Prof. Dr. Erol Ulusoy

Prof. Dr. Erol Ulusoy

erolulusoy@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Devlet GSM şirketlerinden lisans geliri elde ederken, aynı iletişimi sağlayan WhatsApp, Telegram gibi yabancı uygulamalar lisanssız çalışıyor ve Hazine bu nedenle büyük gelir kaybı yaşıyor. Dünyaya örnek olacak şekilde, bir kanun değişikliği gerçekleştirerek, internet üzerinden haberleşme faaliyetlerine lisans alınarak ruhsatla yapılma zorunluluğu getirilmeli.

ABD’li sosyal medya şirketi Facebook çatısı altındaki anlık mesajlaşma uygulaması WhatsApp güncellenen ‘gizlilik ilkesi’ne gelen yoğun tepki üzerine ‘erteleme’ kararı alsa da, bu konudaki tartışmalar sürüyor.

Haberin Devamı

Ben de WhatsApp ile haberleşmeyi tercih ediyorum. Artık cep telefonuma Telegram, Viber ve Signal de yükledim. Birisinden memnun kalmazsam, diğerini kullanabilmeliyim. İyi ki rekabet var ve tercih şansım oluyor...

Geleceğim nokta; internet ortamındaki sosyal ağ sağlayıcıları ile iletişimi ve haberleşmeyi sağlayan internet şirketleri arasında temel bir fark olduğu... YouTube, Twitter, Instagram, Facebook, TikTok gibi sosyal ağ sağlayıcıları bilgi paylaşım platformlarıdır.

Buna karşılık WhatsApp, Telegram, Viber, Signal gibi internet şirketleri ise iletişim ve haberleşme hizmeti veriyor. Türkiye’deki GSM şirketleri olan Türk Telekom, Turkcell ve Vodafone’un verdiği haberleşme hizmeti ile aralarında hemen hemen fark yok; onlar da iki abone arasında sesli, görüntülü ve yazılı iletişim sağlıyor, WhatsApp da...

Kanun ne diyor?

Fakat gel gör ki, GSM operatörleri Türkiye’de faaliyet gösterebilmek için lisans ve ruhsat almaları gerekirken, internet haberleşme şirketleri ne lisans alıyorlar, ne de ruhsat. Onlar Amerika’da bir yerlerden Turkcell, Türk Telekom, Vodafone gibi, örneğin Yozgat’taki Mithat Amca ile Mardin’deki kardeşi Zübeyde Teyze arasındaki iletişimi sağlıyor. Üstelik bunun için Türkiye sınırları içinde döşenmiş internet kablo alt yapısını kullanıyorlar.

Sonuçta GSM operatörleri iletişim ve haberleşme sektöründe faaliyet gösterebilmek için lisan ve ruhsat almak zorundayken, aynı sektörde faaliyet gösteren internet şirketleri ne ruhsat alıyorlar ne de lisans. Bunun sebebi, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu...

Haberin Devamı

Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 3. maddesinin (h) bent’i, elektronik haberleşmeyi, elektriksel işaretlere dönüştürülebilen her türlü işaret, sembol, ses, görüntü ve verinin kablo, telsiz, optik, elektrik, manyetik, elektromanyetik, elektrokimyasal, elektromekanik ve diğer iletim sistemleri vasıtasıyla iletilmesini, gönderilmesini ve alınması olarak tanımlıyor.

Kanun okunduğunda da özellikle sabit ya da mobil telefon hizmeti sunan işletmeciler ile telsizle haberleşmenin kastedildiği anlaşılıyor.

Büyük gelir kaybı

İnternet üzerinden haberleşme hizmeti sunan yerli veya yabancı şirketlerin faaliyetlerinin de kanun kapsamına girdiği kanaatinde olmama rağmen, (çünkü elektronik haberleşmenin tanımında elektriksel işaretlere dönüştürülebilen her türlü işaret, sembol, ses, görüntü ve verinin kablo, optik, elektromanyetik ve diğer iletim sistemleri vasıtasıyla iletilmesi, gönderilmesi ve alınması da kapsama alınıyor) daha açık ve net olması için, Elektronik Haberleşme Kanunu’nda değişiklik yapılarak, internet üzerinden haberleşme faaliyetlerinin de lisans alınarak ruhsatla yapılması zorunluluğu getirilmeli.

Haberin Devamı

Devletin egemenlik alanında iki vatandaşının arasındaki iletişimi sağlayan GSM operatöründen lisans geliri elde ederken, aynı şekilde iletişimi sağlayan internet şirketlerinden hiçbir ücret almaması, hem egemenlik hakkının ihlali olur, hem de Hazine büyük bir gelirden mahrum kalmış olur.

Ulaştırma Bakanlığı’ndan lisans ve ruhsat almadan faaliyet göstermek isteyen internet haberleşme şirketlerinin faaliyetlerini engelleme her egemen ülkenin hakkı ve yetkisidir. Bu sebeple eminim ki, Türkiye’nin bu alanda öncülük etmesi halinde bir çok devlet de aynı yolu izleyip, kablolu veya mobil haberleşme gibi internet üzerinden haberleşme hizmetini de lisans ve ruhsata bağlayacaktır.

HAKSIZ REKABET VAR

WhatsApp, Telegram gibi uygulamalar Türkiye’deki GSM şirketleri Türk Telekom, Turkcell ve Vodafone ile haksız rekabet ediyor ve rekabeti bozuyor...

Elektronik Haberleşme Kanunu, elektronik haberleşme sektörünü, “elektronik haberleşme hizmeti verilmesi, elektronik haberleşme şebekesi sağlanması, elektronik haberleşme cihaz ve sistemlerine yönelik üretim, ithal, satış ve bakım - onarım hizmetlerinin yürütülmesi ile ilgili sektör” olarak tanımlıyor.

Bu yönüyle internet üzerinden haberleşme sektörü ile elektronik haberleşme sektörü, Rekabetin Korunması Kanunu’nun özellikle 6 ve 7’nci maddelerinin uygulanmasında ilgili ürün pazarı olarak nitelenecektir. Nitekim Rekabet Kurulu’nun Tebliğ No 2010/4 olan düzenlemesine göre, ilgili ürün pazarının tespitinde, tüketicinin gözünde fiyatları, kullanım amaçları ve nitelikleri bakımından birbiriyle değiştirilebilir veya ikame edilebilir olarak kabul edilen bütün mal veya hizmetlerden oluşan pazar dikkate alınır ve tespit edilen pazarı etkileyebilecek diğer unsurlar da değerlendirilir.

Vergi vermiyorlar

Şimdi düşünün, elektronik haberleşme pazarı ile internet üzerinden haberleşme pazarı, kullanım amacı ve nitelikleri bakımından birbirleriyle değiştirilebilir veya ikame edilebilir pazar değil midir!

Bu durumda Rekabet Kurulu’na internet haberleşme sektöründeki dünya devi şirketler hakkında rekabeti kısıtlayıp kısıtlamadıkları hakkında soruşturma açması beklenmektedir. Ayrıca Türk GSM şirketlerine karşı haksız rekabet olduğunu da düşünüyorum.

Çünkü, haberleşme sektöründe faaliyet göstermek için Türk GSM şirketleri en azından lisans ve ruhsat ücreti öderken, yabancı internet şirketleri hem lisans ücreti hem de kurumlar vergisi ödemiyor, iletişim vergisi toplamıyorlar. Bu da haksız rekabet oluşturuyor.

YENİ HUKUK KİTAPLARI

Ticaret hukukçusu için baş ucu kitabı

Bu hafta tanıtımını yapacağımız hukuk kitabı, ticaret hukukunun yaşayan duayenlerinden Prof. Dr. Ünal Tekinalp’in, “Sermaye Ortaklıklarının Yeni Hukuku” başlıklı eseri. Aslında kitap yeni değil, 5’inci baskısı piyasada. Fakat, 2012 yılında yürürlüğe giren yeni Türk Ticaret Kanunu (TTK) Komisyonu Başkanı olarak Tekinalp tarafından hazırlanmış olması, yeni TTK’nın uygulamasında çıkacak sorunlarda, kanun hazırlanırken neyin amaçlandığını, hangi gerekçelere dayandığını anlamak açısından gerekli ve faydalı bir kitap.

WhatsApp GSM’e rakip ‘lisans ücreti’ ödemeli



Özellikle ticaret hukukumuzda ilk defa yer verilen tek kişilik anonim ve limited şirketler, yönetim kurulunun yapısı ve yetkileri, şirketler topluluğu, şartlı sermaye artırımı, pay sahiplerinin ve limited şirket ortaklarının genişletilmiş haklarının işlenmesi ihtiyaç duyulan alanlar.

Zorunlu denetim...

Tekinalp’in, eski denetçilik müessesinin etkisizliği dikkate alındığında, sermaye şirketlerinin denetimi hususunun ayrıntılı ve zorunlu denetime tabi tutulmasına verdiği önem ve hassasiyeti bilinmektedir.

6102 sayılı TTK yürürlüğe girmesine 1 hafta kala zorunlu denetim kaldırılmıştır. Kitabın okuyucusu olan TTK uygulayıcılarına, zorunlu denetimin kaldırılmasının sermaye şirketlerinin tüm bileşenlerinin menfaatine olup olmadığını da sorgulama olanağı vermektedir. Bütün ticaret hukukçularının baş ucu kitabı olacak bir eser. Tavsiye ederim.