Bu yaz saçlarda öne çıkan trendler neler diye merak ediyor musunuz? Modeller öylesine çeşitli ki, herkes kendine en uygun en uygun olanı bulmakta zorlanmayacak. Geçtiğimiz yılın öne çıkan doğal dalgalar ve klasik saç kesimlerinin yanı sıra atkuyruğu, topuz ve benzeri modellere 2023 yazında hangi yeni saç trendlerinin eklendiğini saç tasarımcısı Şenol Zeytinoğlu aracılığıyla öğrendik…
1- Mikro Bob’lar
Saçlarda modaya uygun bir bob kesimi olmadan hiçbir sezon tamamlanmış sayılmaz. 2023 yazında, klasik saç kesiminin bu en kısa versiyonu öne çıkıyor. Mikro bob'u bu kadar özel yapan şey ise kesiminin kulağın hemen altında hatta kulağın ortasında bitmesi. Bu saç modeli kakülle birleştiğinde rahat bir ‘Fransız Bob’ tarzına dönüşebilir. Bununla birlikte 2023 yazının en popüler stilinin küt ve tek uzunluktaki modeller olduğunu söyleyebiliriz. Mikro bob saç kesimlerine Prabal, Fendi, Marco Rambaldi ve Jason Wu gibi tasarımcıların yeni sezon koleksiyonlarında bolca yer verdiğini de belirtelim.
2- Geriye
‘Agartha Tünelleri’, yazar Erkan Erten’in binlerce yıllık Bizans rivayetlerinin gerçeklikle örtüştüğü, yaşanmış hikayelerin yer aldığı araştırmalarla kaleme aldığı yarı kurgu bir roman. Erten’in “Herhangi bir dijital platformda dizi ya da film yapılmasını çok istiyorum. Türkiye birçok medeniyetin doğduğu, kutsal efsane ve emanetlerin bulunduğu topraklar üzerinde. Eminim Dünya’da çok ses getirebilecek ve turizme katkı sağlayacak bir proje olur” dediği kitabıyla ilgili sohbet ettik.
‘Agartha Tünelleri’ni yazma fikri nasıl oluştu?
90’lı yıllarda Agartha ile ilgili bir makale okumuştum ve ilgimi çok çekmişti. Sonrasında okul kütüphanesinde okuduğum bir kitapta ‘Agartha’ya Yolculuk adlı bir bölüme denk geldim. O günden 2022 yılına kadar konu üzerinde derin araştırmalar yapmaya başladım. Şu anda yeryüzünde bulunan okyanusların toplamından daha fazlası yer altında bulunuyor. Ayrıca yerkürenin çekirdek ısısı, güneşin ısısından 2000 derece daha fazla. Birçok şartın bir
Gazeteci Özlem Bay ikinci kitabı ’Gözyaşların Ne Renk?’le, okuyucularını yaşanmış insan hikayeleriyle buluşturuyor. Roman, 30’lu yılların Karadeniz’inde bir şehirde dünyaya gelen Kazım’ın hayatıyla başlıyor, birbiriyle bağlantılı insanların maceralarıyla devam ediyor. Hepsinin ortak yönü ise hayata karşı güçlü ve sağlam durmaları… Özlem Bay’la yeni kitabını konuştuk. Bu arada Bay’ın 3. kitabının da yolda olduğunu öğrendik.
Sizi gazeteci ve köşe yazarı olarak tanıyoruz, ilk çocuk kitabınız ‘İçimdeki Çocuktan Masallar’ da geçtiğimiz yıl yayımlanmıştı, şimdiyse yetişkinler için ilk romanınız ‘Gözyaşların Ne Renk?’ okurla buluştu. Bu romanı kaleme alma fikri nasıl ortaya çıktı, yazım sürecini sizden dinlemek isteriz.
Evet, 22 yıllık gazeteciyim. Hep ekonomi basınında çalıştım ve çalışmaya da devam ediyorum. Kitap yazma serüvenim ise pandemide başladı. Çocuk kitabımın ardından romanım için ufak ufak yazmaya başlamıştım. Ancak hayatımdaki üzücü bir gelişme bu
Bugünlerde adından sıkça söz ettiren Kubilay Tunçer’i, aslında onlarca yıldır izleyicileri büyüleyen oyunculuğu ve kalabalıkları kendine çeken illüzyonlarıyla zaten tanıyoruz. Kendisiyle oyunculuk ve sihirbazlık hakkında konuştuk. Ayrıca kısa bir süre önce dijital platformlarda yayına giren ve farklı iki karakterle karşımıza çıktığı ‘Sıcak Kafa’ dizisi ve ‘Yılbaşı Gecesi’ filmi hakkında ve bundan sonraki planlarından da bahsetti. Oyunculuğu kadar sahne sihirbazlığıyla da tanıdığımız sanatçının meğer başka birçok marifeti de varmış...
- Kubilay Bey, bu kadar çok işi yapmaya enerjiniz nasıl yetiyor?
Aslında işler art arda yayınlandığında aralıksız çaılışyormuşuz gibi bir izlenim oluşuyor. Halbuki bazen bir, bir buçuk yıl aralıkla çekilen işler oluyor bunlar. Ama ben yine de kendimi meşgul tutmayı seviyorum. Daha doğrusu çalışmaktan başka bir şey bilmiyorum. Benim enerjim çalışmaktan geliyor.
- ‘Odadaki Sihirbaz’ adında bir de sihir gösteriniz var yanılmıyorsam...
Evet. ‘Odadaki Sihirbaz’ bir aile şovu.
Yumuşak ses tonuyla bağırmadan söylediği şarkılarla kısa sürede müzikseverlerin gönlüne taht kuran Gözde Sucu’nun müzik serüveni, Sezen Aksu’nun kendisine verdiği iki şarkı ile uzun bir yolculuğa dönüştü. Üçüncü şarkısı ‘Amin’ dijital müzik platformlarında yerini almışken, biz de Sucu ile müzik hayatını konuştuk.
- Şarkı söyleme öykünüz nasıl başladı, hikayesini şarkı yapma sürecine kadar anlatır mısınız?
Çok klasik bir söylem ama ben de çocukluğumdan beri hep şarkı söyleyerek büyüdüm. Ablam konservatuar da okuyordu, ben de girmek istemiştim ancak sınavları maalesef kazanamadım.
Aradan yıllar geçmiş olmasına rağmen yüreğimin bir kenarında müzik aşkı hep vardı, hani denir ya… ‘’her şeyin bir vakti vardır’’ demek ki o zaman vakti değilmiş. Geçen yıl artık müzik yapma isteğimle birlikte şan dersi arayışına girdim. Ne mutlu ki bana Süheyla Yengi hocam ile yollarımız kesişti. Kızımla birlikte şan eğitimim almaya başladık ve bir yılsonunda
KBB Boyun Cerrahi Uzmanı Dr. Seçil Uçar doktorluk mesleğinin yanı sıra aynı zamanda Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde Resim Heykel Bölümü’nde Yüksek Lisans yapmış. Şimdilerde yüz estetiği ve yüz tasarımı üzerine cerrahi ve medikal tedaviler üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. Kendisiyle son dönemin öne çıkan estetik uygulamalarından ip askılama yönteminin detaylarını konuştuk.
- İp askılama yöntemi tam olarak nedir?
Yaşlanma ile birlikte yerçekimi etkisi ile cilt altındaki yüzeysel yağ pedlerinde aşağı doğru sarkma olur. İp askı uygulaması ile aşağı sarkmış bu yağ pedlerini, eski yerine getiririz ve bunu kafa içindeki sağlam fasya dediğimiz dokulara askılayarak yaparız.
- Bu yöntem kimler için uygun?
18 yaş üstü herkes için uygundur. Buradaki püf nokta, kime hangi ipin, kaç tane ve hangi teknikle uygulanacağına karar vermektir. Bu uygulamayı, kanama bozukluğu olanlarda, kanser hastalarında, gebelerde, emzirenlerde, otoimmün hastalığı olan kişilerde yapmayı tercih etmiyoruz.
- İp
Kenan Doğulu prodüktörlüğündeki ilk albümünün çıkış şarkısı ‘Fragile’ ile dünya listelerine giren genç ve başarılı sanatçı Bade, son teklisi ‘Kendi Kendi Kendime’yi geçtiğimiz günlerde dinleyiciyle buluşturdu. Bade ile müzik hayatının en ince detaylarını konuştuk.
O Ses Çocuklardan Berklee College Of Music’e uzanan bir müzik yolculuğunuz var. Bize biraz bu yolculuktan bahseder misiniz?
Aslında müzik 4-5 yaşlarımdan beri hayatımın merkezindeydi. O Ses Çocuklar’dan sonra sürekli sahnede olmak istediğimi fark ettim. Ortaokul, lise yıllarında hemen hemen her gün okuldan erken çıkıp eve gidip müzik yapıyordum. Dolayısıyla derslerim de pek iyi değildi. Üniversite dönemi yaklaşınca ne okuyacağıma karar vermem gerekti ve ailem müzik okumam konusunda bana destek oldu. Bu yüzden çok şanslı hissediyorum kendimi. Berklee’ye gitmek benim için uzak bir hayaldi çünkü epey iyi bir miktar burs alırsam altından kalkabiliyorduk sadece. Beklediğimden az burs alınca ailemle bir anlaşma
Yazar/senarist Güneş Altunkaş, yayınladığı tüm kitapların gelirlerini ruhu yaralı çocukların eğitimi için kullanıyor. Şu anda yardımcı olduğu 9 çocuğu var… Güneş Altunkaş ile son kitabı ‘O Sokağa Asla Girme’ ve yeni projeleri üzerine konuştuk.
- Yıllardır değişmeyen iddialı, bir o kadar farklı bir yazı diliniz ve tarzınız var. Sosyal medya hesaplarında da sıklıkla görüyorum ki, okurlarınız hikayelerinizi fazlasıyla içselleştiriyor hatta kendilerini kaptırıp sizin kurduğunuz dünyalarda gezinmeyi de çok seviyorlar. Çok yakın zamanda çıkan yeni romanınız ‘O Sokağa Asla Girme’ ile yine uzun yıllar çok konuşulacak bir hikaye yazdığınızı biliyorum. Peki, neden O Sokağa Asla Girmeyelim?
Kalemimin tarzı farklı ama bazı vazgeçilmez önceliklerim var. Her yeni romanımda adaletli bir dünya kurmaya çalışıyorum. Hikayemin türü ve konusu ne olursa olsun kötülere en ağır cezaların verildiği, hata yapanlara ikinci şansın sunulduğu ve her daim iyilerin kazandığı bir dünya benim vazgeçilmezim. Sanırım okurlarım da benim gibi