Türkiye’ye karşı Axel Springer lobisi...

31 Ocak 2024

Axel Springer adı size bir anlam ifade etmeyebilir, Bild ve Die Welt ile Almanya gazete pazarının dörtte birini elinde tutan grup onlar.

Türkiye düşmanlığıyla bilinen bu iki gazete yine son dönemde gemi azıya aldı.

Hamas militanlarına terörist demediği için BBC ile kavgaya giren bu grup, son dönemde Bild üzerinden yine Türkiye’ye saldırıyor.

Üstelik bunu Almanya’daki çifte vatandaşlık meselesi üzerinden yapıyor.

Bunun nedenlerini uzun uzadıya irdelemeye gerek yok, yayın ikeleri arasında İsrail’in ve dünya üzerindeki Yahudilerin çıkarlarının korunmasını öncelik olarak belirlemiş bir grup onlar.

Türkiye, İsrail’i eleştirdikçe, ses, Axel Springer grubundan geliyor.

Bu ahlak sorunlu düşmanlığı görmesi gereken aslında Alman Hükümeti ama kamuoyu desteği yerlerde sürünen bir Başbakan, ana muhalefeti aşırı sağın eline geçmiş bir siyasi partiler bütünü, bu gerçeği görebilir mi, hiç emin değilim…

Texit, Vexit, Calexit

Yazının Devamı

Milliyet’te heyecanlı günler...

29 Ocak 2024

* Sosyal medyanın hayatımızda yol açtığı en büyük değişikliklerden birisi de “Okumak” fiilinin “Bakmak” fiiliyle eş anlamlı hale gelmesi oldu.

Global bir yanlışla kavga etmek yerine buna uygun bir gazete yapmak için haftalardır uğraşıyoruz. Görsel Yönetmenimiz Ersoy Diyar, ekibiyle birlikte bu ağır süreçte önemli sorumluluklar aldı. Günümüzün tüketim trendleriyle, Milliyet okurunun beklentilerini aynı potada eritmek adına onlarca örnek hazırladı. Sonuçta, çağımızın gerekliliklerine uygun yeni bir Milliyet için artık son 6 gündeyiz. Başta Ersoy Diyar olmak üzere süreçte emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

* Sadece yeni bir görünümle yetinmedik, son bir yılda gazetemizin okur hattına gelen talep ve yorumları da masaya yatırdık. Gördük ki insanlar, İstanbul odaklı medya anlayışından çok da mutlu değiller. Türkiye’nin her köşesine ulaşan bir gazete olarak yeni bir düzene geçiyoruz. Artık Türkiye’nin her bölgesindeki matbaalarımıza farklı

Yazının Devamı

ABD ve Fransa’dan ‘nefret’ edip, Almanya’yı ıskalamak…

28 Ocak 2024

Türkiye-Almanya ilişkilerine “Osman Gazi Köprüsü açıldı, Merkel çıldırdı”, “Almanya bizi kıskanıyor” gibi söylemlerle bakmadım hiç.

Buna karşın Almanya’nın Türkiye siyasetini “insan hakları” ve “hukukun üstünlüğü” ilkesine dayandırmadığının da farkındayım.

Cümle iddialı, içini doldurayım:

Almanya çatışma bölgelerine silah yollamamak, satmamak gibi bir ilkesi olduğunu iddia ediyor.

Stockholm Barış Anlaşmaları Enstitüsü’ne göre, 2021’de, Libya ve Yemen’deki çatışmalara taraf olan Mısır’a 4,35 milyar Euro tutarında silah sattılar.

Bitti mi derseniz bitmedi elbette:

Almanya, Yemen Savaşı’na askeri müdahalede bulunan Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne de aynı dönemde silah sattı.

Yani Berlin iddia ettiği gibi bir ilke üzerinden hareket etmiyor, aksine Rusya’dan enerji ithal edemediği zamanlarda, Başbakan Scholz koşa koşa Suudi Arabistan’a gidip, silah ambargosu falan yok, dükkân sizin ne isterseniz verelim siyaseti yürütüyor.

Yazının Devamı

Sakıncalı ‘müttefiklerimiz’

26 Ocak 2024

Türk halkı olarak uluslararası ilişkilere maalesef halen duygusal bakıyoruz. Soğuk Savaş döneminde NATO’ya sağladığımız güvenliğin,1953’te Kore’de ABD için şehitler vermiş olmamızın Washington’da bir karşılığı yok. 

Uluslararası ilişkiler doğası gereği karşılıklı çıkarlara dayanır.  

ABD, çıkarlarının baltalandığı yerleri unutmaz, o yüzden Irak tezkeresini reddettiğimizi hiç unutmayacaklar. 

Biz de Çekiç Güç’ün terör örgütüne yardımını unutmuyoruz. O yardımı unutmadığımız ve ABD’nin bölgedeki niyetlerini bildiğimiz için Suriye sınırımızda oluşturmaya çalıştıkları terör kuşağına izin vermedik, askeri harekatlarla o planı boşa çıkardık. 

Türkiye, İsveç’te anayasa değişikliği sağladı, muhalefetinden çok korktuğu için attığı adımları tam açıklayamayan İsveç Hükümeti’nin terör örgütlerine karşı önlemler almasını sağladı. Aldıklarımızı yeterli görünce de İsveç’in  

NATO üyeliği onaylandı. 

Yan

Yazının Devamı

Başak Demirtaş, tavşan aday adayı mı?

24 Ocak 2024

Ekrem İmamoğlu’nun seçimlere girerken görmek istediği tablo, İYİ Parti ve DEM’in aday çıkarmayıp, kendisini desteklediği tabloydu.

Önce İYİ Parti, CHP ile yollarını ayırdı.

Ne Genel Merkez
ne de İmamoğlu cephesi bu ayrılığı fazla önemsemedi, taban ittifak yapar oylar yine CHP’ye gelir diye düşündüler.

Daha sonra CHP ile DEM Parti arasında görüşmeler başladı.

DEM’in İstanbul’da, Esenyurt, Sultanbeyli ve Adalar ilçelerinden ikisini istediği bilgisi kulislere yansıdı.

Bu kulis bilgisini kimse doğrulamadı, kimse yalanlamadı.

Henüz somut bir anlaşmaya varılamadığı belli ve Ekrem İmamoğlu için en kötü senaryo, Başak Demirtaş’ın aday adaylığı.

Yazının Devamı

İki partili Türkiye’yi kimler istiyor…

21 Ocak 2024

Türkiye’de sol-sosyal demokrat görüşün en büyük endişesi demokratik yarışın iki partili hale gelmesi olmuştu.

Sağ partilere giden oylar her zaman daha fazla olduğu için böyle bir senaryoda, sol görüşün asla iktidar olamayacağından  endişe edilirdi.

Gariptir, bir zamanlar bu endişeyi dile getirenler bugün sistemi iki partiye indirmeye çalışıyorlar.

İYİ Partili isimler, televizyon programlarında 1 Nisan sabahı, AK Parti, İstanbul, Ankara, İzmir’i alırsa diye başlayan sorulara muhatap oldular.

Siyasi partiler seçimlere girmek için kurulurlar, zaman zaman ittifak ve iş birlikleri gündeme gelebilir elbette ama bu ittifaka girmiyorsan seçime neden giriyorsun gibi bir sorgulamaya dönüşmemeli.

O sorgulama başlarsa ortaya bir başka demokrasi ayıbı çıkar.

Demokratik sistemlerde siyasi partilere yetkiyi seçmen verir. Mayıs’taki seçimlerde gördük ki, ittifak diye, halk desteği yüzde değil binde diye ifade edilen partiler kurulan masada eşit yetki aldılar, bindelik bir parti istemiyor diye İstanbul Sözleşmesi’ne dönüş

Yazının Devamı

ABD’nin Karadeniz planı: kod 420

19 Ocak 2024

- Geçen sene 26 Mart’ta İstanbul kıyılarında başıboş bir Sovyet dönemi mayını bulundu.

Korktuk ama şaşırmadık, sonuçta Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle Karadeniz’de 420 mayın olduğunu biliyorduk.

Biz işin bu kısmıyla alakadar olduk ama uzmanlar başka şeylere baktılar.

Birincisi mayınların bağlı oldukları zincirlerden kopma ihtimali yok denecek kadar azdı.

İkincisi, İTÜ’nün hazırladığı akıntı haritalarına göre mayınların Boğaz sularından önce Romanya ve Bulgaristan kara sularında görülmesi gerekiyordu. Üçüncü ama en mide bulandırıcı nokta da, 18 Mart’ta koptuğu söylenen mayınların 8 günde 360 deniz mili mesafeyi kat etmesi neredeyse imkansız gibi bir durum. Bu bilgiler aklımızın bir köşesinde dursun.

- ABD’nin 2024 yılı savunma bütçesine hepimiz YPG terörüne ne destek veriliyor diye baktık ama bir başka nokta dikkatlerden kaçtı. Washington tarihinde ilk kez savunma bütçesinde Karadeniz Stratejisi diye bir tanımlama kullandı.

Strateji dedikleri şeyin içini bölgede güvenliği arttırma, enerji güvenliği ve ekonomik kal

Yazının Devamı

Avcı Taburları-Hareket Ordusu- 31 Mart seçimleri...

17 Ocak 2024

Siyaseten bölünmüş bir toplumun başına neler geldiğine dair ders alınacak örnekler var hayatımızda.

Mesela İsrail...

İsrail, yıllar içinde nüfus artışıyla, oy oranı yüzde 12’lere ulaşmış Ultra Ortodoks Yahudi partilerin esiri olmuş durumda.

Tek başına hükümet olamayan merkez sağ partilerin liderleri bu grupların her istediğini kabul ederek ülke yönetimine geliyorlar.

Netanyahu, içine battığı yolsuzluk çamurundan ve yargı kıskacından kurtulmak adına Ultra Ortodokslara her tavizi verdi, toplumu karpuz gibi ikiye böldü, tüm yaz ülke meydanlarında eylemler yapıldı, ülkenin pilotları başbakanı yurt dışına taşımayı reddettiler, BBC haberlerine göre Mossad’a danışmanlık yapan emekli ajanlar görevlerinden istifa ettiler, zamanını dolduranlar emeklilik dilekçelerini verdiler.

Bölünmüş İsrail, aldığı çok sayıda istihbarata rağmen Hamas’ın göz göre göre gelen 7 Ekim saldırısını engelleyemedi.

Şu an savaştalar ama her kabine ve savaş kabinesi toplantısında büyük kavgalar yaşanıyor.

Ultra Ortodoks Yahudi partilerden gelen baka

Yazının Devamı