AKP’nin iktidara geldiği yıl 4.000 kilo eroine el konurken, bu rakam 2006’da 10 bin kilonun, 2008’de 13.000 kilonun üzerine çıktı. “Bu yıl 15 bin kilo olacak” dedi bir yetkili. Bu, ülkemize giren uyuşturucunun sadece beşte birine tekabül ediyor ama gene de Avrupa’nın tamamında el konandan fazladır. Dünyada her yıl uyuşturucudan 100 bin insan ölüyor.
NATO ülkelerinde uyuşturucudan ölümler (10.000’den fazla) son sekiz yılda NATO askerlerinin Afganistan’da verdiği kayıpların beş mislidir. Rusya’da uyuşturucu bağlantılı ölümler (yılda 30-40 bin) Kızıl Ordu’nun yedi yıllık Afganistan işgali esnasında verdiği toplam kayıplardan fazladır. Komşumuz İran’da da uyuşturucu büyük bir sorundur. Bir milyondan fazla uyuşturucu bağımlısı İranlı var. Türkiye ile din, sosyal yapı ve gelir benzerliği olan bir ikinci ülke olan Pakistan’da uyuşturucu kullanıcısı 690.000’dir.
Biz ise 25.000 bağımlıyla, nüfusuna oranla dünyadaki en küçük uyuşturucu kullanıcısına sahip ülkelerden biriyiz. Türkiye 1970 ortalarına kadar dünyanın en büyük afyon üreticisiydi ve afyon ve bol ucuz iken de uyuşturucu sorunu yok denecek kadar azdı. O kadar azdı ki polis bağımlıların kaydını bile tutmuyordu. Türklerin uyuşturucudan neden uzak durduğu merak konusu olmuş ve üç ülkenin ortak kuruluşu olan Bölgesel Kalkınma için İşbirliği Örgütü RCD bu konuda bir araştırma yaptırmıştı.
Araştırmanın sonuçlarına göre, Türklerde afyon kullanımı düşüktü çünkü çiftçiler çocuklarını küçük yaşlardan itibaren afyonun zararları konusunda sık bir biçimde uyarıyorlardı: “Afyon iktidarsızlığa neden olur, çocuğunuz olmaz.” Erkek çocukları özellikle etkileyen bir uyarı idi.
Daha yeni araştırmalar Türkiye’yi uyuşturucu belasından koruyan faktörün sağlam aile altyapısı olduğunu gösteriyor. Ama daha önce bahsettiğim gibi, sayılar özellikle İstanbul’da artıyor. Türkiye’yi ziyaret eden bir İspanyol narkotik polisi, “Siz bizim 15 sene önceki halimiz gibisiniz” dedi. Bunun anlamı, “Eğer gerekli önlemleri şimdiden almazsanız 15 sene sonra bizim gibi büyük bir narkotik sorunuyla karşı karşıya kalabilirsiniz” demektir.
Uyuşturucunun yan etkileri
“Madem uyuşturucu kullanımı Türkiye için önemli bir sorun değil, bize ne, bırakalım bu ticaret devam etsin, biz de nemalanalım” denebilir ve bunu diyenler var. Ama bu işin birçok çürütücü yan etkisi var. Kaçakçılığı kolaylaştırmak için askere, polise, gümrük memurlarına yedirilen paralar devlet mekanizmasını kemirmekte. Doğu ve Güneydoğu’daki istikrarsızlığı ve kanunsuzlukları beslemekte. Uyuşturucu ticaretinden elde edilen gelir her yıl gerçek ekonomiye pompalanmakta, kara para aklanmasını yaygınlaştırmakta ve yasal varlıkların mafyanın eline geçmesine neden olmakta. Ve PKK terörüne doğrudan finansman sağlamakta.
Yarın: PKK uyuşturucu çetesi mi?