Sizlere şu an Türk Hava Yolları’nın AirBus uçağından sesleniyorum dostlar. İç hat uçuşlarında ilk kez AirBus’a denk geldim ve dev gibi uçaktaki rahat yolculuk bir harika! Uçakta olma sebebimse pek harika değil! Üç günlüğüne Bodrum’a kaçmıştım ama; hem sayılı gün çabuk geçtiği, hem de güzel günler kötülere oranla aşırı hızlı akıp bittiği için şehire geri dönüyorum.
Ee buna da şükür, üç gün de olsa yaz sezonunu açmak, denize girmek, güneşlenip kardeşim Kuki’nin deyimiyle ‘Arnavut ciğerine’ dönmek (güneş yanığından alev topu gibiyim!) ve huzur patlaması yaşamak paha biçilemezdi. Kış boyunca bana aşerme ve özlem problemi yaşatan, Bodrum’daki değişmez favori mekanlarıma da gittim tabii ki, hazır yaz başındayken sizlerle de paylaşayım ki Bodrum’a giderseniz es geçmeyin!
Asmalı Çardak...
Eğer yemyeşil ağaçlar ve çiçeklerle dolu kocaman bahçesinde oturup, muazzam köy kahvaltısını etmediyseniz vallahi büyük kayıp. Ev yapımı çeşit çeşit reçellerden, masaya sıcacık gelen gözleme ve böreklere, tavuğun altından o anda alınıp pişirilen tazecik yumurtalarından bahçeden koparılıp getirilmiş domates ve biberlere kadar her şey lezzetli ötesi!
Sahibi Mehmet Bey ve ailesi Yalıkavak’taki Asmalı Çardak’ta
2012’de Taksim İpek Sokak’ta küçük bir mekanla yola çıkan Adana İl Sınırı Ocakbaşı, İstanbullular arasında kulaktan kulağa hızla yayıldığı günler dün gibi aklımda. Gördüğü yoğun ilgi sonrası aynı sokakta daha büyük bir yere taşınan ‘sınır’, geçen yıl ikinci şubesini de Cihangir’de açtı. Dünyada başka hiçbir restorana değişmem burayı, bir Adanalı olarak gerçek Adana kebabı eşliğinde, arkadaşlarımla en güzel vakitlerim burada geçer.
Adana İl Sınırı’nı bu kadar vazgeçilmez yapan, sadece kebabının ve etlerinin eşsiz lezzeti değil. Hem sahibi Adnan Çam, hem de tüm ekip orada bir aile ruhu yaşatıyorlar, kendinizi müşteri gibi değil evinizde gibi hissediyorsunuz. Adnan Abi mekanda olmadığı zamanlarda bile kameralardan an be an her şeyi kontrol altında tutar. Mekanda olduğunda ise değmeyin keyfimize, benim gibi tüm müdavimlerine olan içten sevgisi ve eğlenceli sohbetlerinin tadına doyum olmaz.
Ünü İstanbul sınırlarını çoktan aşan ‘sınır’ı bu sene Ege’ye götürmeye karar vermiş Adnan Abi. Yeni mekan, Curcuna Otel adıyla hizmet veren Alaçatı’nın en eski taş otelinde, köy içinin en büyük avlusunda açıldı. Adana İl Sınırı açılış davetini, “Sınırlar Ege’ye dayandı”
Begüm ve Adnan Şen’in oğlu Alp Ali Şen, aramızdan ayrılmadan önce; biyoloji öğretmeni ve arkadaşlarıyla birlikte, ilik nakli bekleyen hastalara umut olacak ‘iyİLİK Projesi’ üzerinde çalışıyordu. Alp’in hayallerinin ulaştığı ‘ilik naklinde devrim’ niteliğindeki noktada annesi Begüm Şen’le konuştuk. Yüreği de kendi gibi çok güzel olan bu zarif ve asil anneyi yakından tanıyınca, Alp’in örnek bir genç oluşunun kaynağını çok daha net anlıyor insan. İstanbul Tıp Fakültesi’ne kazandırdıkları Alp Şen Doku Tipleme ve Genetik Araştırma Laboratuvarı’nın ilik nakli bekleyen hastalar için önemi büyük. İşte melek annenin dilinden ‘Alp’in iyİLİK Projesi’...
-Alp’in iyİLİK Projesi nasıl başlamıştı?
Alp’in biyoloji öğretmeni Ceyda Yılmaz okulda bir grup öğrenciye ilik nakli bekleyen hastalar için bir sosyal sorumluluk projesi yapmak istediğini ve ilgilenenlerin katılmasını söylüyor. Her şey Ceyda Hoca’nın, Okan Bayülgen’in programında işlediği ‘Melis’e Can Ver’ kampanyasını izlemesiyle ve bu konuya eğilip öğrencilerinden bir grup oluşturmasıyla başlıyor. Alp hemen yardım etmek isteyince, o anda 15 yaşında olan Alp’ten böyle bir şey beklemeyen öğretmeni şaşırıyor.
- Alp’in 15 yaşındayken gösterdiği
Johnny Depp... Tüm dünyanın hayran olduğu eşsiz aktörlerden olmasının yanında, Vanessa Paradis’le olan uyumlu ve örnek ilişkisi de ona duyulan bir hayranlık ve takdir kaynağı oldu hep. 14 yıl birlikte olan ve iki çocuk sahibi çifti, birbirinden ayrı düşünmek imkansızdı!
“O harika bir anne ve eş. Sana bu kadar iyi davranan bir kadına sahip olduğunda gemiyi öylece terk etmezsin. Onu sevmeye hep devam edersin, ne olursa olsun...” diyen Depp, gemiyi çocuğu olacak yaşta bir kadın için bir anda, öylece terk ettiğinde gözümüzden de düştü doğrusu! Üstelik çocuklarının annesiyle hiçbir zaman evlenmemişken, oyuncu Amber Heard’la ışık hızıyla evleniverdi! Uğradığı ihanet karşısında sessizliğini koruyan Paradis’in kendi içinde neler yaşadığını, nasıl üzüldüğünü tahmin etmek zor değil.
Ee sen misin sağı solu belli olmayan, cinsel tercihi konusunda bile kararını verememiş, dengesiz bir kadın için ailesini düşünmeden dağıtan? Daha bir senesi yeni dolan evlilikte Heard boşanma davası açtı ve kısacık bir süre hayatında kaldığı Depp’in servetine göz dikti. Ortada evlilik olduğu için de büyük servetten nasiplenmesi yüksek ihtimal. Depp şimdi nasıl pişmandır düşünün. Ne diyeyim, ilahi adaleti
Alp Şen Vakfı’nın bir yıldır süren yoğun çalışmasıyla İstanbul Tıp Fakültesi Alp Şen Doku Tipleme ve Genetik Araştırma Laboratuvarı 16 Mayıs’ta hizmet vermeye başladı.
Dün açılışı yapılan laboratuvarın davetiyesinde “Alp’in iyİLİK bahçesinde buluşmak dileğiyle” yazıyordu. Bu nota uygun olarak, yemyeşil bir bahçe gibi süslenen laboratuvarda kendimizi gerçekten de Alp’in hayallerinin bahçesinde hissettik.
Kan hastalıklarıyla mücadele eden ve kemik iliği ihtiyacında olan sayısız hastayı hayata bağlayacak dev projenin ayrıntılarını pazartesi günü yapılan toplantıda Ali, Begüm ve Adnan Şen başta olmak üzere, Alp Şen’in projeye önderlik eden biyoloji öğretmeni Ceyda Yılmaz ve Alp’le birlikte bu anlamlı yolda yürüyen arkadaşlarından dinledik.
Adnan Şen, oğlu Alp’in büyük bir heyecanla bağış toplamak için oradan oraya koştururken henüz 15 yaşında olduğunu anlattı ve “Ben o yaşta çevremde kimsenin yardıma ihtiyacı var mı, yok mu mevhumunda değildim” dedi. Düşünüyorum, ben de değildim, birçoğumuz değildik. Ama Alp ve arkadaşları, okul saatleri dışında kendilerine ait olan zamanı, gezip tozmak yerine hayat kurtarmaya adamışlardı ve doku tipleme analizi kitleri alarak İstanbul Üniversitesi’ne
Alp Şen, gerçek bir meleğe dönüşmeden öncesinde de, gencecik yaşına rağmen büyük bir duyarlılıkla ilik nakli bekleyen hastalar için yardım çalışmaları yapan bir iyilik meleğiydi. Öğretmeni Ceyda Yılmaz ve arkadaşlarıyla birlikte kurduğu büyük hayal kendisi için değil, ilik ihtiyacındaki hastalar içindi ve “Enka iyİLİK Projesi” ismiyle hayallerini gerçekleştirmeye başladılar.
Projenin bugün geldiği noktayı Alp’in dedesi Ali Şen şöyle anlatıyor:
“Sevgili torunum Alp, eğitim gördüğü Enka Okulları’nda, biyoloji öğretmeninin önderliğinde, arkadaşlarıyla birlikte değerli bir proje için yola çıkmıştı. Ortak hayalleriyle peşine düştükleri bu projenin ismi ‘Enka iyİLİK Projesi’ydi. İlik nakli bekleyen hastalar için hepimizi etkileyen duyarlılıkla harekete geçtiler. Bu yolda güzel işler başardılar. Alp’in bu inancını devam ettirerek ilik nakli bekleyen çocuklarımıza, insanlarımıza yardım eli uzatabilmek için geçen yıl, Alp Şen Vakfı’nı kurduk. Vakfımız şimdi sağlanan bağışlar sayesinde, İstanbul Tıp Fakültesi Alp Şen Doku Tipleme ve Genetik Araştırma Laboratuvarı’nı hayata geçiriyor. Böylece ilk kez İstanbul Tıp Fakültesi Kemik İliği Bankası bir laboratuvara kavuşuyor. Laboratuvar haftada 100
Bütün hayatını eğitim ve sağlık konularında insanlığa adadı. Kurucularından olduğu Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ile sayısız çocuğun ve gencin eğitim görmesini sağladı. Cüzzamla Savaş Derneği ve Vakfı’nı kurarak sayısız cüzzam hastasının umut ışığı olan, dur durak bilmeden yaptığı tüm çalışmaları ve yardımlarıyla hem Türkiye’de, hem de uluslararası alanda birçok değerli ödüle layık görülen, Atatürk’e ve onun ilkelerine bağlılığıyla çağdaş Türk kadınının en önemli temsilcilerinden olan Prof.Dr. Türkan Saylan’ın aramızdan gidişinin yıldönümü bugün...
Onu ne kadar özlesek az, çünkü Türkiye’nin yeri asla dolmayacak değerlerinden biri o. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, 2010 yılından bu yana her yıl, Türkan Saylan’ın ölüm yıldönümünde, adını ve anlayışını yaşatmak için bilim ve sanat ödülleri veriyor. Bugün saat 19.00’da, İş Sanat Kültür Merkezi’nde başlayacak olan Türkan Saylan Anma ve Ödül Gecesi’ni, inandığı değerler yolunda dik duruşunu hiçbir zaman bozmayarak gönüllerde taht kuran Ali İhsan Varol sunacak. Bu anlamlı ve özel gecenin kapıları katılmak isteyen herkese açık, buradan duyurmuş olayım.
OYA AYDOĞAN SEVGİSİ...
Çok az sayıda insan vardır ki, kendisini tanıyan
Bendeki Serdar Ortaç sevgisini bilmeyen yoktur, kolumda imzasının dövmesini taşıyacak kadar bir sevgiden bahsediyorum. O sadece sanatıyla değil, iyilik dolu kalbiyle ve eşsiz karakteriyle de bir tanedir. SORFAN’ların yanı sıra, Türk pop müziği dinlemeyi seven herkes için yaz mevsiminin resmi açılışı Ortaç albümüyle yapılır malum. Yeni albüm ‘Gıybet’ çıktığına göre de yaz sezonunu açabiliriz dostlar!
Geçen seneden beri arabadaki CD çalarda durmadan çalan 2015 albümü ‘Çek Elini Kalbimden’ ilk kez çıkacak ve yerine ‘Gıybet’ konulacak şimdi. Bu albümde Ortaç besteleri dışında Mert Ekren, Suat Aydoğan ve Ayla Çelik şarkıları da var. Dinlemeye doyamıyorum, hepsine bayıldığım için favori şarkı seçemiyorum, dinledikçe enerji patlaması yaşıyorum. Hayatımın fonunda her zamanki gibi onun şarkıları dönecek, 2016 yazında yine onun fırtınası esecek.E ne de olsa sonsuza kadar Ortaç!
RAISA&VANESSA REKORU!
Moda dünyasının genç yıldızları Raisa&Vanessa kardeşlerin Trendyol’la olan ortaklıkları, Privee PR’ın muhteşem organizasyonuyla modaseverlere tanıtıldı. Showroom’larına ne zaman gitsem bir salon dolusu tasarımın her birine aşık olduğum gibi; Trendyol için hazırladıkları 39 parçalık kapsül