Prof. Dr. Erol Ulusoy

Prof. Dr. Erol Ulusoy

erolulusoy@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Adalet Bakanlığı’nın düzenlediği çalıştayda elektronik çek ve bono ile ilgili kanun taslağı da ele alındı. Elektronik çek ve bono öncelikle kayıt dışılığı ve sahteciliği önleyecek, ayrıca kaybolma ihtimali de yok ama ‘hack’lenebilir

En hızlı gelişen teknoloji alanlarından birisi de dijital teknoloji. Sosyal, ekonomik, ticari, sağlık, ne ile ilgili olursa olsun her teknoloji aynı zamanda dijitalleşmeyi de beraberinde getiriyor.

Hukukun da elektronik ve dijital teknolojilerden etkilenmemesi elbette mümkün değil. İhtiyaçlar da hukuku buna zorluyor.

Haberin Devamı

Normalde hukuk hep geriden gelir. Yeni bir olay olur, yeni bir durum ortaya çıkar. Yaygınlaşınca da hukuk bunu düzenlemek ister.

Elbette hukukun önde gitmesi daha iyi olmaz mı diye düşünenler olabilir. Gelecekte olacak gelişmelerin yanlış yönlere gitmesi de engellenmiş olur.

Bence hukuk teknolojinin gerisinde kalmalı. Çünkü gelecek teknolojisini kurallara bağlarsak, teknolojik gelişmeler ve yenilikleri de sınırlandırmış oluruz. Oysa gelecek teknolojisinin önü açık ve özgür olmalı, gelişmelere göre kendi kendisine yön verebilmeli.

Hukukun, vatandaşların ihtiyacına göre elektronik ve dijital dünyanın olanaklarını kullanıp çözümler üretmesine daha sık rastlar olduk. Şirket ticari defterlerinin elektronik ortamda tutulması “kara kaplı defter” ifadesine son verecek.

Türkiye’nin, hatta dünyanın her yerinde hissedarı olan borsa şirketlerinin genel kurul toplantılarına mesafe, masraf ve zaman sorunu nedeniyle binlerce hissedar gele kurul toplantılarına katılamıyordu. Buna çare olarak hukuk elektronik teknolojisinden yaralanarak bir çözüm üretti ve elektronik genel kurul toplantısı yapılmasına olanak sağladı.
Artık bütün borsa şirketleri ve ana sözleşmelerinde yazılıysa diğer anonim şirketlerin genel kurulları aynı anda fiziki ortamda isteyenin bizzat gelerek katılacağı, isteyenin ise otobüste giderken elektronik ortamda katılıp, sorular soracağı, oy kullanacağı elektronik genel kurul toplantıları yapılabiliyor.

Türkiye’de çok uluslu birçok yabancı sermaye şirketi var ve bunların yönetim kurulu üyeleri yurtdışında yaşayan yabancılar da olabiliyor. Tıpkı elektronik genel kurul toplantıları gibi, elektronik yönetim kurulu toplantıları da tamamen hukuki.

Haberin Devamı

Çalıştay düzenlendi

Adalet Bakanlığı 4-5 Kasım 2022 tarihlerinde Bursa’da Türk Ticaret Kanunu’nun 10’uncu Yılı konulu bir çalıştay düzenledi. Dört grup çalışması olarak yapılan bu çalıştayda, bütün çalışma gruplarının ortak konusu, hukukun dijitalleşmesi ve dijitalleşmenin hukukuydu.

Somut olarak daha önceden hazırlanmış bir elektronik çek ve bono ile ilgili kanun taslağı da ele alındı.
Elektronik çek ve bono gerekli mi ve esnafımızın, tacirimizin çek ile ilgili hangi sorunları çözecek?

Hemen belirtmeliyim ki, çek ve bononun elektronik olarak düzenlemesinin ve kullanılmasının hem kamu yararı ve güvenliği hem de kullanıcıların güvenliği bakımından önemli ve etkili sonuçları olacak

Elektronik çek ve bono öncelikle kayıt dışılığı önleyecek. Çek banka aracılığıyla ödendiğinden, aradaki el değiştirmeler hariç, kayda giriyor. Kimin kime ne tutarda çek ödediği tespit edilebiliyor. Ama bono elden ödendiğinden kayda hiç girmiyor.

Haberin Devamı

Vadeli yazılan çek ve bononun enflasyona etkisi bilinen bir gerçek. Ortada para yokken, sanki para basılmış da onun karşılığı aynı vadeli çek ve senetle birçok kişi mal alıp satar. Merkez Bankası kaynaklarından emisyonu biliriz. Ama hiçbir kaynaktan piyasada elden ele dolaşan çek ve bonoların toplam tutarlarını, bunların kaç kere mal alım satımında kullanıldığını, toplam iş hacmini asla bilmeyiz.

Öyle ya, bir 10 bin TL’lik vadeli çek beş kere mal alım satımında kullanıldı mı, 50 bin TL hacminde para hareketi sağlamış olur. Kısaca elektronik çek ve bono, kaydileşme, her şeyin kayıt altına alınması demektir.

Avantaj ve dezavantaj

Elektronik çek ve bono, sahteciliği de önler. Esnaf ve tacirimizin sorunlarından birisi de çek ve bonoda sahteciliktir. Bunları yazanın imzası sahte mi değil mi, çek üzerindeki rakamlarla oynanmış mı oynanmamış mı, çekte tahrifat var mı yok mu! Bütün hu sorunlar elektronik çek ve bono ile ortadan kalkacaktır.

Çek ve bononun çalınmasına veya kaybedilmesine de sık rastlarız. Çek ve bonosunu kaybeden veya çalınanlar bilir, mahkemelerde davalar açılır, ilanlar verilir. Hem uğraştırıcı, hem masraflı ve hem de kısa süre çözülen bir durum değildir.

Elektronik çek ve bononun kaybedilmesi mümkün değildir. Çalınması da! Ama buna karşılık ne olabilir? Elektronik çek ve bononuz “hacker”lar tarafından “hack”lenebilir. Ne yapalım, bundan kaçış yok. “Hack”lenmeye çare henüz bulunamadı. Koskoca resmi ve özel kurum elektronik hesapları bile hack”leniyor.

Çeke güven, yanıltıcı bir kavram

Elektronik çek ile hamiline ve nama yazılı çek ayrımı da kalmayacaktır. Çek kullanan esnaf ve tacirimiz bilir, hamiline çeki alan kişi, arkasını imzalayarak ciro etmeden başkalarına verebilir ve böylece çekin arkasında ismi hiç geçmeyeceğinden ve imzası da olmayacağından, çek ödemediğinde kimse ona gelip de, “Verdiğin çek ödenmedi, karşılıksız çıktı” diyemez. Çünkü bir çekle hiçbir sorumluluk almak istemeyen kişi, o çeki imzalamadan verirse çek ilişkisine hiç girmemiş gibi olur.

Tabii ki şunu da belirtmeden geçemeyeceğim, elektronik çek, senetlerin ödenmeyip protesto edilmesi karşılıksız çek sorununu çözmeyecektir. Ödenmeyecekse senet elektronik düzenlense de ödenmez, ödenmeyecekse elektronik çek de karşılıksız çıkar. Ama elektronik çek, alacaklı olan esnaf ve tacirimize daha fazla güven verir mi, onu da zaman gösterecek.

Belki, elektronik çek alan kişinin doğrudan çek verenin çek hesabına bağlanması ve hesaptaki para hareketlerini görmesi biraz daha fazla güven ortamı yaratabilir. Ama hepsi o kadar!

Bizde maalesef “çeke güven” diye yanıltıcı bir kavram yerleşmiş. Aslında güvenilen şey ne “çek”in kendisi ne de onu düzenleyen kişi. Güvenilen şey, çek karşılıksız çıkarsa düzenleyenin hapis yatma riskinin bulunması. Çeki alan kişi aslında çeke değil, hapis cezasına güveniyor. Vadeli ekonomimiz de bunun üzerine inşa edilmiş gibi sanılıyor.