Kovboy filmlerinden geriye kalan gerçekler
Sayfada gördüğünüz bu fotoğraf 29 Nisan 1973’te çekildi.
ABD’nin kuşatma altındaki Saygon’da bulunan 7 bin vatandaşını ve Güney Korelileri tahliye operasyonundan bir an.
Toplam 21 yıl süren Vietnam Savaşı’nın 10 yılına katıldı ABD.
Bu süre zarfında 7 milyon 78 bin 32 ton bomba attı. İkinci dünya savaşından kat ve kat fazla yani.
18 milyon 2 bin varil portakal gazı kullandı.
4 milyondan fazla insan bu gazdan etkilendi, 500 bin çocuk sakat doğdu.
ABD’nin oluşturduğu kukla Güney Vietnam yönetiminin lideri, Tayvan’a kaçmadan önce eski efendisini suçladı.
***
Kore Savaşı’nda da durum hiç farklı değildir aslında.
Mesela Smith Görev Gücü’nün Osan’da başına gelenler, en utanç verici yenilgilerinden biridir ABD’nin.
Kunuri’de, çoğunluğu ABD askerlerinden oluşan Birleşmiş Millet Görev Gücü’nün katledilmesini Türk Tugayı önlemiştir.
İkinci Dünya Savaşı’nın kahramanı olarak anılan MacArthur, Birlemiş Milletler Kuvvetleri Komutanlığı’ndan Kore Savaşı sırasında azledildi.
***
20 Mart 2003, Saddam’ın olmayan biyolojik silahlarını bahane ederek başlatıldı Irak Savaşı.
18 yılda hayatını kaybeden Iraklı sayısı bile halen net olarak hesaplanamıyor.
122 bin ile 600 bin arası rakamlar telaffuz ediliyor.
Irak’ta sadece 3 üste ABD askeri kaldı, onlar da Iraklı birliklere eğitim veriyor ama saldırılara da hedef oluyorlar.
Irak’ın Güney’i İran’a yakın duran Şii grupların yönetiminde.
Kuzey’de ayrılık için referandum bile yapıldı.
Son ABD askeri Irak’tan çıktığında geride huzur değil karmaşa kalacak...
***
Başkan Bush’un “Ya bizdensin ya onlardan” diye 2001’de başlattığı Afganistan Savaşı’nda da 20 yıl sonra aynı noktaya geldik işte. ABD arkasına bakmadan kaçıyor Afganistan’dan.
Tıpkı Vietnam’da olduğu gibi şerefli bir mağlubiyet için Taliban ile yapılan görüşmeler sonucu değiştirmedi işte.
Başka ülkelerin de nükleer silahları olunca, depolardaki atom bombaları bir işe yaramıyor.
Biz ABD’yi ürettikleri filmler nedeniyle hep kazanan, hep iyi yürekli kurtarıcı zannediyoruz, hepsi o. Yoksa Lakota Siyuları, Kuzey Şayenleri ve Arapahoların birleşmesiyle oluşan Kızılderili kuvvetlerinin ABD’nin en büyüğü 7. Süvari Alayı’nı Little Bighom nehri yakınlarında perişan ettiğinde takvimler Haziran 1876’yı gösteriyordu.
Kızılderililer yiyecek et, giyecek post bulamasınlar diye buffalo sürülerini parayla yok ettirmek vesaire anlatılmaz o filmlerde.
An’lar...
Takvimlerin 15 Ağustos’u gösterdiği farklı yıllardan farklı anlar...
At güzellik yarışması
Erzurum’da Türkiye’nin ilk at güzellik yarışması düzenlenmiş. Bir daha yapıldı mı bilmiyorum ama atların hiç de mutlu olmadıkları belli bu kareden...
Şair cenazesi böyle olur...
Can Yücel, Bodrum’dan son yolculuğuna böyle uğurlarındı. Çok sevdiği Ege’nin koylarından geçerek götürüldü Datça’ya.
En az basılan kitap türünün şiir kitapları olduğu bir ülkede, Can Yücel’i uğurlayan bir iskele dolusu insan. Netse ki mısralarıyla hala aramızda Can Yücel.
Atanmış Başbakan’ın basın toplantısı...
Bülent Ulusu, Deniz Kuvvetleri Komutanı olduğu dönemde 12 Eylül darbesinin hazırlıklarına katıldı. Darbeye iki hafta kala emekli oldu. Ama emeklilik günlerinde darbe hükümetinin başbakanı oldu. Dördüncü basın toplantısından bu gördüğünüz kare.
Haftanın fotoğrafı
Bir hayat kurtarmak, hele de bir çocuğun hayatını kurtarmak kadar kıymetli bir duygu daha yoktur herhalde dünyada.
Kastamonu’da çekildi bu gördüğünüz kare. Selin içerisinden alıp, ters giydiği şapkası, çıplak ayakları, üzerine bol gelen kot montluyla beraber bir postere koysanız sırıtmaz. Yüzünde korku yok, daha çok merakla bakıyor etrafına. Kurtarıcının yüzünde bir gurur. Sırtı dönük ekip liderinin havaya kalkan kolu bir çocuğu kurtarmanın sevincinin özeti. Kastamonu’dan bir an, canımızı yakan ve üst üste gelen haberler arasında bir soluklanma anı işte…
