Bir hususu öğrenme ile tebligat, farklı hukuki eylemlerdir. Öğrenme, haberdar olma her yolla olabilir; arkadaşlardan, muhatap olunan bir başka belgeden, yazışmalardan, faks, e-mail, kısa mesaj, hatta WhatsApp, Facebook gibi sosyal medya ortamlarında bir şeyden haberdar olmak mümkün...
Tebligat ise mutlaka ya PTT ya da memur aracılığıyla yapılır. 2013 yılından beri bir de elektronik tebligat var, buna biraz sonra değineceğim.
Tebligatın en önemli sonucu, sürelerin başlamasına neden olması. Bazı süreler vardır ki, kaçırılmasının sonucu çok büyük hak kaybına neden olmaz. Örneğin bize karşı açılan bir davada, dava ve dava dilekçesi tebliğ edildikten sonra iki haftalık yasal cevap verme süresini kaçırırsak, cevap verememiş, karşı delil gösterememiş oluruz, ama davayı kabul etmiş olmayız. Dava dilekçesindeki olayları inkar etmiş sayılırız.
Buna karşılık icra müdürlüğü tarafından gönderilen bir ödeme emrine tebliğ tarihinden itibaren 5 veya 7 günlük süre içerisinde itiraz etmez, süreyi kaçırırsak, ödeme emri kesinleşmiş olur.
Bunun sonuçları ise çok ağırdır, borcumuz olmayan bir parayı ödemek zorunda kalabiliriz. Çok can sıkıcı bir şey... ‘Bunun neresi adalet...’ dediğinizi duyar gibi oluyorum. Tatildeyken, başka bir yerde eğitimdeyken, hastanedeyken evinize, işyerinize yapılan tebligatı öğrenemediğiniz ve itiraz süresini kaçırdığınız için borcunuz olmayan bir parayı ödemek zorunda kalmanız, sizi adalete isyan ettirebilir.
Son adres önemli...
Tebligatta kural, öncelikle tebligatın kişinin “bilinen en son adres”inde yapılmasıdır. Peki bilinen son adres nasıl tespit edilecek? Tebliğ yapılacak kişi son adresini kendisi bildirmiş olabilir. Tebliğ isteyen taraf ya da ilgililer de tebligat yapılacak kişinin adresini bildirebilirler, mevcut belge ve delillerde karşı tarafın bir adresi yazılı olabilir.
Telefon, elektrik, su faturalarındaki adresler, her hangi bir sözleşmeye yazılı adres, işverene bildirilen adres, bilinen son adres olarak kabul edilebilir. Bunların hepsinde farklı adres yazılı ise hangisi “bilinen son adres” kabul edilecek, bu konuda bir düzenleme yok. İleride sorunlar yaşamamak için bence en sağlamı, masraflı olacak ama, bilinen bu adreslerin hepsine birden tebligat çıkartmak.
Bilinen en son adreste tebligat yapılamazsa, ya da bu adresin tebligata elverişli olmadığı anlaşılırsa, bu sefer muhatabın, kısaltması MERNİS olan ‘adres kayıt sistemi’nde bulunan yerleşim yeri adresi, ikamet adresi “bilinen son adres” olarak kabul edilir ve tebligat son kez bu adreste yapılır. Ayrıca başka adres araştırması yapılmaz.
Tebligat yapılacak kişinin hiçbir adresi tespit edilmezse, son çare olarak ilanen tebliğ yoluna gidilir. İşte gazetelerde bazen okuduğunuz ilanen tebligatlar, adresi meçhul olanlara yapılan tebligatlar.
Yurtdışında olan 15 gün kazanabilir
Artık elektronik çağın gereğine uygun olarak Basın İlan Kurumu aracılığıyla elektronik ortamda da ilan yoluyla tebligat yapılması gerekmektedir ki, kanaatimce dünyanın her yerinden ve her saat ulaşılabilirliği nedeniyle elektronik ortamdaki ilanlar daha efektif sonuç verir.
Tebligat yapılacak kişi adresinden başka yerdeyken, örneğin posta memurunun kişiyi sokakta ya da restaurantta görüp tanıması halinde yapılacak tebligatı kabul zorunluluğu yoktur, adres dışında yapılacak tebligatlar reddedilebilir. Tebligat yapılacak kişi adreste yoksa, aynı konutta oturan kişilerden birisine veya varsa hizmetçiye de tebligat yapılabilir. Örneğin üç arkadaş birlikte bir evde oturuyorlarsa, tebligat birisine yapılınca, muhataba yapılmış sayılır. Hizmetçinin ise sigortalı çalıştırılıp çalıştırılmaması önemli değildir.
Tebligat yapılacak kişi geçici olarak tatilde, seyahatte, hastanede, yurtdışında, olsa bile tebligat yapılır. Ancak böyle bir durumda yurtdışındaki kişinin yurtdışından bir avukata vekalet vermesi vs uzun ve zahmetli, masraflı olacağından, tebligat hemen değil, onbeş gün sonra yapılmış sayılır. Böylece tebligat adresinden geçici ayrılmış olanlara 15 günlük bir süre kazandırılmış olur.
8 Mart 2017 Cumartesi günü, İstanbul Barosu Başkanı Sayın Mehmet Durakoğlu’ndan, diğer meslektaşlarımla birlikte avukatlıkta 25’inci yıl plaketi aldık. Mesleğin başında avukatlık ruhsatı alırken, vatandaşlara hukuki yardımda bulunacağımın ve meslekte neler yaşayacağımı bilmemenin verdiği büyük bir heyecan vardı. Ama 25 yıl bittikten sonra fark ettim ki, artık heyecan değil, sadece avukatlık mesleğinin gururu kalmış.
Adaletin gerçekleşmesi için, doğru ile yanlışı ayırt etmek için, hakimlik ve savcılık hariç, avukat, bilirkişi, öğretim üyesi olarak hukukun bir çok alanında çaba sarf ettim, bilimsel seminerler ve sempozyumlar düzenleyip bilginin toplumla paylaşılmasına aracılık ettim. Bundan sonra da etmeye devam edeceğim. Yeter ki Allah sağlık ve sıhhat versin.
Ya pencereden bakıp kapıyı açmayanlar?
Tebligat yapılacak kişi adresinde sürekli olarak bulunamıyorsa, PTT memuru komşulara, kapıcıya, yöneticiye vs sorarak sebebini ve yeni adresini tespit edemezse, evrak iade edilir.
Tebiğ anında adreste kimse bulunamazsa veya tebligat muhatap tarafından kasten reddedilirse, kapıya kısa bir bilgi içeren ihbarname yapıştırılır, tebligat evrakı muhtara bırakılır. Kapıyı mahsus çocuğa açtırmak, pencereden bakıp kapıyı PTT memuruna açmamak gibi yöntemler de tebligattan kaçmayı sağlamaz.
Şirketlere, dernek ve vakıfların yetkili temsilcilerinin hepsine tebligat yapılmasına gerek yoktur, sadece birine tebligat yeterlidir. Bunlar işyerinde olmayabilir, saklanabilirler, “işyerinde yok” dedirtebilirler. Tebligattan kaçış yok, bu durumda tebligat, nihayetinde, memur veya müstahdeme yapılır.
Elektronik çağı
Bir de elektronik tebligat usulü vardır. Elektronik tebligat ile, ‘adreste yoktum, tebligat küçük çocuğa yapıldı, tatildeydim, yurtdışındaydım, ihbarname kapıya yapıştırıldı, yapıştırılmadı’ gibi iddia ve sorunların tümünü ortadan kaldıracaktır. Çünkü elektronik tebligat muhatabın elektronik posta adresine düştükten 5 gün sonra tebligat yapılmış sayılır. Okunup okunmaması önemli değildir. Anonim, limited ve paylı komandit şirketlere elektronik tebligat yapılmasının zorunlu hale geldiğini belirtelim. Elektronik tebligattan yararlanmak için öncelikle güvenilir elektronik imza ve daha sonra da PTT’den, “kayıtlı elektronik posta” (KEP) adresi alınması gerekmektedir. Bu bilgiler PTT tarafından elektronik tebligat hizmeti alanlar listesine kaydedilir.
Avukatınız varsa, tebligat ona yapılır. ‘Bana neden tebligat yapılmıyor’ diye beklemeyin.
İlk söz son söz olsun:
Davayı karara bağlayan hakim, kendini davayı kaybeden yerine koyduktan sonra rahat uyuyabiliyorsa, karar adildir!