Metin Münir

Metin Münir

mmunir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu özelliklerden biri damdan düşerliktir. Damdan düşerlik, hükümetlerin, bir iş kolunun kârlılığını derinden etkileyen kararları kapalı kapılar ardında aniden alıp yürürlüğe koymalarıdır. Bu tür kararlar alınırken sektör temsilcilerinin görüşlerinin alınmaması esastır. Görüş almak bir yana, bunlar mümkün olduğu kadar habersiz olmalıdırlar ki şok etkisi azami, yapacağı gâvur eziyeti maksimum olsun.İdeali, ilgili devlet kurumlarıyla dirsek teması da yapmamaktır. Biraz da onlar şaşırsın!Hükümetin yılın son günü leasing sektöründe uygulanan KDV, yani katma değer vergisini, iptal etmesi bu tür kararların son yıllardaki en güzel örneklerinden biridir. Bundan böyle leasing ile alınan şeyler yüzde 1 ile yüzde 18 arasında KDV ödeyecek.Bir aracı kurumdan aldığım bilgiye göre, "KDV avantajı leasing şirketlerinin en güçlü pazarlama silahıydı. Bu değişikliğin leasing şirketlerinin 2008 gelirlerine olan etkisi dramatik bir şekilde olumsuz olacaktır.""Gerçi daha çok erken ama leasing hacminin yarı yarıya azalmasını bekliyoruz" diyor aracı kurumun analisti. Aralık 29'dan bu yana borsa endeksi yüzde 3.6 kaybederken, İş Leasing hisselerinin % 34 düşmesi bütün hikâyeyi anlatıyor. Borsadaki diğer leasing şirketleri de büyük değer kaybına uğradı.Leasing, yani finansal kiralama bir yatırım malını kira öder gibi satın almaktır. Kira ödeme süresi tamamlanıncaya kadar mülkiyet leasing şirketinde kalır. Bu süre sonunda kiracıya geçer.Finans Leasing'e göre, "Leasing, yatırım mallarının satın alınması yerine, kiralanarak kullanılmasını sağlayarak firmaların işletme sermayelerini diğer ihtiyaçlarını karşılamasında ve verimliliğin ve kârlılığın artmasında önemli rol üstlenir."Maliye Bakanlığı'nın bir yetkilisi, "Leasing'e tanınan KDV avantajını kaldırdık çünkü istismar edildi, bu da vergi kaybına neden oldu" dedi.Eğer bu doğru ise leasing'i düzeltmek gerekir, altını oymak değil.Aklı daha başında ve becerikli bir idare; sistemi yıkma, binlerce insanın işini tehlikeye atma ve koca bir sektörü sabote etme yerine, aksaklıkları düzeltirdi. Örneğin yatırımın tanımını daha iyi yaparak suiistimalleri önleyebilirdi.Eğer konuyla doğrudan ilişkisi olan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve sektör temsilcileriyle görüşülseydi belki de bu yapılabilecekti. Gene de yapılabilir ve yapılmalıdır.Türkiye'de merkezi yönetim, maalesef, otoriter Osmanlı tavrından bir türlü vazgeçemiyor. Eşgüdüm, oybirliği, ahenk, zemin hazırlama, uyum için zaman tanıma gibi modern ve uygar kavramlara yeteri kadar değer vermiyor.Doğruyu bulmak için ne kadar bedel ödemek gerek? mmunir@milliyet.com.tr Türkiye'de devlet yönetiminin bazı özellikleri iktidarda hangi parti olursa olsun değişmez.