Cumhurbaşkanı Erdoğan, Astana’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile beklenen görüşmesini yaptı.
Görüşme, başarılı bir görüşme oldu, lider açıklamalarından bunu anlayabiliyoruz ama Rus tipi diplomasiden gelen garip mesajlar da oldu.
Mesela Kremlin’in önemli ismi Peskov, Rus devlet kanalına yaptığı açıklamada, Ukrayna savaşının sona erdirilmesi için Türkiye’nin arabuluculuğuna mesafeli yaklaşım sergileyen bir açıklama yaptı.
Rusya Devlet Başkanı, Ukrayna ile müzakerelerin İstanbul’da varılan mutabakat üzerinden gitmesi gerektiğini söyleyip duruyor ama Sözcü Peskov kendi kamuoyuna tek cümlelik bir açıklama yaparak kafa karıştırıyor.
Kommersant Gazetesi’nin Kremlin tarafından sevilen muhabiri, devlet başkanlığı muhabiri Andrey Kolesnikov, Astana’da en çok Erdoğan-Putin görüşmesinin merak edildiğini, iki liderin başarılı geçen görüşmede ticaret hacmini iki katına çıkarmaya karar verdiğini yazdı.
Buraya kadar haber normaldi ama Kremlin muhabiri, araya sorunlu alanları da sıkıştırmayı ihmal etmedi.
Moskova’nın dünyaya açılan penceresi Russia Today’in tavrına da baktım.
Russia Today, Türkiye’nin ABD ve AB yaptırımlarıyla ilgili zorluklarını yazmış, son aylarda ihracatın biraz düştüğünün de altını çizmiş ama habere hâkim olan dil Ankara-Moskova ilişkilerinde fedakârlıkların unutulmadığı ve enerji alanında yeni iş birliktelikleri olacağı üzerine kurulu.
Rus tipi diplomasinin farklı ayakları olduğunu biliyoruz, Moskova’nın terör örgütünün yerel seçim yapma girişimine sessiz kalması Ankara’nın notları arasında yer almasa, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin ile görüşmesinde “Teröristan’a geçit yok” duruşunun altını çizmezdi.
Geldiğimiz noktada Rusya, Suriye Devlet Başkanı Esad’a Ankara ile diyalog konusunda harekete geçmesi konusunda gereken sinyali verdi, enerji ve turizm alanında iş birliği de kuvvetlenerek devam edecek.
Yani yine pozitif gündeme döndük ama Rus tipi diplomasi alışkanlıklarını bırakamadı.
Oysa, Moskova da Ukrayna savaşını bitirmek adına 9-11 Temmuz’da NATO liderleri buluşmasına ağırlık koyabilecek, muhataplarını bir noktaya getirebilecek tecrübeye sahip tek ismin Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu gayet iyi biliyor.
Çocuk hırsızları fırsat peşinde…
Terör ve terörün siyasi ayağı, Suriye’de, Türkiye’ye yönelik eylemlere katılan birkaç yüz kişinin yarattığı karmaşayı kullanmaya kalktılar.
24 Haziran 2024’te Dışişleri Bakanı Blinken’ın da katıldığı bir toplantıda, ABD İnsan Kaçakçılığı 2024 raporunu açıkladı.
Bu raporda, PKK/YPG’nin, çocukları silah altına alması ve istismarına ilişkin dikkat çekici ifadeler yer alıyordu.
Suriye ve Irak’ta 11-15 yaş arası çocukları kaçıran, çocuklarını geri almak için kapılarına giden ailelere saldıran, sadece Arap aşiretlerine değil, kendileriyle aynı çizgide olmayan Kürtlere de her türlü baskıyı uygulayan bir yapının propaganda çabası şaşırtıcı değil.
Sonuçta Ankara-Şam arasındaki diyaloğun kendileri için sonun başlangıcı olacağını gayet iyi biliyorlar.
Limon fiyatı ve enflasyon
Dün sabah markette limonun kilosu 79,95 liradan satılıyordu.
Adana ‘da üretici, Mayer cinsi limonu hasadın başladığı Eylül ayında 4 liradan, Kasım ayındaysa alıcı olmadığından 30 kuruşa satıyordu.
Yıllık 60 bin ton Enterdonat cinsi limon üretilen Muğla’nın Dalaman ve Ortaca ilçelerinde Aralık 2023’de hasadın yüzde 90 kadarı ağaçta kaldı.
Bu fiyat düşüşünün ve ürünün dalda kalmasının sebebi geçen sene verimin fazla olmasıydı.
Bugün oldukça yüksek fiyattan aldığımız limonlar, Nevşehir’deki depolardan çıkan limonlar.
Klasik serbest pazar ekonomisi gerçeği, ürün çoğaldı fiyat düştü, çiftçi limonu dalda bıraktı, ürün azaldı, şimdi fiyatlar uçuyor.
Bu hasatla beraber sorun düzelir mi, çok emin değilim.
Birincisi geçen sene olduğu kadar yüksek bir rekolte beklentisi yok, hatta Mayer cinsi harici limonlarda yüzde 25 verim kaybı var.
Daha kötüsü son 3 yıldır gördüğümüz “limon ağacı kökleme” işi geçen sene zirveye çıktı, bu sene halen devam ediyor.
Yani çiftçi limon yerine başka bir ürüne yöneliyor, bahçedeki ağaçlarını söküyor.
Burada gözden kaçırdığımız bir noktanın altını çizmem lazım.
Limon üreticisi için düşük fiyat kadar büyük bir dert hasat yevmiyesi. Geçen sene bölgesine göre 3 bin liralara kadar yükselmişti yevmiye.
Bu da şaşırtıcı değil, köy nüfusumuz yüzde 6.8’e düştü, üstelik bu nüfusun yaş ortalaması, tarla ve hayvancılık işleri için yüksek.
Limon ile enflasyon arasında ilişki kurmadan önce, limon ile köy nüfusu, limon ile fırsatçılık, limon ile planlı tarım ilişkisini konuşmak lazım.