Deprem kuşağında yer alan bir ülkeyiz. Her an deprem olma rizikosu var. İşte bu rizikonun gerçekleşmesi halinde binalarda meydana gelebilecek maddi zararların karşılanmasını teminen yaptırılacak zorunlu deprem sigortasıyla ilgili özel olarak 6305 sayılı Afet Sigortaları Kanunu çıkarılmış. Aslında sadece doğrudan deprem sonucu oluşan hasar değil, deprem nedeniyle ortaya çıkan yangın, infilak, dev dalga (tsunami) ve yer kayması sonucu oluşan maddi zararlar da teminat altına alınıyor.
Zorunlu deprem sigortası teminatını sadece Doğal Afet Sigortaları Kurumu, kısaltılmış adıyla DASK veriyor ve poliçeyi kesiyor. Bugünkü yazımızda, deprem bölgesinde DASK yaptırmış, yenilemiş veya yenileyememiş olan vatandaşlarımızın durumunu esas aldık. Bu konuyu ele almaya devam edeceğiz...
Eksik metrekare beyan edilmişse
DASK poliçesi, konut sahibinin beyanına göre düzenlenir. Konut sahibi konutunu kaç metrekare bildirmişse, ona göre sigorta primi tahsil edilir.
Bazen bilerek veya bilmeyerek olduğundan daha küçük metrekare bildirilir. Örneğin konut brüt 150 metrekare olsa da, 100 metrekare beyan edilir ve DASK poliçesi de ona göre düzenlenir.
Buna sigorta hukukunda eksik sigorta diyoruz. Tam tersi yapılmışsa, küçük konut daha büyük metrekareli olarak beyan edilmişse, buna da aşkın sigorta diyoruz.
Konutun DASK’a beyan edilen metrekaresi daha düşük ise, bu durumda ödenecek tazminat da ödenen prim ile asıl ödenmesi gereken prim oranına göre yapılacaktır. Örneğin 150 metrekare için ödenecek primin üçte ikisi ödendiğinden, 150 metrekare için hesaplanan tazminatın da üçte ikisi ödenecektir.
Aşkın sigorta söz konusuysa, örneğin 100 metrekare olmasına rağmen 150 metrekare bildirilmişse, bu sefer de sadece 100 metrekare için tazminat ödenecek, fakat fazladan tahsil edilen primler de konut sahibine iade edilecektir.
Banka kredisi ile alınan konutlarda bankalar ekspertiz yaptırmakta ve eksperler konutun brüt ve net metrekarelerini bankaya rapor etmektedirler. Banka da aldığı rapordaki metrekareye göre kendisi doğrudan DASK yaptırmaktadır. İşte burada konut sahibinin hiçbir beyanı söz konusu değildir.
Ofis ve büroların durumu nedir?
DASK’ın önceliği, konutlara deprem sigortası teminatı vermektir. Ticarethaneler, mağazalar, dükkanlar DASK kapsamında değildir. Fakat bunlar mesken olarak inşa edilen bir binanın bağımsız bölümlerini oluşturuyorlarsa, onlar için de DASK yaptırılabilir. Örneğin konutunuzu Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamında avukat veya muhasebeci ofisi olarak kiraya vermiş ve bunu DASK yaptırırken bildirmemişseniz, endişelenmeyin, DASK’ınız geçerlidir.
Köydeki konutlar DASK’a tabi değil
Depremin şehirlerdeki yıkımı hakkında bilgi sahibiyiz. Ama kırsal kesim hakkında henüz ayrıntılı bir bilgiye rastlamadık. Köylerdeki konutlar genellikle en fazla iki katlı olsa da, oralarda da yıkım şiddetli olmalı.
DASK sadece Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamındaki bağımsız bölümler, tapuya kayıtlı ve özel mülkiyete tâbi taşınmazlar üzerinde mesken olarak inşa edilmiş binalar, bu binaların içinde yer alan ve ticarethane, büro ve benzeri amaçlarla kullanılan bağımsız bölümler ile doğal afetler nedeniyle devlet tarafından yaptırılan veya sağlanan kredi ile yapılan meskenler için zorunlu.
Köy nüfusuna kayıtlı ve köyde sürekli oturanlarca köy yerleşik alanları ve civarında ve mezralarda yapılan binalar için DASK zorunlu değil ve yapılmıyor. Ancak 2014’te 6360 sayılı Kanun ile beldeler köye ve mahalleye dönüştürülmüştü.
İşte belde iken yapılan DASK, köye dönüştüken sonra kapsam dışına çıkması gerekirken, bu yapılmayıp DASK sürekli yenilenmişse, DASK tarafından konut sahibine karşı aydınlatma yükümlülüğü ihlal edildiğinden, tazminattan sorumlu sayılmıştır.
Deprem yönetmeliğine aykırı mı?
Artık malum olan şudur ve malumun ispatı da gerekmez; deprem öldürmüyor, insanın hatalı, ilgili mevzuata ve projeye aykırı yaptığı, eksik ve çürük malzeme ile inşa ettiği binalar öldürüyor.
Bu sebeple de DASK’ın ilgili mevzuata ve projeye aykırı olarak inşa edilen binaları sigortalamama hakkı bulunuyor. Şimdi yıkılan, hasar gören binalardan alınan numuneler ve deliller incelenerek yapımında bir kusur ve hata bulunup bulunmadığı araştırılacak.
Eminim ki bu binaların hepsi kağıt üzerinde mevzuata ve projelerine uygun inşa edilmiştir. DASK da buna istinaden deprem sigortası teminatı vermiştir. Dolayısıyla mevzuata ve projeye aykırı inşa edildiği için DASK’ın sigorta yapmama hakkı bulunan bir binadaki konut için poliçe düzenlenmişse, hukuken olması gereken DASK’ın konut sahibine tazminatı ödemesi, sonra binanın inşasından sorumlu olana rücu etmesi.