- Hiç olmaması gerekeni becerdik, Kaan’ı da siyaset malzemesi yaptık. Uçağın kamuoyu karşısına çıktığı gün “Vleda sapı” diye dalga geçilen noktayla başlayayım: Tüm dünyadaki savaş uçaklarında kokpite önemli bir isim oturacağında alınan bir önlem bizim dalga geçtiğimiz. Hidrolik çubuk olarak bilinen “Canopy rod”’un, F-16 versiyonunun resmini sayfaya koyuyorum. Konuyu siyasileştirenler havacılık konusunda çok fazla bilgiye sahip değiller ama Kaan’ın kanopisini konuşacaksak Kaan’ın kanopisi rüzgar doğrultusuna göre konumlanmış, F-16 gibi uçaklarda kanopi rüzgara göre ters istikamettedir. Biraz araştıran bu tasarımın uçağa sağladığı faydalar konusunda bilgi sahibi olabilir.
- Önce “Yerli Uçak” söz konusu olduğunda hep gündeme gelen Kayseri Uçak Fabrikası meselesine değinmem lazım. Kayseri’deki uçak fabrikası Türkiye için elbette çok önemliydi ve mutlaka çalışmalar devam etmeliydi, burada bir sorun yok. Sorun, Kayseri’de yüzde 100
Ali Özkan, 1940 yılında ailesinin 5. çocuğu olarak Kasımpaşa’da doğdu.
Babası Kasımpaşa Karakolu’nun amiriydi. Çocukluğu Anadolu’nun çeşitli şehirlerinde geçti, babası emekli olduğunda eski semtine döndü, Kasımpaşa’da futbol oynadı, milli takıma seçildi, iki ayrı üniversiteye giden Türkiye’deki tek milli futbolcu oldu. İş yaşamında personel yöneticisiydi, Per-Yön’ün beş kurucusundan biri oldu, 1980’de 40 yaşında emekli oldu. Çalışmaktan hiç vazgeçmedi, geçen salı öğleden sonrasına kadar hep çalıştı.
O salı günü saat 16:20 sularında beyninin sol tarafına pıhtı attı, vücudunun sağ tarafı çalışmaz hale geldi. 112’den gelen ambulans Okmeydanı Cemil Taşcıoğlu Hastanesi’ne götürdü onu, tomografisi çekildi, teşhis kondu.
Genç bir doktor, aileye altın saatler diye tanımlanan ilk 6 saat içerisinde olduklarını, eğer hastanın şartları uygun çıkarsa, girişimsel radyoloji uygulamasıyla pıhtının açılabileceğini söyledi.
Riskleri olan ama başarılı olması
*Londra’da Heathrow Havalimanı’na gidenler gayet iyi bilir, eğer pasaport kontrolünde Hint asıllı bir İngiliz görevliyle karşılaşırsanız, vizeniz olmasına rağmen oldukça sert bir sorgulamaya tabi tutulursunuz. Milliyet, inanç ya da siyaset fark etmiyor, sonradan olanlar, doğuştan olanlara karşı hep bir eziklik duyar ve hep onlara yaranma çabası içinde olurlar.
*Geçen hafta Kathimerini’ye verdiği röportajda Yunanistan Savunma Bakanı Dendias ile aynı çizgide buluştuğunu söylediğim PASOK Milletvekili İlhan Ahmet vardı. Bu kişiden uzun bir mesaj aldım. Mesaj özetle “Kathimeri’niye verdiğim röportajda Dendias adı geçmiyor” diyor. Birisiyle “Aynı çizgide buluşmak” için adını anmanıza gerek yok zaten. Dendias ile Ahmet İlhan Türkiye’ye hep şüpheyle bakmak, hep bir komplo teorisi kurmak konusunda aynı çizgide buluşuyorlar.
*Yazdıklarımı ispat ederek ilerleyeyim: Yunanistan için bağımsızlık mücadelesi 1821’de Osmanlı’ya karşı Mora Ayaklanması’yla başlar. Kimi kaynaklar 20 bin civarında kişinin
Zeytin üretiminde küresel iklim değişikliğinin sonucu, zeytinyağı fiyatlarında yaşanan global artış oldu.
Masa başında hepimizin aklına gelen ilk çözüm, daha fazla zeytin ağacı dikmek oldu.
Oysa bizim sorunumuz bir ağaçtan aldığımız verimin düşük olması.
Türkiye’de tek bir ağaçtan ortalama 10-12 kilogram zeytin hasadı yapılabiliyor, buna karşın Yunanistan’da tek bir ağaç 20 kg meyve veriyor.
Budamadan başlayarak, toprak ve yaprak analizine kadar o kadar eksiğimiz var ki zeytincilikte.
Bugün zeytin fidesi dikmeye başlasak sonucunu en erken 5 yıl sonra alırız ama bilinçli tarım yapsak 2 yılda iş başka yere gidecek.
Zeytin tek örnek değil, ağaç başı verimde gidecek çok yolumuz var…
★ ★ ★
■Dünya askeri havacılık tarihinde mümtaz bir yerimiz var. İlk savaş uçağı 1911 Trablusgarp Savaşı’nda İtalyanlar tarafından Osmanlı ordusuna karşı kullanıldı. Çanakkale Savaşı’nda hem biz hem de İtilaf Devletleri istihbarat amaçlı uçuşlar yaptılar. 1918’deki Suriye cephesi mağlubiyetine İngiliz uçakları neden oldu. Sakarya Savaşı sırasında bizim iki eski, Yunanlıların 18 uçağı vardı. Atatürk, Büyük Taarruz öncesi, Fransızlar ve İtalyanlardan 31 adet uçak aldı. Bu uçaklar özellikle istihbarat anlamında çok işimize yaradı. Atatürk 1 Kasım 1924’te TBMM’yi açış konuşmasında “Hava Kuvvetleri’ne Yüce Meclis’in özellikle ilgisini ve dikkatini çekmek isterim” cümlesini kurdu. Neredeyse bir asır sonra Kaan ilk uçuşunu yaptı. Ne acı ki, Mustafa Kemal Atatürk’ün adını ağzından düşürmeyenler, birinci sayfalarında haber yapmadılar bu ilk uçuşu. İktidara muhalif olmakla, Türkiye’ye muhalif olmak arasında çok kalın bir çizgi vardır,
19 litrellik bir damacana su düşünün.
Birisi, o suya haberimiz olmadan iki damla idrar karıştırsa, suyu içer ve bir şey anlamayız.
Buna karşın o damacanaya gözümüzün önünde iki damla idrar karıştılırsa o suyu içmeyi midemiz kaldırmaz.
Bir süredir Türk-Yunan ilişkilerinde yaşanan normalleşmeyi temiz su olarak düşünüp devam edelim.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Mayıs’ta Türkiye’yi ziyaret edecek olan Yunanistan Başbakanı Miçotakis, bu sürecin arkasında duruyor, suyun zehirlenmesine izin vermiyorlar.
Buna karşın Yunanistan’ın Başbakanı olma hayalini gerçekleştirmek için Dışişleri Bakanlığı dönemini sonuna kadar Türkiye düşmanlığı yaparak geçiren şimdiki zamanın Milli Savunma Bakanı Dendias, o suyu kirletmeye çalışıyor.
***
Yunanistan Başbakanı Miçotakis, akıllı bir adam, Dendias’ı Dışişleri Bakanlığı’ndan Yunanistan’dan çok kendi siyasi hedefleri için çalıştığını fark ettiği için aldı ve siyasi muhataplık konusunda çok alan bulamayacağı Savunm
Monarşi dahil dünyadaki tüm sistemlerde zaten bir hükümet var.
Demokrasinin sağlıklı işlemesinde fark yaratan unsur, başta ana muhalefet olmak üzere muhalefet partileridir.
Ana muhalefet partisi kuvvetli olursa olası bir hükümet krizi, rejim krizine dönmez, sorun kolaylıkla aşılır.
Sadece bu değil, ana muhalefet partisi aynı zamanda insanların demokratik rejime bağlılığı açısından önemlidir.
Partisi seçimlerde durmadan başarısız olan insanlar zaman içerisinde önce sandığa gitmekten vazgeçer, ardından demokratik rejime inancını kaybeder ve fikri iktidara gelebilsin diye demokrasi dışı yollara sapmak isteyenlerin etkisine açık hale gelir.
15 Temmuz gecesi Bağdat Caddesi’nden geçen tankları alkışlayabilen ruh hali, umutsuzluğu kronik hale gelmiş seçmen grubudur. Bu açıdan baktığımızda CHP’nin mutlaka yapması gerekenler var.
İlk yapılması gereken de “iktidar zamanla yıpranır, sıra nasıl olsa bana gelir” kolaycılığından çıkıp, başta ulusal güvenlik olmak üzere temel konularda halka güven vermek olmalı.
MS 2024, musluktan su içme lük
1 Amerikan doları 3,6 İsrail şekeli ediyor.
1 kilogram patates 15 şekel yani 4,16 dolar yani 128,5 lira.
Mercimeğin kilosu 55 şekel yani 15,2 dolar yani 471,16 lira.
Beyaz un bulmak çok zor, bulursanız kilosu 70 şekel yani 19,4 dolar yani 599,66 lira.
Tavuk ve domates bulunamadığı için fiyatı yok.
Zor bulunanlardan 400 gramlık bir paket makarna 25 şekel yani 6,94 dolar yani 214,16 lira.
Pirincin kilosu 40 şekel yani 11,11 dolar yani 342,66 lira.