Özgecan’ın gidişi bugüne kadar çoktan başlamış olması gereken bir isyanın uyanışı ve simgesi oldu. Belki de bunun için görevlendirilmiş bir melekti o, kim bilir? Ayrıntılarını düşünmeye bile tahammül edemediğimiz, yüreklerimizi dağlayan vahşetten sonra artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak...
* Hava kararınca tek başıma taksiye binmemi istemeyen anneme ‘komplo teorileriyle beni gerdiği’ için bozulurdum. Şimdi hepinizin huzurunda ondan özür diliyorum!
Hayatının henüz başındaki masum Özgecan’a olanlardan sonra yine taksiye binmem gerekti. Eve varana kadar stresten nefes bile alamaz halde ‘Ters bir hareket yapacak mı? Başka yollara sapacak mı?’ korkusuyla şoförü izledim. Üstelik Özgecan’ın yangını henüz alev alevken, bir genç kız Taksim - Beşiktaş güzergahında takside tacize uğradı.
Özgecan’ın vahşice katledildiği minibüs hattında bir şoför 60 yaşındaki kadına tekme tokat saldırdı. Tüm Türkiye’nin isyanda olması bile korkutmadı bu şerefsiz sapıkları... Oysa biz kadınlar çok korkuyoruz!
Korku ve dehşet içindeyiz
* Şuurum kapalı günlerdir, en son internette biber gazı, bayıltıcı sprey, çakı, elektro şok aleti gibi aramalar yaparken buldum kendimi. Öyle bir dehşete kapılmışım ki; kendime, kız kardeşime, sevdiğim kadınlara kendilerini savunabilecekleri bir şeyler bulmaya girişmişim.
Sonra düşündüm, melek Özgecan’ın da biber gazı vardı ama karşısındaki canavarı durdurmaya yetmedi. İyi yazılar yazması için Allah’a sığınmaktan başka biz kadınları koruyacak ne var şu anda, sorarım size!
* Özgecan cinayetinin ortalığı inlettiği ve kadına şiddetin lanetlendiği kara günlerde, arkadaş ortamında tanıştığım bir erkek tarafından, henüz tanışalı birkaç dakika olmuşken, sözlü tacize uğradım.
Belki Özgecan olayı yaşanmamış olsa “Densiz” deyip geçerdim ama artık bir kadın olarak, en ufak bir tacize bile sabrımın kalmadığını gördüm.
Bu şahıs iyi eğitim almış, bir sürü dil bilen, önemli konumda biri. Yani ‘kadına şiddeti cehalete bağlamak’ son derece basite indirgemek oluyor. Bir insanın zihni hasta olmaya görsün!
‘Survivor’ değil, ıssız ada yakışır!
* Bundan sonra insanlar kız evlatlarını nasıl gönül rahatlığıyla okula yollayacak? Korumak için herkes kızını evde fanus içinde mi yaşatsın, ne yapsın ana babalar? “Lanet olsun, böyle dünyaya çocuk getirmem” diyenlerin sayısı artsın da soyumuz mu kurusun? Bu kabus nasıl son bulacak Allah aşkına?
* İdam cezası isteyenlere katılmıyorum. Canilerin ölmesi bir kurtuluş. Bu vahşiler en ağır cezalarla, işkencelerle, yıllar boyu acılar içinde yaşarken ölmeliler! Özgecan’ın katili olan canavarlar öyle korkunç cezalar almalı ki, aynı zihniyetteki sapıklara ibret olsun!
* Nihat Doğan’ın hadsiz açıklamalarına yıllar içinde bağışıklık kazanmıştık ama tüm Türkiye’yi ayağa kaldıran korkunç katliamın yasını tuttuğumuz gün kurduğu cümleler, her konuda fütursuzca ahkam kesemeyeceğini gösterdi kendisine. Mini etek giyen kadının tacize uğramasını normal karşılayan, sapıklığı laikliğe bağlayan zavallı zihniyetiyle birlikte; kadrosundan çıkarıldığı ‘Survivor’ adası yerine gerçekten ıssız bir adaya gitse keşke!