Ali Sinan Kaya; 22 yaşında, alanında dünyanın en iyi üniversitesi MIT’de yüzde 100 bursla Bilgisayar Mühendisliği ve Ekonomi Bölümü’nde okuyor.
Denizcan Eren; 28 yaşında. Fransa’da Nice Konservatuvarı’nda Sibel Pensel’in flüt sınıfından mezun. 2018 yılında Berlin Filarmoni Orkestrası Karajan Akademi’ye seçildi. Berlin Hanns Esiler Müzik Yüksekokulu’nda yüksek lisans yapıyor.
Merve Tuncel; 15 yaşında. 1500 metre serbestte 2013 yılından beri kırılamayan dünya rekorunu kırdı.
Halil İbrahim Yıldırım; 15 yaşında ve hep öyle kalacak. 15 Temmuz gecesi Bayrampaşa’da darbecilerin açtığı ateş sonucu şehit oldu.
Bu saydığım dört isme dair haberlerin tamamı, genç bir kadının aldığı aylık nafaka rakamı kadar haber olmadı.
Bu dört genç akranları için rol model olmadı.
Bu dört isim bize yabancı; bir televizyon yarışmasında ünlenip, ayna karşısında şuh pozlar vererek kariyerlerine devam eden isimler tanıdık.
19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun...
Umarım bugün Mustafa Kemal Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi üzerine durup düşünecek zamanımız olur.
Türkiye’nin beklediği binde 2
Bir ülkenin koronavirüs salgınını kontrol altına alıp alamadığının tek bir göstergesi var.
En az iki hafta boyunca pozitif çıkan vaka sayısının, yapılan test sayısının yüzde 5’ini geçmemesi.
Bu Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği bir kriter ve belirlenmiş başka bir kriter de yok.
O yüzden de “Vaka sayısı düşük çıksın diye az test yapılıyor” iddiası tam olarak yerine oturmuyor.
Eğer sonuçları manipüle edecekseniz, negatif olduğunu bildiğiniz binlerce kişiye her gün test yapıp, test sayısı-pozitif vaka oranını aşağıya düşürürsünüz.
Tamam, bu topraklarda komplo teorileri her zaman iş yapar ama komplo teorisi üretmek için önce doğru bilgiyle yola çıkmak gerekir.
Türkiye’de son bir haftadır test-pozitif vaka oranı yüzde 5-5.2 seviyelerinde seyrediyor.
İhtiyacımız olan oran binde 2 ama o binde 2 çok önemli.
Beklediğimiz turistlerin gelmesi de spor organizasyonlarının yapılabilmesi de bu oranı korumamıza bağlı.
Bugün halen maske-temizlik-mesafe kurallarına uymayanlar sadece sağlığımızı tehlikeye atmakla kalmıyor, ofiste kullandığımız bilgisayardan, fiyatı dolar kuruyla şekillenen akaryakıt ürünleri dâhil ekonomik olarak da bize zarar veriyorlar.
Onlar yüzünden hepimize ve ülkeye yazık oluyor.
Test kazığına bak sen...
Avrupa’da seyahatlerde kullanılan PCR testi ve sonuç belgesi fiyatları inanılmaz.
İsveç’te 300, Finlandiya’da 200 euro para alıyorlar insanlardan.
Test fiyatları İspanya’da 120, Belçika ve Hollanda’da 65 euro’dan başlıyor.
Küresel salgının ilk döneminde Türkiye’de de test ücretinin suyunu çıkaranlar olmuştu.
Avrupa’da gelir seviyesi yüzünden çok konuşulmuyor bu mesele ama insan, acaba bizimle aynı testleri mi kullanıyorlar diye merak da ediyor hani...
Gönlüm Altınordu’dan yana
Süper Lig’e çıkacak son takımı belirlemek için dört kulüp rekabet halinde.
Mustafa Hoca’yı çok severim, Altay Milli Mücadele döneminin takımı benim için.
Samsunspor ve İstanbulspor’un mücadelesinin de farkındayım.
Fakat tüm bunlara rağmen gönlüm Altınordu’da.
Altyapıya ve futbolcu olmak isteyen gençlerin eğitimine de en az futbol kadar önem verdikleri için yaptım bu tercihi.
Yolları açık olsun...