Metin Münir

Metin Münir

mmunir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ahmet Türk’ten sonra Enerji Bakanı Taner Yıldız da yumruklu saldırıya uğradı.
Taner Yıldız’a saldıran beden eğitimi öğretmeni Şahin Şimşek’tir. Görgü tanıklarına göre, sağ görüşlü eski bir boksör olan Şimşek, saldırırken, “Bu yumruk Türk milletinin yumruğudur” diye bağırmış.
Türk milletinin yumruğu yargıdır.
Yargı, moda halini alma eğilimi gösteren bu çirkin saldırıları cezalandırmakta ne kadar etkin olduğunu göstererek yumruğunun gücünü Türk halkına kanıtlayabilecek mi? Pek ümitli değilim.

Caydırıcı cezalar...
Yargının etkin olması için çabuk olması gerekir. Yeni bir suç modasının başladığı bu gibi hallerde sürat daha da önemlidir. En kısa zamanda en ağır ceza verilmelidir ki caydırıcı olsun.
Enerji Bakanı’na yapılan saldırının yargıya götürülmesinin uzun sürmesi için bir neden yoktur. Suçlunun kim olduğu bellidir. Suçu kanıtlayacak şahitler vardır. Hemen yarın mahkemeye çıkarılıp hak ettiği cezaya çarptırılmaması için mani yok.
Ama bunun olması için devlet kurumları arasında koordinasyon gerekir. Adalet Bakanı İçişleri Bakanıyla konuşmalı, bunlar Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) ile fikir alışverişi yapmalı, emniyet ve savcılar uyarılarak çabuk yargıyı sağlayacak adımlar atılmalıdır.
Böyle bir şey olmayacağını biliyoruz, tabii. Yönetimde koordinasyon alışkanlığı yok. HSYK ile hükümet savaş halinde veya tersi.
Türkiye her zaman kamplara bölünmüş bir ülke oldu. Önce CHP-DP kamplaşması vardı. 27 Mayıs ihtilalinden sonra bu CHP-AP ve AP’nin klonlarının kamplaşmasına döndü. Şimdi AKP ile geriye kalanlar arasında bir bölünme var.

Adalet bütçesi
Bu kamplaşmalar Batı demokrasilerinin alıştığı normal siyasi pozisyon almaların çok ötesindedir. İlkeldir. Yıkıcıdır. Moral bozucudur. Alaturkadır. Olgunluktan uzaktır. Etkin olmayan bir yönetim tarzının sürekli olarak ülkenin bacaklarına dolanması sonucunu vermektedir.
Türkiye Avrupa Konseyi ülkeleri arasında kişi başına 7 euro ile adalet sistemine en az para ayıran beş ülkeden biridir. Bu beşlinin diğer üyeleri Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan, ve Moldova’dır.
Sorunun anası bu rakamdadır. Çözüm de buradan başlamalıdır. AKP’nin reform diye piyasaya sürdüğü yasa değişikliklerinin amacı yargıyı düzletmek değil kontrol altına almaktır.
Bu arada bakalım kaç tane daha kanlı burun göreceğiz.