Demirören görsel, The Guardian’da...

*Güneydoğu’da terörün etkisini en çok hissettirdiği dönemlerde sabah ilk uçakla Diyarbakır’a gelip akşam son uçakla dönen, kısıtlı zamanın büyük kısmını Kaburgacı Selim Amca’da geçirip, Sıtkı Usta’dan hediyelik kadayıf alan, 2-3 yerde fotoğraf çektirip sonra bir hafta boyunca Güneydoğu yazan çok isim gördüm. Bir coğrafyayı, sokağın ne düşündüğünü anlamanın 12-13 saate sığmayacağını gayet iyi biliyorum. Milliyet muhabiri Uğur Yıldırım, Ocak ortasından beri deprem bölgesinde il, il, ilçe, ilçe dolaştı. Dünya tarihinde yok denecek kadar az görülmüş bir felaketin ardından, daha kimseler gitmeden depremzedelerle, bürokratlarla konuştu.

*Şubat’ın hemen başında Çiğdem Yılmaz, depremin ardından ilk kurtarma ekiplerini, ilk yardım malzemelerini götüren askeri kargo uçağına bindi. O günün duygusunu, felaketin merkezine uçanlarla konuştu. Sonra Hatay’ın içerisindeki 2. Hudut Alayı’nı, binaları yıkılmayan ama çatıdan düşen parçalarla 3 şehit veren 8. Komando Tugayı’nı ziyaret etti. İskenderun’a gitti, hem deprem hem de liman yangınıyla uğraşan kahramanlarla konuştu. Sonra Hatay’da kaldı Çiğdem. Konteyner çarşıları, depremzedelerin evlerini ziyaret etti. Milliyet Ankara büromuzdan Hande Atılgan da Sincan’daki İnsani Yardım Tugayı’na gitti, 6 Şubat 2023’te afete müdahale edip, şimdi başka görevlerde olan kahramanlarla konuştu.

*Gülden Çoktan, 3 Şubat’tan itibaren Gaziantep, Kahramanmaraş ve Adıyaman hattında görev yaptı. Yine bölgedeki tüm yerel muhabir arkadaşlarımız depremin vurduğu illerde görev başındaydı. Burada Milliyet Gazetesi adına depremi izleyen iletişim dünyasının yakından tanıdığı Prof. Dr. Nuran Yıldız ve sosyolojiyi bir kez daha medya gündemine sokan isim olan Prof. Dr. Barış Erdoğan’a da bir parantez açmam lazım. Hatay’ı sokak sokak dolaşmakla kalmadılar, sabah 04:17’de Asi Nehri’nin orada Hataylılarla buluştular. Yazdıklarıyla klasik deprem yazılarının ötesine geçtiler. Pınar Aktaş, bu zorlu ve karmaşık sürecin planlanmasında ve işlemesinde büyük çaba gösterdi. Pınar da Hatay’daydı ve yılların tecrübesiyle izlenimlerini yazdı.

*Deprem bölgesinde çalışan foto muhabiri arkadaşlarımız için özel bir bölüm açmak istedim. Uğur Yıldırım, Yavuz Özden ve Ozan Güzelce müthiş bir çalışma disiplini gösterdiler. İki hafta önce Türkiye’de en fazla ödülü olan foto muhabirlerinin Demirören Görsel Medya Servisi olduğunu yazmıştım. Uğur ve Ozan, Türkiye Foto Muhabirleri Derneği’nde düzenlenen yarışmada Milliyet’e 5 ödül bile kazandırdılar. 3 Şubat’ta TBMM çatısı altında yapılan ödül törenine katılmak için deprem bölgesinden dönüp, ödüllerini aldılar ve ertesi sabah tekrar görev yerlerine döndüler.

Arkadaşlarımızın çektiği kareler yurt dışında da ses getirdi. İngiltere’nin en ciddi gazetelerinden The Guardian, “Günün Kareleri” arasında arkadaşlarımızın Hatay’da çektiği bir kareye yer verdi.

*6 Şubat’ta “Hiç Başlamayan Gün” diye 20 sayfalık bir ek çıkardık. Milliyet’in her servisi kendi alanında 6 Şubat’tan bu yana geçen sürede yaşananları derledi ve yazdı. Onur duyulacak bir ek oldu. Bu ekin koordinasyonunu sevgili Menderes Özel yaptı. Aynı anda hem bir gazete hem de bir gazete kadar büyük ek hazırlamak için tüm editör ve sayfa sekreterlerimiz çok uğraştılar. Hepsine huzurlarınızda teşekkür ediyorum.

*Deprem bölgesinden tüm muhabirler, tüm kameralar çekildi ama biz dönmedik. Uğur Yıldırım yine bölgede yine depremzedelerle beraber çalışmaya devam ediyor. Milliyet için deprem bölgesi sadece 6 Şubat’ta 24 saat geçirilecek bir yer olmayacak asla. Sadece depremde değil, her büyük olayda Milliyet’i Milliyet yapan değerler bütünü böyle olmasını gerektiriyor zaten. Herkese sağlıklı bir hafta ve iyi okumalar diliyorum...