilir.”
Akla takılanlar
Borçlunun üzerinde haczi kabil mallar bulunduğu nasıl anlaşılacak? Şahsa karşı zor kullanılmasında, “ölçü” nedir? Örneğin, haciz memuru borçluyu dövebilecek midir? Zor kullanma, kolluk kuvvetlerine ait olan bir yetki. Kanunda kolluk kuvvetlerinin “yardım zorunluluğu” olduğu belirtiliyor. İşlemi yapan memur yardım talep etmezse ya da yardım talebine kolluk kuvvetlerinden olumlu cevap gelmezse kendisi zora başvurabilir mi? Kanunda bu hususlar açıkta bırakılmış.
Tamamen sübjektif bir durumu ifade eden “şüphe” üzerine şahsa karşı zor kullanılabilmesi hukukla ne ölçüde bağdaşıyor? Zor kullanan memurun ölçüyü kaçırması halinde borçlu karşılık verirse, borçlunun durumu “meşru savunma” olarak değerlendirilebilir mi?
Görüldüğü gibi, haciz uygulamasında zor kullanma konusunda oldukça fazla belirsizlik bulunuyor. Bu konuda hukuka uygun olan uygulama, kolluk kuvvetlerine başvurulmasıdır. Kullanılacak gücün ölçüsü ise üzerini aramaya yetecek şekilde el ve ayaklarının tutulması. Hukuk devleti ilkesinin gereği olarak, bu hükümlerin uygulamada sorun yaratmayacak biçimde “somutlaştırılması” gerekiyor.
Merhumu nasıl bilirdiniz?
Ölüm halinde, ölenin kişiliği hukuken sona erdiğinden malvarlığının ve borçlarının da tasfiye edilmesi gerekiyor. Özellikle mirasçıların konu hakkında yeterli bilgiye sahip olması önem taşıyor.
Vergi borcunda helallik yok
Ölüm halinde hukuki anlamda kişilik sona ermesine rağmen ekonomik yaşam devam ediyor. Rahmetlinin borçlu olarak ölmesi durumunda, şahıslara olan borçlar “helallik almak” ya da başka şekillerde hal yoluna koyulabiliyor. Ancak başta vergi borçları olmak üzere kamusal borçlar için helallik söz konusu değil.
Vergi dairesine olan borçlar arasında para cezaları varsa bunlar için herhangi bir sorumluluk söz konusu değil. Cezaların kişiselliği kuralı nedeniyle ölene ait her türlü ceza düşüyor. Yani merhuma ait para cezaları dahil her türlü ceza siliniyor. Vergi borçları ise mirası reddetmemiş mirasçılara kalıyor. Gecikme zamlarının ceza kapsamında yer almadığını da belirtelim.
Sorumluluğun sınırı
Mirasçılara geçen vergi borçlarında “sınırlı sorumluluk” esası uygulanıyor. Mirasçılar ölenin gecikme zamları dahil vergi borçlarından miras payları oranında sorumlu tutuluyor. Kanuni ya da atanmış mirasçılar miras payına göre borçtan sorumlu.
Halk arasında “Miras kaldı” denilince akla hep mal ve para gibi değerlerin aktarılması geliyor. Miras bırakanın mal, hak ve borçlarının tamamına “tereke” deniliyor. “Tereke borca batıksa” ne olacak? Ölenin borcu varlığından fazlaysa ne olacak?
Mirasın reddi halinde...
Ölenin ciddi bir borç bırakarak ölmesi halinde mirasın reddi söz konusu olabiliyor. Kanuna göre miras, “3 ay” içinde reddedilebilir. Ret hakkının kullanılması, ölenin son yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki sulh hukuk mahkemesine yazılı veya sözlü beyanla olur. Ret talebinde bulunan kimse sebep bildirmek zorunda değildir. Yani mirası ret talebi şarta bağlanamaz.
Mahkeme, dilekçe geldikten sonra öncelikle ret talebinin zamanında yapılıp yapılmadığını inceler. Ret talebinde bulunanın, mirasçılık sıfatının olup olmadığı ve hukuki menfaatinin olup olmadığı da incelenir. Mirasın reddi halinde, mirası ret edenin mirasçılık hakları sona erer. Dolayısıyla borçlardan sorumlu olmaz.
AZERİ TV’de çocuk bezi reklamı
“Uşağınızın sakit ve rahat olması üçün çok vacibdir ki, onun derisini guru ve sağlam saklayasınız. Uşak melefesi komak eder. tez ve tesirli bir sekilde ıslakı özüne çekir. Usağın derisini kuru ve temiz, demelli sağlam saklayir. Biz size uşak melefelerinin numunelerini pulsuz teklif edirik, onları sınayın. Sizin ve körpeniz için en yahşi seçimdir…”
SORU-CEVAP
Sayın hocam, herhangi bir vergi kaydımız olmadan internet reklamlarından gelir elde ediyoruz. Şu ana kadar soran olmadı ama banka üzerinden gelen bu paralarla ilgili ilerleyen zamanda bir sorun çıkar mı? Kayıt olmak için başvurursak geçmiş dönemdeki aldığımız paralarla ilgili bir yaptırım uygulanır mı? (Ömer M.)
Sorunuzdan anlaşıldığı kadarıyla, reklamcılık ve aracılık faaliyetiyle uğraşıyorsunuz. Bu faaliyet ticari faaliyet kapsamında yer alıyor. Bu durumda gelir vergisi ve katma değer vergisi yönünden mükellefiyet tesis ettirmeniz gerekiyor. Geçmiş dönemlerle ilgili olarak hakkınızda herhangi bir işlem yapılmadıysa pişmanlık hükümlerinden yararlanabilirsiniz. Pişmanlık ile ilgili olarak 10.12.2016 tarihli yazımdan bilgi edinebilirsiniz.
***
Özel hastane doktorlarının şirket kurması ile ilgili detaylı bir yazı yazabilir misiniz? Biz çok bocalamıştık, konuyu aydınlatan bir içerik şart sanki. (S. Gülnaz)
Özel hastanelerde çalışan doktorların mükellefiyet tesis ettirilerek hizmet alınması, son zamanlarda sıkça başvurulan bir yol. Konu birkaç açıdan önemli ve ayrıntılı olduğundan bu konuyu izleyen haftalarda ayrı bir yazıda ele alacağız.
Bize özgü durumlar
Ev telefonu çalınca, başında bekleyip bir kez daha çalmasını beklemek,
Geline kına yakıp ağlattıktan iki dakika sonra oynatmaya çalışmak,
Faturayı ödemek için son günü beklemek,
Eşyaların üzerini dantelle kaplamak,
Yabancı dil öğrenirken önce küfürleri öğrenmek…
GÜNÜN SÖZÜ
İnsanları kandırmak, kandırılmış olduklarına ikna etmekten daha kolaydır.
NE KADAR dikkatlisiniz
6 - 13 - 27 - 55 - 111 - ???