Atasözlerimiz kimi zaman çelişkili olabiliyor. Örnek vermek gerekirse, bir yandan “borç yiğidin kamçısıdır” denilirken; tam aksi yöndeki bir sözde, “ayağını yorganına göre uzat” deniliyor. Amacımız sözcüklerin etimolojik değerlendirmesini yapmak değil. Ama bu iki söz birlikte değerlendirildiğinde, bir şeylere sahip olmak için biraz sıkıntı çekilmesi gerektiği, bu yapılırken de ölçülü olunması gerektiği anlamına ulaşılıyor.
Özellikle 80’li yıllardan sonra tüketim alışkanlıklarındaki hızlı değişmenin de etkisiyle hemen herkes borçla içli-dışlı hale geldi. Bu borçların bir kısmı da çeşitli nedenlerle ödenemiyor. Borçlar ödenmediğinde doğal olarak alacaklılar harekete geçiyor ve zorla tahsil için hukuk yollarına başvuruyorlar.
Bu noktada, borçlunun mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi ve borcun kapatılması sağlanıyor. Haczin temel amacı, borcun ödenmesini sağlamak. Böyle olunca da borçlunun bütün malları haczedilemiyor. Bugün, kişilere olan borçlar nedeniyle haczedilemeyen eşyalardan bazılarına değineceğiz.
Ankastre olursa...
Gerek İcra ve İflas Kanunu (İİK) gerekse Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’da (AATUHK), “vazgeçilmesi kabil olmayan mutfak takımı ve pek lüzumlu ev eşyasının” haczedilemeyeceği hükme bağlanmış durumda. Burada sorun, bunların kapsamının belirlenmesinde. Söz konusu eşyaların neler olduğunu belirleyen en temel etken, içinde bulunulan koşullar. Buna göre; doğalgaz tesisatı olan bir evde doğalgazla çalışan ocak haczedilemez. Ancak aynı zamanda ankastre fırın da varsa bunlardan fırının haczi mümkündür.
Kayak takımları
Uzun yıllar önce yiyecekler tel dolaplarda, kilerde, kimi yörelerde de kar kuyularında saklanırdı. Ama günümüzde her evde buzdolabı var. Dolayısıyla bugün için buzdolabı vazgeçilemeyecek mutfak takımları arasında yer aldığından haczedilemez. Ancak, tost makinesi, ekmek yapma makinesi, mutfak robotu gibi eşyalar bu kapsamda olmadığından haczedilebilir.
Haczedilemeyecek olan eşyalardan birisi de borçlunun kişisel ve mesleki kullanımı için gerekli elbiseleri.
Yani, borçlu bir kimsenin bütün giysilerinin haczedilmesi söz konusu değil. Kaldı ki, haczedilse bile bir kimsenin giyim eşyalarının paraya çevrilmesi oldukça zor paraya çevrilebilir. Giyim eşyası gurubuna giren; kürk, kayak kıyafetleri, dalış kıyafetleri ve benzeri eşyaların haczedilmesi mümkün.
Ancak, bu eşyalar kişinin mesleğini yapması için gerekli olan eşyalar kapsamındaysa haczedilemiyor. Bu bağlamda kayak hocasının kayak kıyafeti ve kayak takımları haczedilemez. Yine, profesyonel dalgıcın dalış kıyafetlerinin haczedilmesi mümkün değil.
Haczedilemeyecek kişisel eşya kapsamında değerlendirilebilecek bir diğer eşya da kol saatidir. Burada dikkat edilmesi gereken husus, zamanı gösteren bir adet kol saatinin haczedilemeyeceğidir. Kişinin birden fazla saati varsa veya aşırı değerli bir saati varsa bunların haczi mümkün.
Borçlunun kendisine ve ailesine gerekli olan yatak takımları da haczedilemiyor. Bu konuda da net bir kapsam belirlemesi yapılmamış durumda. Ancak, uygulamada normal standartlarda olan yatak takımlarının haczi yoluna gidilmediğini belirtelim.
Mesleki aletler
Borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimleri için zaruri olan arazi ve çift hayvanları ile taşıtları ve diğer teferruat ve tarım aletleri haczedilemiyor. Diğer mesleklerde, borçlunun sanat ve mesleği için gerekli olan alet ve edevatı ile kitaplarının haczedilmesi söz konusu değil. Arabacı, kayıkçı, hamal gibi kişilerin geçimlerini sağlayan taşıtlar da haczedilemiyor.
Kurallar kimin için?
Toplumsal yaşamı düzenleyen birçok kural var. Bunlardan birisi de trafik kuralları. Son zamanlarda dikkatimi çeken bir olgu var. İzninizle kısaca değinmek istiyorum. Memur ve üniversite şehri olması dolayısıyla kurallara daha bağlı olduğunu yaşayarak gördüğüm Ankara’da artık yeni akım trafik kurallarına uymamak.
Kural ihlali yapanları uyarmak gibi bir “hata” yapmanızı hiç tavsiye etmiyorum. Zira böyle bir durumda karşınızdakinin magandalığı tüm çıplaklığıyla açığa çıkıyor. Bir miktar galiz küfürle kurtulursanız şanslısınız. İşinde için levyeye maruz kalmak da var.
Özellikle toplu taşıma araçları ve servis minibüsleri kural ihlalinde birbiriyle yarışıyor. Bunların sürücülerinin konumları gereği, kurallara diğer sürücülere oranla daha bağlı olmalarının gerekmesi adeta bir ironi. Nedenine gelince, onu da “hukuka saygılı” yöneticilerimiz bulsun...
GÜNÜN SÖZÜ
“Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz. Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde.”
Ziya Paşa
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024