Prof. Dr. Erol Ulusoy

Prof. Dr. Erol Ulusoy

erolulusoy@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Honda Civic Türkiye’de tutulan bir model. Kalitesi, sürüş güvenliği, konforuyla özel bir müşteri kitlesine sahip. Ancak Honda Civic’in 2017 yılı FC5 modelini satın alanları mutsuz eden bazı sorunlar var. Araç sahipleri sıfır aldıkları araçlarda kaporta göçükleri meydana geldiğini iddia ediyor. Göçükler, kelebek camın üstündeki bölgede oluşuyormuş.

Honda Türkiye, söz konusu üretim hatası bulunmadığını, göçüklerin kullanımdan kaynaklandığını savunuyormuş. Davalarda, göçüklerin ‘top çarpması’, ‘arka koltuğa oturan yolcuların araca binerken elle destek almaları’ gibi nedenlerden kaynaklandığını ileri sürüyormuş.

Haberin Devamı

Burada sorun, Honda’nın diğer araçlarında değil, sadece 2017 yılı Civic FC5 modellerinde mi kaportayı göçürecek şiddette ‘top çarpması’ oluştuğudur. Diğer model araçlara binen yolcuların elle destek almadan mı bindikleri de izahı yapılması gereken savunmalardır. 2017’den önce arka koltuklara oturmak üzere binerken elle destek alınmamış mıdır? ‘Top’ neden sadece 2017 modele denk gelmektedir?

Sosyal medyada...

Honda Civic 2017 model sahipleri sosyal medyada kendi aralarında örgütlenmiş, 20 binden fazla üyesi olan paylaşım platformu oluşturmuşlar. Üyelerin tamamı kaporta sorunu olanlar değil. Kimisi meraktan, kimisi dayanışma duygusundan üye olmuş. Kapalı bir grup. Ancak Honda’nın rakiplerinin de bu gruba farklı isimlerle üye olarak, iyi niyetli olmayan paylaşımda bulunulabileceği ihtimal. Buna karşılık, diyalog arayan ve cevap yazabilecek Honda yetkililerinin gruba kabul edilmemesi doğru bir yol mudur?

Sorun henüz çözülmüş değil. Honda Türkiye 15 Ekim 2017’de, teknik ekipler ve tarafsız otoritelerce yapılan test ve incelemelerde, araçların fabrika çıkışlarında hiçbir sorun olmadığının kayıt altına alındığına yönelik açıklama yapmış. Müşterilerin beyanlarına istinaden detaylı teknik inceleme ve araştırmanın sürdüğünü, bir sonuca varıldığında bilgilerin muhatapları ile paylaşılacağını açıklamış. Ancak hangi sonuca varıldığına ilişkin yeni bir açıklama yapılmamış. Bazı müşterilerin yetkili servisten aranarak kaporta göçüklerinin içine köpük sıkılarak düzeltilmesini önerildiği söyleniyor. Bunun için 100 TL talep ediliyormuş.

Haberin Devamı

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a göre objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımayan her mal, hukuken ayıplı maldır. Bir arabanın arkasına binecek yolcunun, eliyle binerken C sütunu bölgesinden de destek alacağının düşünülmemesi ve elle destek alırken uygulanacak baskıya dayanıklı kalınlık ve özellikle bir kaporta kullanılmaması aracı ayıplı kılar mı?

Maldaki ayıbı kim ispatlayacak?

Tüketicinin Korunması Kanunu, mal tesliminden itibaren 6 ay içinde çıkan ayıpların, malda mevcut olduğunu kabul eder. Satıcı teslimde ayıp bulunmadığını kanıtlamak zorundadır. Müşterinin de bu ayıbı malı teslim aldığından itibaren altı aylık sürede çıktığını ispatlaması, örneğin 6 aylık sürede servise götürmek suretiyle belgelendirmesi yeterlidir.

Malın ayıplı olduğu ispatlanırsa, tüketici konumundaki müşterinin dört hakkı var: 1- Ayıplı malı geri vererek sözleşmeden dönme. 2- Ayıp oranında indirim isteme. 3- Masrafları satıcıya ait olmak üzere ücretsiz onarım. 4- Satılanın ayıpsız olanıyla değiştirilmesi.

Haberin Devamı

Ayıplı malın ücretsiz onarımı veya ayıpsız olanı ile değiştirilmesi satıcı için orantısız güçlüklere neden olacaksa, tüketici ya sözleşmeden dönme ya da ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir.

Honda Civic 2017 modelin C sütununda meydan gelen kaporta göçüklerinin araçtaki ayıptan dolayı olduğu, örneğin montaj hatası ya da kaportanın üretiminde kullanılan demir cevherinin kalitesizliğinden ötürü oluştuğu ispatlanırsa, araç sahiplerinin ayıpsız olanıyla değiştirilmesini istemelerinin satıcı için ‘orantısızlık’ oluşturacağı ileri sürülebilir. Hukuken yanıtlanması gereken soru; Honda Civic 2017 modelinin C sütunundaki göçüğün, kaporta göçüğü olmayan muadili araçların kullanımından sağlanan faydayı engelleyip engellemediği, araç sahibinin makul olarak beklediği faydayı azaltıp azaltmadığı veya ortadan kaldırıp kaldırmadığıdır.

Ya da, aracın hangi yerindeki, ne büyüklükteki kaporta göçüğünün aracın kullanımından beklenen faydayı ne kadar engellediği, aracın değerini ne kadar düşürdüğü sorusunun cevabı da, ayıp ile tüketicinin kullandığı seçimlik hak arasındaki “orantısızlığın” belirlenmesine yardımcı olacaktır. Anlaşmazlığın diyalogla çözülmesi otomotiv pazarının gelişmesine katkı sağlayacaktır. Araç sahipleri, göçük hariç araçlarından memnun olduklarını ifade ediyor.

Uyuşturucu ‘kullanıcı’ya iade

Bu da mı olur demeyin! Oluyor işte!

Konu, internet ortamına düşen bir mahkeme kararı. Gerçi ilgili mahkemesinden hâkimi ve kâtibi teyit edilmiş ama kararın aslına ulaşılamamış. Fakat ileride böyle bir karar verilmesinin önünü almak için yazmaya değer nitelikte.Bir kimse 2017 yılında 960 gram esrarla yakalanır. Hakkında, ‘kullanmak için uyuşturucu bulundurmak’ suçundan iddianame hazırlanır ve dava açılır. Mahkeme kararından anlaşıldığına göre sanık, 960 gram esrarı kullanım amaçlı satın almak suçundan beraat eder. 960 gram esrarın kişisel kullanım için satın

alındığı iddiasının nasıl inandırıcı kabul edildiği ayrı bir sorun.

‘Emanet’ten sahibine

Asıl ilginçlik daha sonra başlıyor. Bütün suça konu eşyalar gibi, 960 gram esrar da adli emanete alınmıştır. Cumhuriyet Başsavcılığı adli emanetteki esrar hakkında bir karar vermesi için mahkemeye yazı yazar. Mahkeme, 960 gram esrarın sahibine iadesine karar verir. Öyle ya, mademki sanık 960 gram esrarı kullanım amacıyla satın alma suçundan beraat etmiştir, mahkemenin esrarı kullanması için sanığa iade etmesinde de hukuki bir beis yoktur!

Karar doğru ise, kararı veren hâkim yeni mezun ve “esrar”ın ne olduğunu bilmiyor olsa gerek. Yargıda kat edeceğimiz daha çok yol var. Silahlı kolluk gücünde çalışanların terfileri mesleki başarılarına ve yeteneklerine göre gerçekleşirken, hâkim ve savcıların terfilerinin kararlarındaki isabet oranına, hazırladıkları iddianamelerin beraatle mi, mahkûmiyetle mi sonuçlandığına bakılmadan yapılmasının sonuçlarından birisi olsa gerek! Terfi ve meslekte yükselme liyakate bağlı olmaza, başka bir sonuç beklenmemeli.