Marvel evreninin 19. filmi “Avengers: Sonsuzluk Savaşı / Avengers: Infinity War”, yıllardır tek veya toplu filmlerini izlediğimiz süper kahramanları bir araya toplayan ve bu iddiasının altını doldurabilen bir süper kahraman epiği.
Ana akım sinemanın yıllara uzanan Marvel uyarlamaları 19. film “Avengers: Sonsuzluk Savaşı / Avengers: Infinity War”da evrenin neredeyse tüm birikimini takipçilerinin karşısına çıkarıyor: Iron Man’den Galaksinin Koruyucularına Thor’dan Doctor Strange’e Kaptan Amerika’ya akla gelebilecek tüm süper kahramanların hemen hemen hepsi boy gösteriyor.
Herkesi bir araya getiren düşman, evrendeki güçlü taşları toplayarak bir katliam yapmayı planlayan Thanos. Bu azılı düşman, çeşitli yeteneklere sahip tüm süper kahramanların ancak birlikte hareket ederlerse üstesinden gelebilecekleri bir ölüm kalım mücadelesi başlatıyor.
Bu hikaye örgüsü, yönetmenler Anthony Russo ve Joe Russo’ya bir arada görmeye alışık olmadığımız kahramanları karşılaştırma şansı veriyor. Bu karşılaşmalar, mizah ve dramın alışıldık Marvel dengelerinin dışına itiyor ve izleyiciyi evrene hakim olduğu ölçüde şaşırtıyor. Filmin çok parçalı bir akışı hakkıyla kaldırabilmesi ise bir süper kahraman epiğinin kapısını açıyor ve film, ritim ve takip olarak bu zorlu sınavdan da geçebiliyor.
“Avengers: Sonsuzluk Savaşı / Avengers: Infinity War”, Marvel evreni takipçilerinin bir sürü detayla şaşırıp eğleneceği bir film. İzleyicisine bu evrene olan ilgileriyle orantılı bir heyecan sunmasıyla bu kalabalık kadronun hakkını veriyor.
“Avengers: Sonsuzluk Savaşı / Avengers: InfInIty War”
Yön.: Anthony Russo, Joe Russo Oyn.: Elizabeth Olsen (Wanda Maximoff / Scarlet Witch), Josh Brolin (Thanos), Tom Holland (Peter Parker / Spider-Man), Scarlett Johansson (Natasha Romanoff / Black Widow), Chris Pratt (Peter Quill / Star-Lord), Chris Evans (Steve Rogers), Chris Hemsworth (Thor), Robert Downey Jr. (Tony Stark / Iron Man), Mark Ruffalo (Bruce Banner / Hulk) Sen.: Christopher Markus, Stephen McFeely Gör.: Trent Opaloch Müz.: Alan Silvestrin
Taksim’de bir evde
MIchael Önder’in aralarında Tokyo ve Vilnius’un da olduğu film festivallerinde gösterilen ilk filmi “Taksim Hold’em”, tek mekanda geçen bir komedi. Oyuncu kadrosunda Kenan Ece, Damla Sönmez, Berk Hakman ve Emre Yetim’in de olduğu film, dışarıda protestolar varken bir evde poker oynamak için toplanan bir arkadaş grubu üzerinden eylem, eylemsizlik ve riyakarlık gibi temalara odaklanıyor. Hızla akan güçlü diyaloglar ve oyunculuklarıyla dikkat çeken film, üzerine eğildiği önemli meseleleri mizah yoluyla ele alıyor.
Haftanın diğerleri
-Paul McGuigan’ın imzasını taşıyan biyografik film “Yıldızlar Asla Ölmez / Film Stars Don’t Die in Liverpool”un başrollerini Annette Bening ve Jamie Bell paylaşıyor. Film, Hollywood yıldızı Gloria Grahame’in genç bir adamla bulduğu aşka 1970’lerde Liverpool’daki günlerine odaklanıyor.
-Haftanın yerli filmlerinden biri Hülya Avşar’ın yazıp, yönetip başrolünü üstlendiği otobiyografik filmi “Selfi”. Bir diğeri Mehmet Ali Arslan’ın yönettiği dram “Yalnız Hayaller Kaldı”. Mustafa Kenan Aybastı’nın yönettiği komedi “Ev Kira Semt Bizim” ve Cuma Uğurlu’nun imzasını taşıyan komedi “Bizum Uşaklar” da yerli seçenekler arasında.
-Daniel Roby imzası taşıyan Fransa yapımı bilimkurgu “Bir Nefes Ötede / Dans la brume”un başrollerini Romain Duris, Olga Kurylenko ve Fantine Harduin paylaşıyor. Film, Paris’te bir felaketin ardından yaşam savaşı veren bir aileyi konu alıyor.
-Agatha Christie’nin aynı adlı romanından uyarlanan “Çarpık Evdeki Cesetler / Crooked House”, Gilles Paquet-Brenner’ın yönettiği bir polisiye. Aralarında Max Irons, Glenn Close, Gillian Anderson’ın olduğu bir kadroya sahip filmde, bir adam dedesinin katilini bulmaya gayret ediyor.
-Brian O’Malley imzası taşıyan “Lanetli Konak / The Lodgers”, gizemli varlıkların idare ettiği evdeki ikizlere odaklanıyor.
-“Tayo Küçük Otobüs / Tayo, the Little Bus”, çocuklara yönelik bir animasyon.