Sivastopol önünde yatan gemiler Rus gemileridir ve 25 yıl daha yatmaya devam edecek.
Sivastopol, Karadeniz’de, Kırım Yarımadası’na, Ukrayna’ya ait bir limandır.
Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Rusya bazı eski komünist ülkelerdeki askeri üslerini tasfiye etmedi. Ukrayna bunlardan biridir.
Ukrayna bağımsızlığına kavuştuktan kısa bir süre sonra Batı taraftarı bir hükümet iktidara geldi ve ilişkiler gerildi.
Kiev, Sivastopol’deki Rus üssünü kapatmak ve NATO’ya ve Avrupa Birliği’ne üye olmak istiyordu.
Moskova ise Ukrayna’yı çıkar bölgesi içinde tutmak, eskisi gibi özel ilişkilerini sürdürmek arzusundaydı. Ukrayna’nın kolunu bükmek için gaz fiyatlarını yükseltti. Kiev faturasını ödemekte zorlanınca kış aylarında gaz tedarikini kesti. Hem Ukrayna hem de Ukrayna üzerinden gaz alan Batı ülkeleri soğukta biraz titrediler.
Dünya Rusların istediklerini elde etmek için gazı silah olarak kullanmaya çekinmeyeceğini gördü.
Ukrayna’nın yolu kapandı
Kısa bir zaman önce Ukrayna’da yapılan seçimlerde Rus yanlısı Viktor Yanukoviç cumhurbaşkanı seçildi.
Yanukoviç’in yaptığı ilk işlerden biri, Sivastopol’ün üs statüsünü 25 yıl uzatan bir anlaşmaya imza koymak oldu.
Karşılığında Rusya Ukrayna’ya sattığı gazın fiyatını yüzde 30 indirdi.
Ekonomik olarak dizlerinin üstüne çökmüş durumda olan Ukrayna’nın bu kadar büyük bir tenzilata dayanması kolay değildi. Rusya bu zaafı istismar etti ve siyasi ve ekonomik gücünü devreye sokarak istediğini elde etti. Ukrayna’nın NATO üyeliği projesi rafa kalkmış oldu.
Ne ABD ne de Avrupa Birliği böyle manevralar yapmaya muktedir.
Batı’nın tek kartı, Ukrayna’ya AB üyeliği vaat etmek olabilirdi. Ama (aynen bizde olduğu gibi) Almanya’nın başını çektiği bir ekip bu yolu kapattı. Ukrayna’ya bizimkinin benzeri imtiyazlı bir ortaklık öneriliyor.
Bağımlılık arttıGaz ve petrolünün yüzde 70’e yakınını Rusya’dan alan Türkiye evvelki gün imzalanan bir anlaşma ile ilk nükleer santralının yapımını da kuzey komşumuza verdi.
Karşılığında gazda indirim aldık mı bilmiyorum. Ama santralın enerjide bizi Rusya’ya en bağımlı 2-3 ülkeden biri haline getirdiği kesin. Kesin olan bir başka şey, Baykal’ın seks hayatıyla uğraşan Türkiye’de bunun kimsenin umurunda olmaması.
İlişkiler iyi gider, çıkarlar çatışmazken bu tür bir bağımlılık zararsız gibi görünür. Ama hava soğuyup ufukta bulutlar belirmeye başlayınca ortaya çıkacak olan manzara Ukraynalıların gördüğünden pek farklı olmayabilir. O zaman, umarım, “kırklar, yediler” bize yardımcı olur.