Özay Şendir

Özay Şendir

ozay.sendir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Siyaset açma ve kapama kararları alırken bilim insanlarına mı kulak vermeli yoksa vatandaşın sesine mi?

Bu soru sadece bizim ülkemiz için geçerli değil.

Hollanda’da bilim insanlarının tüm itirazlarına rağmen kısmi açılmaya gidildi, restoran ve kafeler açık alanlara müşteri kabul etmeye başladı.

Almanya kimi meslek örgütlerinin itirazlarına rağmen iki doz aşı olanları ve hastalığı geçirenleri yasaklamalardan muaf tutma kararı aldı.

Küresel salgının en ağır darbeyi indirdiği İtalya’da, pazar günü binlerce kişi Inter Milan’ın şampiyonluk kutlamalarına katıldı, siyaset sadece seyretti.

Haberin Devamı

Yani her ülkede her zaman bilim insanlarının dediği hemen olmuyor ama sonuç bilim insanlarının dediğine geliyor.

Türkiye’de bugün bir haftası dolan tam kapatmadan şu ana kadar beklediğimiz sonucu alamadık.

Hasta ve test sayısı göstergesinin sadece bir yüzü.

Yapılan testlerde pozitif çıkan vaka oranının çok daha aşağılara inmesi gerek aslında.

Ya da illerde yüz binde vaka sayısının 10’nun altına inmesi ideal olanı.

Tam kapanma da çare olmadı diyemeyiz, tam kapanma öncesi yaşanan hareketliliğinin sonuçları var halen karşımızda.

Bu yüzden gelecek haftanın verileri hepimiz için çok belirleyici olacak.

Sürecin nasıl gideceğini görmek için vaka sayısına değil, test sayısında pozitif çıkma oranına bakmak gerek.

Yüzde 19’lara kadar çıkan oran şu an yüzde 10’lara kadar indi ama halen bir bu kadar daha yol gitmemiz lazım.

Yoksa tam kapanma mutlaka bir kez daha çıkacaktır karşımıza.

Galatasaray’a üzülen bir Fenerbahçeli

- Bir Fenerbahçeli olarak, Ali Uras’ın Başkan olduğu dönemde Galatasaray’ın yüzme şubesinin lisanslı sporcusuydum.

O zamanlar Fenerbahçe’nin yüzme havuzu da yoktu, yüzme şubesi de.

Kalamış Tesisleri şampiyonluklar yuvasıydı o zaman, kürek, yelken, su topu, başka yerlere gitmezdi kupalar.

İmrenirdim bir Fenerbahçeli olarak.

- O zamanlar Fenerbahçe kongrelerinde gruplar arası kavgalar çıkardı, Galatasaray’da böyle işler olmazdı.

1999 yılında Pendikspor’a elendiğimiz için değil, o maçın ardından kaptanımıza kendi tesislerimizin içinde dayak atıldığı için utanmış, Galatasaray da alt ligdeki takımlara elenmiş ama kaptanları tesiste dayak yememişti diye düşünmüştüm.

Haberin Devamı

- Zaman akıp geçti...

Mesela Ümraniyespor da eledi Fenerbahçe’yi ama kimse tesislerde kaptanımızı dövmedi.

Galatasaray’da yüzdüğüm dönemde havuzu olmayan Fenerbahçe, kadınlar şampiyonluk sayısında Galatasaray’dan 7 fazla şampiyonluğa sahip, onlarca yıllık farka rağmen sadece 2 şampiyonluk farkı kalmış.

Atletizm, masa tenisi, boks, yelken, kürek gibi amatör branşlarda olimpiyat vizesi alanlar hep Fenerbahçeli sporcular.

Mustafa Cengiz, Galatasaray Başkanı olduğundan beri futbol dışında en çok amatör şubeler kapanacak mı sorusuna yanıt verdi.

- Köprünün altından akan sular dedim ya, Yılmaz Özüak, benim de hocamdı, 57 yılını verdi Galatasaray’a.

Başkan Adnan Polat, Yılmaz Hoca’nın ayrılık töreni yerine adını hatırlamadığımız bir futbolcunun imza törenine gitmişti.

Galatarasay’da sadece doğru kulaç atıp, dolfin vurmayı değil, eleştiri ve öz eleştiri kültürünü de öğretmişlerdi bize.

Haberin Devamı

Babamın da üyesi olduğu Galatasaray Divan’ı bunun için var diye bilirdim.

Mustafa Cengiz’in katılmadıklarını geçtim, Divan Kurulu Başkanı tarafından “sanal düşmanlar yaratıp, genel kurulu yok saymakla” itham edilen ilk Başkan olmuştu, şimdi de ha bire seçim erteleyen Başkan oldu.

- Galatasaray krize girerse, Fenerbahçe için yerinde saymak bile başarı haline gelir, hiç istemem bunu.

Sırf bu yüzden Mustafa Cengiz’in alacağı kararlar bu saatten sonra sadece Galatasaray’ı değil Fenerbahçe’yi de ilgilendirir hale geldi.

Umarım Galatasaray bu yönetim krizini hemen atlatır da Fenerbahçe de rehavete kapılmaz.

Bayramdan sonra da kapanır mıyız

Bu çok fazla ama...

73 yaşında bir adam 71 yaşındaki eşini boğazını keserek öldürdü Türkiye’de.

Gerekçe ne bilmiyorum, doğrusu çok da ilgilenmiyorum.

73 yaşında bir insan hayatının son dönemini rahat ve huzurlu geçirmenin hayalini kurar diye bilir, düşünürdük. Meğer hiç de öyle değilmiş...