Bir anne-kız komedisi

12 Mayıs 2018

Fransa yapımı komedi “Eyvah Anne Oluyorum”, aynı zamanlarda hamile olduklarını öğrenen bir anne-kızı merkeze alıyor

Fransa yapımı komedi filmi “Eyvah Anne Oluyorum / Telle mère, telle fille”, bu türün ülkesinde öne çıkan yönetmenlerinden Noémie Saglio’nun imzasını taşıyor. Oyuncu kadrosunda yer aldığı her filme değer katmayı başaran Juliette Binoche ve önemli karakter aktörlerinden Lambert Wilson’ın yer aldığı film bir anne-kız ilişkisi üzerinden hareket ediyor.

Anne Mado’nun (Binoche) daha ziyade bir ergen gibi davranmasından mizah yaratan hikayede, Mado, kızı Avril’le aynı zamanda hamile olduğunu öğrenir. Bu durum anne ve kız arasındaki ilişkiyi daha da gergin bir noktaya taşıyacaktır.

Filmle ilgili eleştirilerde komedi rollerinde kendisini özleyen Binoche ile Wilson’ın performansları övgü topluyor. Ancak filmi benzerlerinden ayıran bir özgünlükten dem vurulmuyor.

“Eyvah Anne Oluyorum /Telle mère, telle fille”

Yön.: Noémie Saglio Oyn.: Juliette Binoche (Mado), Camille Cottin (Avril), Lambert Wilson (Marc Daursault), Catherine Jacob (Irène), Jean-Luc Bideau (Debulac)

Sen.:

Yazının Devamı

Sovyetler dönemi rock filmi büyüledi

11 Mayıs 2018

Sovyetler dönemindeki rock dünyasının portresini sunan ‘Leto’, 71. Cannes Film Festivali’nde gösterildi. Ancak yönetmeni Kirill Serebrennikov’un ev hapsinde olması nedeniyle festivale katılamaması protestolara neden oldu.

71. Cannes Film Festivali’nde önceki gün ilk uzun metrajlı filmi ‘Yomeddine’le ana yarışmaya seçilen A. B. Shawky, filmini festival takipçilerine sundu. Mısırlı yönetmen ‘Yomeddine’de toplumdan dışlanan cüzzamlılardan Beshay’ın hikayesini izleyiciyle paylaştı. Kendisinden ayrılmayan Obama takma isimli bir çocukla ailesini bulmak için bir yolculuğa çıkan Beshay, yüzüne bile bakmak istemeyen insanlar işleri zorlaştırmasına rağmen hedefinden şaşmıyor. Ana akım klasik bir sinemaya yakın bir anlatımı alışılmadık bir karakterle birleştiren Shawky, yaratıcı bir yol seçmese ve mesajını fazla vurgulasa da toplumdan çeşitli nedenlerle dışarı itilenlere dair rahat izlenen bir filme imza atıyor.

Eleştirileriyle tanınıyordu

Festivalde önceki gün gösterilen diğer yarışma filmi Rus yönetmen Kirill Serebrennikov’un imzasını taşıyan ‘Leto’ydu. “Yönetmen filmini sundu” cümlesi bu durumda kurulamadı çünkü Kirill Serebrennikov, Rusya’dan fon alıp, oyunu sahnelemediğine dair yolsuzluk

Yazının Devamı

‘Bir gecede değişim olmaz’

10 Mayıs 2018

71. Cannes Film Festivali, önceki gün Cate Blanchett başkanlığındaki jürinin basının karşısına çıkması ve İranlı yönetmen Asghar Farhadi’nin yönettiği ‘Everybody Knows’un gösterimiyle bir kez daha gözlerin sinemaya çevrildiği 12 günün başlangıcını yaptı.

Blanchett’ın yanı sıra ABD’li oyuncu Kristen Stewart, Fransız oyuncu Lea Seydoux, ABD’li yapımcı Ava DuVernay, Tayvanlı aktör Chang Chen, Fransız yönetmen Robert Guédiguian, Burundili müzisyen Khadja Nin, Kanadalı yönetmen Denis Villeneuve ve Rus yönetmen Andrey Zvyagintsev’den oluşan jüri, festival boyunca 21 filmi değerlendirecek.

Jürinin basın toplantısında ağırlık Cannes’ın sıklıkla eleştirilen bir yönü, festival seçkisindeki kadın yönetmenlerin azlığı konusundaydı. Bu yıl yarışmada kadın yönetmenlerin imzasını taşıyan üç filmin yer alması ve bu konudaki eleştiriler hatırlatıldığında Blanchett festivali savundu. Daha az kadın yönetmen imzalı filmlerin yer aldığı yıllara vurgu yapan Blanchett, seçici komitede kadınların sayısının arttığını söyledi ve “Değişim bir gecede olmaz” diye konuştu. Ayrıca geleceğin daha parlak olacağını umduğunu ekledi.

‘Everybody Knows’ filminin yönetmeni Asghar Farhadi ve oyuncuları Penelope Cruz,

Yazının Devamı

Tehlikeli oyun

5 Mayıs 2018

ABD yapımı gerilim-korku “Doğruluk mu Cesaret mi? / Truth or Dare”, izleyicisini davet ettiği oyunda vasatın altında kalıyor.

Gençlerin çeşitli oyunların, lanetlerin ortasında kaldığı, en ünlüsü de “Final Destination” serisi olan filmlerin en yenisi “Doğruluk mu Cesaret mi? / Truth or Dare”, ne eğlence ne de korku vaat ediyor. Kahramanlarımız bahar tatillerinde gittikleri Meksika’da kendilerini bir yabancının yönlendirmesiyle eski bir kilisede buluyor. Burada başladıkları ‘doğruluk mu cesaret mi’ oyunu döndüklerinde de devam ediyor ve onların hayatını tehdit eden bir hal alıyor. Çünkü gizemli sesin dediklerini yapmazlarsa hayatlarını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalıyorlar.

“Doğruluk mu Cesaret mi? / Truth or Dare”, sosyal medyanın kullanımıyla zamanın ruhunu yakalamaya çalışsa da, senaryo yapısı olarak binlerce kez tekrarlanmış kalıpların peşinden gidiyor. Buna oyuncuların vasat performansları ve sıradan diyaloglar eklenince ortaya özgün bir korku-gerilim örneği çıkmıyor. Bu özellikler herhangi B tipi bir eğlence de sunabilirdi ama film, kendisini bu alanda da görmüyor ve unutulacak bir tür örneği olmaktan kurtulamıyor.

Haftanın diğerleri

- İran sinemasının tanınmış

Yazının Devamı

Rüya takımı bir arada

28 Nisan 2018

Marvel evreninin 19. filmi “Avengers: Sonsuzluk Savaşı / Avengers: Infinity War”, yıllardır tek veya toplu filmlerini izlediğimiz süper kahramanları bir araya toplayan ve bu iddiasının altını doldurabilen bir süper kahraman epiği.

Ana akım sinemanın yıllara uzanan Marvel uyarlamaları 19. film “Avengers: Sonsuzluk Savaşı / Avengers: Infinity War”da evrenin neredeyse tüm birikimini takipçilerinin karşısına çıkarıyor: Iron Man’den Galaksinin Koruyucularına Thor’dan Doctor Strange’e Kaptan Amerika’ya akla gelebilecek tüm süper kahramanların hemen hemen hepsi boy gösteriyor.

Herkesi bir araya getiren düşman, evrendeki güçlü taşları toplayarak bir katliam yapmayı planlayan Thanos. Bu azılı düşman, çeşitli yeteneklere sahip tüm süper kahramanların ancak birlikte hareket ederlerse üstesinden gelebilecekleri bir ölüm kalım mücadelesi başlatıyor.

Bu hikaye örgüsü, yönetmenler Anthony Russo ve Joe Russo’ya bir arada görmeye alışık olmadığımız kahramanları karşılaştırma şansı veriyor. Bu karşılaşmalar, mizah ve dramın alışıldık Marvel dengelerinin dışına itiyor ve izleyiciyi evrene hakim olduğu ölçüde şaşırtıyor. Filmin çok parçalı bir akışı hakkıyla kaldırabilmesi ise bir süper kahraman

Yazının Devamı

Anderson her zamanki formunda

21 Nisan 2018

Wes Anderson’ın Berlin’den En İyi Yönetmen Ödüllü yeni animasyonu, yönetmenin bir kez daha özgün dünyasını yansıtırken rüştünü kanıtladığı bir film

Aralarında “Tenenbaum Ailesi”, “Moonrise Kingdom”ın da olduğu filmografisiyle büyük ve ona çok düşkün bir hayran kitlesi edinen ABD’li sinemacı Wes Anderson, yeni filmi “Köpek Adası / Isle of Dogs”la rüştünü bir kez daha ispatlıyor. “Köpek Adası”, Anderson’ın “Yaman Tilki”den sonraki ikinci stop motion animasyonu. Bu yılki Berlin Film Festivali’nin açılışını yapan ve En İyi Yönetmen Ödülü’nü kazanan film, Japonya’da geçiyor. Köpeklerin bir virüs yüzünden sürgün edilip bir adaya kapatıldığı bir dünyada bir grup köpeği takip eden film, Atari adlı çocuğun da kayıp köpeğini aramasıyla sürüyor.

Anderson, köpek karakterlerini her zamanki eğlenceli ve duygusal altyapıyla sunarken Berlin’den aldığı ödülü hak eden bir yönetmenlik sergiliyor. Filmin içine girilmesi zor dünyası ise Anderson yaratıcılığı ve hakimiyetindeki bir yönetmen için sorun değil. Filmini birden çok izlemek için fazlasıyla detayla zenginleştiren Anderson, herkesin başka bir filmini favori olarak sayacağı ender başarıdaki yönetmenlerden. “Isle of Dogs”un bazıları için gözde

Yazının Devamı

Korku hayranlarına

14 Nisan 2018

Aktör John Krasinski’nin yönetmen koltuğuna oturduğu “Sessiz Bir Yer”in aldığı eleştiriler ender karşılaşılan özgün korku filmlerinden biri olduğuna işaret ediyor.

Amerikan bağımsız sinemasının dikkat çeken aktörlerinden John Krasinski’nin yönetmen koltuğuna oturduğu “Sessiz Bir Yer”de başrolde Krasinski’ye Emily Blunt eşlik ediyor.

Korku türündeki filmde, bir ailenin mücadelesine şahit oluyoruz. 2020 yılında geçen hikayede dünya sesle avlanan canlıların saçtığı dehşeti yaşıyor. Filmin odaklandığı Abbott ailesi işaret diliyle bu yaratıklardan kurtulmaya çalışıyor. Korku türü genellikle birbirine benzeyen ve klişelerden beslenen filmlerle hayranlarının karşısına çıkıyor. Yılda birkaç kez ise özgün bir senaryoya sahip övgü toplayan bir korku filmiyle karşılaşılıyor. “Sessiz Bir Yer”in aldığı eleştiriler onun da bu istisna korkulardan biri olduğuna işaret ediyor.

“Sessiz Bir Yer / A QuIet Place

Yön.: John Krasinski Oyn.: Emily Blunt (Evelyn Abbott), John Krasinski (Lee Abbott), Millicent Simmonds (Regan Abbott), Noah Jupe (Marcus Abbott) Sen.: Bryan Woods, Scott Beck, John Krasinski Gör.: Charlotte Bruus Christensen Müz.: Marco Beltrami


Yazının Devamı

Dramla korku arasında

7 Nisan 2018

Bir ailenin gizemli hikayesini konu alan “Karanlık Sır / Marrowbone”, korku öğelerinin dramın içinde yer aldığı, odağını kaybeden bir film.

Korku, gerilim ve dram arasında gidip gelen “Karanlık Sır / Marrowbone”, 1969’da İngiltere’den ABD’ye kaçan dört çocuk ve annelerini merkeze alıyor. Onlara zarar vermiş babalarından kaçan ailede anne ABD’ye yerleştikten kısa bir süre sonra ölüyor. Büyük oğlu Jack’e 21 yaşına kadar bunu etraftan saklamalarını böylece bir arada kalabileceklerini söylüyor. Ancak bir ‘hayalet’ dört kardeşi rahatsız etmeye başlıyor.

“Yetimhane”nin senaristi olarak tanınan ve “Karanlık Sır”la ilk kez bir sinema filmi için yönetmen koltuğuna oturan Sergio G. Sánchez, drama meyleden yan hikayelerle alışıldık korku filmi gizemlerini bir araya getiriyor. Ancak “The Others” ve “Yetimhane” gibi atmosferik, başarılı bir senaryoya sahip korkularda işleyen bu formül, Sanchez’in özenli yönetmenliğine rağmen “Marrowbone”da işlemiyor. Bunun nedeni, yan hikayelerin filmin diken üstünde tutması gereken atmosferine zarar vermesi denilebilir. Ayrıca izleyicisinden sürekli tahmin talep eden senaryoda kartlar açılmaya başladığında özgün bir yön bulunmuyor. Tam tersine filmin gizemleri

Yazının Devamı